2019 yılında uygulanacak gelir vergisi dilimleri belli oldu.
2018'de 14 bin 800 TL olan yüzde 15'lik ilk vergi dilimi yüzde 21 artışla 18 bin liraya çıkarıldı. 
Başka bir deyişle 18 bin lira kazanan bir esnaf, memur veya işçi, yüzde 15'ten 2 bin 700 TL vergi ödeyecek...
Eğer 18 bin liradan fazla kazanıyorsanız vergi dilimi artıyor. 40 bin liraya kadar vergi dilimi yüzde 20... 
40 bin lira kazanan esnaf veya çalışan, 7 bin 100 lira vergi ödeyecek. 40 bin liradan çok kazananlar ise yüzde 27 vergi ödemek zorunda... Bir çalışan veya esnaf, 98 bin lira kazanırsa, yıllık 22 bin 760 TL vergi ödeyecek... 
Kazanıyorsan vergini de vereceksiniz diyebilirsiniz...
Ama durum hiç de öyle değil...
Asgari ücretle çalışan biri dokuzuncu aydan sonra ikinci vergi dilimine takılacak ve yüzde 20 vergi ödeyecek...
4 bin lira maaş alan bir öğretmen veya memur, 10. aydan sonra yüzde 27'lik üçüncü vergi dilimine girecek...
Daha açık ifade ile işçi ve memurlar Temmuz ayında aldıkları maaş zammını, vergi olarak geri ödeyecek...
Toplumun en alt tabakasında olan, küçük esnaf, işçi ve memurlardan bu kadar yüksek vergi alınması anormal değil mi?
Herkesten vergi almak değil, vergiyi adaletli almak önemlidir.
Açlık sınırında yaşayan asgari ücretliden yüzde 20 vergi almak yerine, asgari ücretin tamamını vergiden muaf tutmak gerekmez mi?
Kıt kanaat geçinen memurlardan yüzde 27 değil de yüzde 15 vergi alınsa daha adil olmaz mı?
Memur ve çalışanların maaşından direk vergi kesiliyor. 
Dürüst esnaf kredi çekerek vergisini ödüyor.
Bir kısmı hiç vergi ödemiyor... Çıkarılan aflarla faizi siliniyor, vergi borçları da taksitlendiriliyor. Bir af yetmezse bir af daha çıkarılıyor.
Bir kısmı sürekli zarar gösteriyor ve hep vergi kaçırıyor...
Vergilerin yüksek olması dürüst vatandaşın canını yakıyor.
Fakirin kursağındaki lokmadan vergi almak yerine...
Hiç vergi ödemeyenlerin ensesine binmek gerekmez mi?

*****

Tanrı'ya mektup

Amerika'da yaşayan bir çocuk, bir oyuncak almak ister. Bunun için 100 dolara ihtiyacı olur. 100 dolara sahip olabilmek için günlerce, gecelerce dua eder. Sonunda, 100 dolara sahip olamayınca Tanrı'ya mektup yazmaya karar verir. 
Çocuk, Tanrı'ya hitaben yazdığı mektubu, zarfa koyar ve zarfın üstüne de "Tanrı- ABD" yazar.
Amerikan posta idaresi, üstünde yazılı adres olarak sadece "Tanrı- ABD" olan mektubu Başkan'a vermeye karar verir.
Başkan mektubu okuyunca çok hoşlanır ve duygulanır. Fakat 100 doların küçük bir çocuk için fazla olduğunu düşündüğü için; 100 dolar yerine zarfa 5 dolar koyar ve çocuğa gönderir. 
Çocuk gerçekten de 5 dolara sahip olmakla mutlu olur ve Tanrı'ya teşekkür mektubu yazmaya koyulur:
- Sevgili Tanrım, parayı yolladığın için teşekkürler. Ama mektubu Beyaz Saray üzerinden yollamışsın ve tabii her zamanki gibi oradaki üçkağıtçı da 95 dolarını kesip silah sanayine yatırmış olmalı. Bana sadece 5 dolar ulaştı. Yine de teşekkürler.

***

TEBESSÜM

Akıl vergisi

Dostlarından biri, Fransız kralı 15. Lui'ye
- Majesteleri, akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü? Hiç kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve öder.
Kral, alaylı alaylı gülerek:
- Gerçekten ilginç bir fikir. Bu buluşunuza karşılık, sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum.

*****
GÜNÜN SÖZÜ
Dünyada ölüm ve vergiler dışında, hiçbir şey kesin değildir.
Benjamin Franklin