Lavanta moru, marka kent

Silivri Lavanta Festivali:

Alternatif bir tarım ve turizm ürünü olan lavanta, Silivri’ye 24 km uzaklıkta bulunan Gümüşyaka Köyünde üretilmektedir. Yaklaşık olarak Temmuz ayı ilk haftasında, 4 yıldır Lavanta Festivali kutlanmaktadır. Kök saldıktan sonra hiç su gereksinimi olmayan lavanta bitkisi, ekonomiktir ve çok su tüketen tarım ürünlerine alternatiftir. Kozmatik ve tıp sanayinde, kolonya, parfüm, temizlik, koku ve haşarat giderici olarak kullanılan lavanta; Fransa, Hırvatistan, Bulgaristan, Almanya başta olmak üzere, dünyanın pek çok ülkesinde üretilmektedir. Türkiye’de ise; Isparta, Burdur, Muğla, Bitlis, Gökçeada, Edirne, Lüleburgaz ve Silivri’de üretilmekte ve damıtılıp satışı yapılmaktadır. Lavanta tarlalarında hasat döneminde görsel olarak da alternatif turizm zenginliği ile değerlendirilmektedir.

Silivri’nin Yoğurdu:

Silivri ismi ile özleşen Silivri Yoğurdu, hala bir marka olarak ününü korumaktadır. Eski yoğurthanelerin yalnızca yıkıntı binaları bu güne kadar kalsada, Silivri ve köylerinde üretilen yoğurt başta olmak üzere, hayvancılık ve süt ürünleri günümüzde de üretilmekte ve İstanbul’un önemli derecede gereksinimini karşılamaktadır. Eski bir Yahudi kökenli ailenin sürdürdüğü yoğurtçuluk, şimdilerde ise Aslan Yoğurt markasıyla üretilmektedir. Eski yoğurthane binalarının 19. yy’da Rumlar tarafından inşa edildiği bilinmektedir. Silivri içerisinde yoğurt yapmak amacıyla inşa edilmiş benzer mimari özelliklere sahip birçok yapı bulunduğu görülmektedir.

Silivri Yoğurtunun Farkı ve Özellikleri:

Silivri denince akla gelen ilk şeylerden biri, hiç şüphesiz ki Silivri yoğurdu. Yaklaşık 130 yıllık bir geçmişe sahip olan Silivri yoğurdu, döneminin en meşhur yoğurtları arasında yer alıyor. 1870’li yıllarda sadece yoğurt yapmak için Silivri ’de “Yoğurthane” adı verilen özel binalar yapılarak, buralarda üretilen yoğurtlar, deniz ve kara yolu ile İstanbul’a taşınır ve dağıtımı yapılırdı.1930’lu yıllarda alanını genişleterek İzmir, Ankara gibi büyük şehirlere de gönderilmeye başlanan Silivri Yoğurdu, mandıra yoğurtlarının en ünlüsü olarak günümüzde bile hala popülerliğini korur. Silivri Yoğurdu; Koyun sütü mü yoksa Manda sütü mü? Silivri yoğurdu ilk üretildiği yıllardan, 1960’lı yıllara kadar sadece koyun sütünden üretiliyordu. Koyun sütünün zor bulunabilir oluşu ile zamanla yoğurt manda sütü ile üretilmeye başlandı. Türkiye ’de en çok mandaya sahip olan ilçe Silivri’de kaliteli otlar ile beslenen mandalardan alınan sütler, üç farklı fabrikada hazırlanarak lezzetli Silivri yoğurdu haline dönüşüyor. Silivri yoğurduna lezzetini veren bir başka etken de yapılış tekniği. Hayvanlardan alınan sütler büyük kazanlarda kaynatılarak oluklu kovalara alınıyor ve özel ocaklar üzerine sırası ile dizilmiş olan karavanalara dökülüyor. Dökme işlemi yüksekten ve köpürterek gerçekleştiriliyor. Közlü ateş serpilerek pişirilmeye bırakılan süt, hafif ateş ile yavaş yavaş kaymak bağlamaya başlıyor. Karavanalar bir süre sonra soğumaya bırakılarak, sütün mayalanacak sıcaklığa gelmesi bekleniyor. Süt yeterli sıcaklığa ulaştığında, cam bir şırınga ile dört bir yandan ve hızlı bir şekilde yoğurt mayası karıştırılıyor. Mayalanan süt, üstü geniş tahtalar ve temiz çuvallarla örtülerek 4-5 saat kadar bekletilerek tutması sağlanıyor. 1980’li yıllarda toprak kaplarda yapılan Silivri yoğurdu, daha sonralarda büyük toprak çömlekler içerisinde üzerinde bir kaymak tabakası bağlatılarak büyük şehirlere gönderilmeye başlanmış. Özellikle İstanbul halkı, tarafından oldukça rağbet gören Silivri yoğurdu, halk tarafından o kadar çok benimsenmiş ki, zamanla yoğurt çiçekler ile süslenerek, şarkılar eşliğinde gezdirilirmiş. Geçmişten bu güne ünü ve lezzeti ile sofraları taçlandıran Silivri yoğurdu, her yıl Temmuz ayının ortalarında yapılan Silivri Yoğurt Festivali ile kutlanır. Dünyanın pek çok ülkesinden gelen konukları ağırlayan festivalde, Silivri yoğurdu tanıtılarak, kültürel bir etkileşim sağlanması amaçlanır. Başarıda sağlanıyor...

Devamı yarın...