Ne uyarılar, ne önlemler, ne de Bilim Kurulu’nun açıkladığı rakamlar işe yarıyor. Halkımız sokakta dolaşmaya devam ediyor. Hafta sonları uygulanan iki günlük yasakla “görevlerini” yerine getirdiğini zanneden vatandaşlar, pazartesi itibarıyla kendisini yine sokaklara atıyor. Her akşam Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı vaka sayılarını maalesef artık “normalleştiriyorlar”. Geçen gün bir TV programında bir profesörün “Halkımız her şeye hazırlık. Deprem, salgın, doğal afetler gibi” diyerek insanların durumu normalleştirmesine adeta çanak tutarak programın moderatörünü bile şaşırtıyor.

Yasak baştan ilan edilseydi…

“Bana bir şey olmaz” mantığından yola çıkanlarla dolu oysa hastaneler… Düğme bir kere yanlış iliklenince gerisi de geliyor elbette. Örneğin Sağlık Bakanlığı salgının ülkemize geç gelmesine vurgu yapıyor ama nasıl “salgın” şekline dönüştüğü konusunda herkesin bildiği sırrı açıklamıyor. Umre’cilerin gelişleri ertelenseydi hatta bu yıl hiç gitmelerine izin verilmeseydi belki hayatımız bu kadar zorlaşmayacaktı. Zira Bakanlık salgının “yurt dışı kaynaklı” olduğunu kendisi açıklıyor. Ya da salgının en başından hafta sonları yerine 15 gün sokağa çıkma yasağı ilan edilseydi, çarklar dönmeye başlardı. Ayni ve nakdi yardımlar da bir kereye mahsus olacaktı ve bu iş bu kadar uzamayacaktı.

Toplum sağlığını hiçe sayanlar

Sağlık Bakanlığı her şeye hazırlıklı olduğunu sürekli vurguluyor, ancak sokağa çıkmayı bir türlü engelleyemiyor. Örneğin 4 günlük sokağa çıkma yasağı önceden duyurulmuş olmasına rağmen hala sokağa çıkıp ceza ödemeyi göze alanlar var. Bu insanların kendi sağlıklarını tehlikeye atma özgürlükleri değil, toplum sağlığını hiçe saydıkları anlamına geliyor. Elbette bu durum en çok Evdekal kampanyalarına uyanlara haksızlık oluyor. Türkiye bu durumu tüm dünyayla birlikte atlatacak. Ancak geride binlerce ölüm ya da hastalık sahibi insanla… Üstelik artık çok geç kalınmış olacak.

Mayıs ayı önemli

Vatandaş, iki günlük sokağa çıkma yasağıyla “görevini yerine getirmiş” olmuyor. Aksine sorumsuzca davranmasının bedelini şu an canını dişine takmış günlerdir evine gitmemiş sağlık çalışanları ödüyor. Önümüzdeki günler kritik. Sağlık çalışanlarına göre mayıs ayının ortalarından itibaren salgın “peak” noktaya ulaşabilir. İlk sokağa çıkma yasağının geç haber verilmesinden ötürü vaka sayılarında artış göründüğünü kendileri açıklıyor. Hiç olmazsa cezalar bundan sonra daha da caydırıcı hale getirilmeli, vatandaşın sokağa çıkması önlenmeli. Yoksa “kayıp yıl” olarak gördüğümüz 2020’ye 2021’de eklenecek gibi…