Ankara'da ve Ağrı'da körpecik çocukların vahşice öldürülmesinin verdiği öfke ile idam cezasının yeniden getirilmesi isteniyor.

Suçluların, hak ettikleri şekilde cezalandırılmasını istemek herkesin en doğal hakkıdır. Ancak Türkiye'nin idam cezasından önce çok daha önemli sorunları aşması gerekiyor.

Şu an yaşadığımız en büyük sorun suçluların hak ettikleri cezaya mahkûm edilmemesi, mahkûm edilenlerin de şu veya bu sebeplerle ya da sık sık çıkarılan aflarla salıverilmesidir.

Çok önemli diğer bir sorun, suçsuz bazı insanların hiç yok yere mağdur edilmesi ve hapislerde süründürülmesidir. İdam cezasını kabul etmeden önce yargıyı tam bağımsız hale getirmek, yargıdaki sorunları asgariye indirmek ve de toplumun adalete olan güvenini tesis etmek şarttır.

Hazır kamuoyu oluşmuşken, idam cezasını getirecek yasal düzenlemeyi yapmak çok kolaydır. Ancak bunun getireceği sonuçları iyi hesap etmeli...

Şöyle düşünün, Türkiye'de idam cezasının hiç kaldırılmadığı ve halen uygulandığını varsayalım... 2007'de başlayan süreçte Ergenekon ve Balyoz kumpaslarında yargılananların büyük çoğunluğu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edildi. Eğer kaldırılmamış olsaydı, idama mahkûm edileceklerdi... Başka bir deyişle Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Engin Alan, Prof. Dr. Mehmet Haberal, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ve daha birçok kişi idam cezasına çarptırılacaktı. Ya idam cezası infaz edilmiş olsaydı...

Bugün kumpas dediğimiz bu davalardan nasıl kurtulacaktık? Bu insanları geri getirme imkânı olur muydu?

İdam cezasına karşı olduğum anlaşılmasın... Gerekliyse idam cezası da getirilebilir. Ancak öncelikle yargıdaki sorunları çözmeli... Suçlular adil yargılanmalı ve hak ettikleri şekilde cezalandırılmalı... Af yasaları ile suçlular ödüllendirilmemeli...

Siyasi atmosfere göre veya bir dönem etkin olan grubun gücüne göre yargılama yapılıyorsa... İdam cezası için iki kere değil bin kere düşünmek lazım... Çünkü idamın geriye dönüşü yoktur...

*****

İPTEN ADAM ALMAK

Bir tarihte varlıklı bir İngiliz, ağır bir suç işlemiş. O suçun cezası idam. Adam hemen İngiltere'nin en şöhretli avukatını tutmuş. Avukat demiş ki:

- Merak etme... Ben seni kurtarırım.
Mahkeme başlamış. Avukat savunmasını yapmış. Ve hâkim kararını açıklamış:
- İdam!
Avukat, hapishaneye gitmiş, müvekkiliyle konuşmuş:
- Merak etme, seni kurtarırım. Bu işin temyizi var... Temyiz, idamı bozacak.
Dava dosyası temyize gitmiş. Temyizin kararı: 
- Mahkeme kararının onanmasına... İdam.
Adam, "Hani beni kurtaracaktın" diye avukatına çıkışmış.
Avukat hâlâ sakin:
- Merak etme. Seni kurtarırım. Daha her şey bitmedi. Konu, Avam Kamarası'na gelecek.
Gerçekten, Avam Kamarası'na gelmiş. Konuşulmuş. Sonunda, parmaklar kalkmış:
- İdam!
Adam sinirli mi, sinirli... Avukat da sakin mi, sakin:
- Merak etme. Seni kurtarırım. Lordlar Kamarası, idamı geri çevirir. Endişen olmasın.
Lordlar Kamarası toplanmış. Olayı incelemiş. Kararını vermiş: 
- İdam!
Adam, elinden gelse avukatı bir kaşık suda boğacak. Ama avukat hiç oralı değil:
- Merak etme. Seni kurtarırım. Kraliçe onay vermeden, hiçbir idam cezası infaz edilmez. Kraliçe bu kararı bozar.
Dosya kraliçenin önüne gelmiş. Kraliçe imzayı basmış: 
- İdam!
Londra'da bir meydanda idam sehpası kurulmuş. Hâkim, savcı, avukat, güvenlik görevlileri, halk orada. Adamı idam sehpasına çıkarmışlar. Adamın avukata dönük bakışlarından alev fışkırıyor. Avukat ise adama "sus" işareti yapmakta; "Merak etme, seni kurtarırım" gibisinden.
Ve cellat, yağlı ilmeği, adamın boynuna geçirmiş. Alttaki iskemleye de tekmeyi vurmuş. Adam, ipte sallanmaya başlarken. Avukat yerinden fırlamış, cebinden bıçağı çıkarmış ve adamın boğazındaki ipi kesivermiş. Adam "zar zor nefes alır bir halde" yere yuvarlanmış.
Hemen "hâkimler, savcılar" koşup, gelmişler:
- Avukat. Sen ne yaptın?
Avukat, İngiliz Ceza Yasası'nı cebinden çıkarmış:
- Yasada, müvekkilimin işlediği suçun cezası idam... Siz de onu idam ettiniz... Ama yasada "idam edilerek öldürülür" diye bir hüküm yok... Bu durumda ceza infaz edilmiş sayılır.
Bunun üzerine İngiltere'de bir "hukuk tartışması" başlamış.
Kraliçe, avukatın bu becerisinden dolayı adamı affetmiş.
Ve İngiliz Ceza Yasası'nın "idamla ilgili maddesi" yeniden düzenlenmiş:
- İdama mahkûm edilen kişi, asılmak suretiyle öldürülür.
 ***
TEBESSÜM

HIRSIZ

Asliye Ceza Mahkemesinde 8 sanıklı davada sanıklardan birine hâkim sorar:
- Ahmet, Veli, Sami ile birlikte 8 kişi hırsızlık yapmışsınız, doğru mu?
- Hâkim bey biz en fazla 3 kişi hırsızlığa gideriz 8 kişi hiç gitmedik. Suçlamaları kabul etmiyorum.

*****
GÜNÜN SÖZÜ
Adaletin kuvvetli, kuvvetlilerin adil olması gerekir.
B. Pascal