Bir süredir Türkiye'de de faaliyet gösteren akıllı telefonla taksi çağırma uygulaması olarak adlandırılan Uber ile taksiciler arasındaki kavga her geçen gün kızışıyor.

Takım tutar gibi, kimileri Uber'i, kimileri taksicileri tutuyor...

Birçok konuda olduğu gibi toplum yine ikiye bölündü...

Şu veya bu tarafı tutmadan önce bazı gerçeklerin ortaya konmasında fayda var.

Öncelikle yolcu taşıma işini herkes kafasına göre yapamaz...

Benim arabam var, istediğim kişiyi ücretiyle taşırım, kimse karışamaz deme hakkı hiç kimse de yoktur. Uber de buna dahil... Öyle olsa herkes taksicilik yapabilirdi...

Toplu taşımanın kuralları var ve herkesin buna uyması gerekir. Servis taşımacılığı yapan da, minibüs ve otobüs işleten de, taksi çalıştıran da konulmuş kurallara uymak zorunda...

Yurt dışı bağlantısı olup olmadığına bakılmaksızın hiç kimse kafasına göre Türkiye'de taşımacılık yapamaz...

Bu sebeple Uber'in Türkiye'de şu veya bu şekilde taşımacılık yapmasının hukuki dayanağı yoktur. Taksiciler, şikayet etmekte haklı...

Ancak, vurup kırmak, tehdit etmek, adam dövmek gibi kanunsuz eylem yapanlar, Uber'den daha büyük suç işlerler... 

Taksi plakaları çok pahalı... İnsanlar varını yoğunu satıp taksi plakası aldı. Şimdi hiç ücret ödemeden, altına araba çeken herkes, Uber veya başka adla taksicilik yapmaya kalkarsa plaka için milyonlar yatıranların hakkı gasp edilmiş olmaz mı?

Taksiciler vergisini ödüyor, Uber kullananlar başa buyruk, vergi ödemiyor...

Uber'i savunanlar, taksicilerin yer beğenmediklerini, kısa mesafe yolcu almadıklarını söylüyor. Çok haklılar...

Ancak bir yanlışlık, bir hukuksuzluk ve kuralsızlık, başka bir kuralsızlık ile düzeltilemez...

Taksiciler yanlış yapıyorsa ki maalesef yanlış yapan çok taksici var...

Taksicilerin denetlenmesi, yanlışlığın üzerine ısrarla gidilmesi gerekir...

Yanlışta ısrar edenlerin de taksicilik yapmasına izin verilmesin...

Taksicilerin bazıları yanlış yapıyor diye başka bir kuralsızlığa kapı açmak, hukukla bağdaşmaz...

Taksicilerin de müşterilere farklı alternatif sunmasında fayda var. Lüks taksi isteyen için de ayrıca bir taksi grubu oluşturulursa ihtiyaca cevap verilmiş olur...

Bugün Uber'e destek verirsek, yarın birçok Uber daha çıkar. Uber minibüsler, Uber belediye otobüsleri de gelir ki... Altından kalkamayız...

****

25 kuruşun hikayesi

Havaalanında sıradaki taksiye bindim. Taksici ile selamlaştıktan sonra yola koyulduk...

Yaklaşık 30-40 dakika süren yolculuktan sonra gideceğim yere vardım. Tarifeye baktım  49,75 TL... 50 lira verdim.

Hani, herkesin yaşadığı sahne vardır ya! Taksici  üstünü  verecek bozuk para arıyormuş gibi yapar, siz de para üstünü alabilmek için bir ayak dışarda, inmemek için debelenirsiniz. Tam o sahne olacak derken... Şoför, para üstü var mı diye aranmaya başladı. "Üstü kalsın kardeşim, önemli değil" dedim. Döndü bana doğru "Vaktin var mı ağabey?" dedi.  "Acelem yok" dedim.

Bir anda şoför kayboldu! Yaklaşık 1 dakika sonra geldi ve bana 25 kuruş uzattı. "Kusura bakma ağabey, beklettim" dedi. Şaşırmıştım... Sordum; "Tarife 50 lira 50 kuruş yazsaydı ve bende bozuk 50 kuruş olmasaydı ne olacaktı?" 

Cümlemi bitiremeden cevapladı... "Helal ederdim ağabey."

"Bende 25 kuruşu helal etmiştim. Niye koşuşturarak bulup buluşturup getirdin?" dediğimde; "5 dakikan varsa anlatayım" dedi.

Dinlerim deyince arabayı iyice sağa çekip başladı anlatmaya...

"Ağabey biz 5 kardeşiz. Babam günlük yevmiye ile sebze halinde çalışır. Yani hamallık yapar. Ne kazandıysa onunla rızıklanır, Allah ne verdiyse yer içerdik. Yemeklerimizi yer sofrasında yerdik. Yemek bitince hep birlikte dua eder, şükrederdik. Bize sürekli öğüt verirdi;  'Dürüst olun, evinize haram lokma sokmayın' diye... 

Yanımızdaki binada iki kardeş var, onların babası zengin. Babaları birahane işletiyor, ama adamda her numara vardı... Bir şeyimiz olmadı. Altı ay sonra yandaki baba öldü, iki çocuğuna 5 katlı bir apartman, işleyen bir cafe, dövizler ve araziler bıraktı.

Daha sonra vefat eden bizim babamız ise bize ne bıraktı biliyor musunuz? Bakkala olan veresiyeyi ve bize nasihatlerini bıraktı... 'Evladım işinizi dürüst yapın, hakkınız olmayan parayı almayın...' gibi bir sürü nasihat.

Ağabey aradan 15 yıl geçti. Yan binadaki 2 kardeş cezaevindeler... Ne ev kaldı ne birahane. Ailesi dağıldı. Biz 5 kardeş, beşimizin de taksi durağında birer taksisi var. Hepimizin birer ailesi, çoluk çocuğu, hepimizin birer dairesi var. Geçenlerde büyük ağabeyimiz bizi topladı ve dedi ki; 'Asıl mirası bizim babamız bırakmış.'

Hepimiz ağladık. 5 kardeş taksiciliğe başladığımızdan beri, taksimetrenin yazmadığı hiçbir kuruşu evimize sokmadık. Her şeyimiz var Allah'a şükür."

Çok duygulanmıştım... Veda ettim, tam ineceğim!

"Dur ağabey, bitmedi, sonucu da söyleyeyim... Nerede oturuyoruz biliyor musun? O iki kardeşin oturduğu 5 katlı apartmanı biz aldık. 5 kardeş orada oturuyoruz."

***

TEBESSÜM

Gemi çağır

Bardan çıkan adam rastladığı ilk kasketli adama öfkeyle seslenir:

- Derhal bana bir taksi çağır bakayım.

Adam sinirlenir:

- Ben taksi şoförüm değilim, gemi kaptanıyım.

Sarhoş gülümser:

-  Ne var yani, öyleyse bir gemi çeviriver...

****

GÜNÜN SÖZÜ

Milletlerin zenginliği ipek, pamuk, altın değil, insandır.

Richard Hovey