"2015 yılında 40 yıllık bir rüyamı gerçekleştirmiş Doğu Türkistan'da Kaşgar'da bayram namazı kılabilmiştim. 11 günlük seyahatim sırasında uzaktaki canlarımız Uygur Türkleri tarafından çok sıcak karşılandım, adeta el üstünde tutuldum.
Bu arada yüzlerce yeni Uygur 'naşa'sı da derleme imkanı buldum. Bunlar arasında bir tanesi vardı ki, beni diğerlerinden daha çok etkiledi: Canan Uykuda...
Uygur kardeşlerimize sordum: 'Sizce Canan kim?' Çoğundan aynı cevap geldi: 'Canan halk!' 'Ahh' dedim, siz Türkiye'deki cananları bir görün. Hatta Türk Dünyasının bütün cananlarını...
Hepsi uykuda, hatta horluyor! Kendi horlamakla kalmıyor, bu dünyada onu, ölebilecek kadar seven, yegane aşığını da HORLUYOR!"
Bu sözler, "Yolun sonu görünüyor, sahip olduğun hazineyi mezara götürme, bir şeyler yapmalı" diyerek 61 yaşında albüm yapan Bünyamin Aksungur'a ait...
1971 yılından beri Türk Dünyası müzikleriyle ilgilenen Bünyamin Aksungur, TRT'den emekli olduktan sonra Canan Uykuda isimli ilk albümünü çıkardı...
Canan Uykuda isimli albümde Kazakistan'dan Doğu Türkistan'a Kerkük'ten Kırım'a Özbekistan'dan Azerbaycan'a kadar Türk Dünyasının değişik bölgelerinden 13 güzel eser yer alıyor.
Türk Dünyasının ortak bir müzik kültürü var. Türkülerimizde, ninnilerimizde, ağıtlarımızda bu ortaklık ve benzerlik çok net şekilde anlaşılıyor. 
Özbek, Kırım veya Kazak türküsü dinlediğinizde Anadolu'nun havasını alıyorsunuz.
Kerkük ve Azerbaycan o kadar bizden ki Anadolu'dan ayıramaz olduk...
Bünyamin Aksungur bunun örneklerini veriyor; "Sendeki kaşlar bende olsa, diye bir türkü vardır. İstanbul türküsü olarak geçer ama aynı türkünün Gagavuz Türkleri arasında 'Sendaki kaşlar bende da olsa' diye karşınıza çıkıyor. Kırım'a gidiyorsunuz, 'Ayşem sendeki saçlar mende olaydı' diye söyleniyor. İnsan başka bir gururla, başka bir kıvançla muhteşem bir kültür hazinesi üzerinde olduğunu anlıyor. Bunun gibi binlerce örnek sunabilirim."
Maalesef her şeyde olduğu gibi müzikte de milli benliğimizi, milli kimliğimizi unuttuk. Bünyamin Aksungur gibi birkaç fedakar bunun mücadelesini veriyor. Türk Dünyasını adım adım geziyor ve müziklerini derleyip bize ulaştırıyor.
Bünyamin Aksungur, Türk müziğinin ve de Türk Dünyasının sahipsizliğini şu sözlerle özetliyor; "Güzel söylüyorsun, 'Albüm yapsana' diyenler çok oldu. Hangi parayla, hangi imkanla diye sormadılar. Milli ve yerli (!) iş adamlarımız vardı, imkanları çok genişti. Oda orkestraları, senfoni orkestraları kuruyor, Türk Milletine ve kültürüne yabancı ve biraz yetenekli kim varsa onlara sponsor oluyor, tanıtıp şöhret olmalarını sağlıyor ama ne hikmetse Türk kültürünün derinliklerine yapılacak bir yolculuğu desteklemekten kaçınıyorlar. Çünkü Canan Uykuda...
7500'ü aşkın harika eser içinden en beğendiğin 20-30'unu seç ve albüm yap dedim kendi kendime. Kimseden de bir şey bekleme, devletten de... Hiç kimse elini taşın altına koymuyor, koymayacak. Çünkü Canan Uykuda..."
Cananın en kısa zamanda uyanması dileğiyle...
(Not: Ahenk Müzik tarafından çıkarılan albüm, İMÇ 6. Blok No: 6523 Unkapanı-İstanbul. Tel: 0 212 511 2968 'www.ahenkmuzik.com.trden <http://www.ahenkmuzik.com.tr'den> temin edilebilir.)

*****
Kahramanoğlu Mehmet Bey

Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum
Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?
Bir ferman yayınlamıştı:
Bu günden sonra, divanda, dergahta, bargahta, mecliste, meydanda Türkçe'den başka dil konuşulmaya, diye...
Hatırlayanınız var mı?
Dolanın yurdun dört bir yanını, çarşıyı, pazarı, köyü, şehri...
Fermana uyanınız var mı?
Nutkum tutuldu, şaşırdım, merak ettim...
Dolandığınız yerlerdeki Türkçe olmayan isimlere, gördüklerine, duyduklarına üzüleniniz var mı?
Tanıtımın demo, sunucunun spiker, gösteri adamının showmen, radyo sunucusunun diskjokey, hanım ağanın first lady olduğuna şaşıranınız var mı?
Dükkanın store, bakkalın market, pazar torbasının poşet, mağazanın süper, hiper, gros market, ucuzluğun damping olduğuna kananınız var mı?
İlan tahtasının bilboard, sayı tabelasının skorboard, bilgi alışının brifing, bildirgenin deklarasyon, merakın, uğraşın hobby olduğuna güleniniz var mı?
Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı, beldelerin girişinde welcome, çıkışında goodbye okuyanınız var mı?
Korumanın, muhafızın body guard, sanat ve meslek pirlerinin duayen, itibarın, saygınlığın prestij olduğunu bileniniz var mı?
Sekinin, alanın platform, merkezin center, büyüğün mega, küçüğün mikro, sonun final, özlemin, hasretin nostalji olduğunu öğreneniniz var mı?
İş hanımızı plaza, bedestenimizi galeria, sergi yerlerimizi center room, show room, büyük şehirlerimizi mega kent diye gezeniniz var mı?
Yol üstü lokantamızın fast food, yemek çeşitlerimizin menü, hesabını adisyon diye ödeyeniniz var mı?
İki katlı evinizi dubleks, üç katlı komşu evini tripleks, köşklerimizi villa, eşiğimizi antre, bahçe çiçeklerini flora diye koklayanınız var mı?
Sevimlinin sempatik, sevimsizin antipatik, vurguncunun spekülatör, eşkıyanın mafya, desteğe, bilemediniz koltuk çıkmaya sponsorluk diyeniniz var mı?
Mesireyi, kır gezisini picnic, bilgisayarı computer, hava yastığını air bag, eh pek olasıcalar, oluru, pekalayı okey diye konuşanınız var mı?
Çarpıcı, önemli haberler flash haber, yaşa, varol sevinçleri oley oley, yıldızları star diye seyredeniniz var mı?
Vırvırık dağının tepesindeki köyde, cafe shop levhasının altında, acının da acısı nes gaave içeniniz var mı?
Toprağımızı, bayrağımızı, inancımızı çaldırmayalım derken, dilimizin çalındığını, talan edildiğini, özün el diline özendiğine içiniz yananınız var mı?
Masallarımızı, tekerlemelerimizi, atasözlerimizi unuttuk, şarkılarımızı, türkülerimizi, ninnilerimizi kaybettik...
Türkçemiz elden gidiyor, dizini döveniniz var mı?
Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum...
Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?
Bir ferman yayınlamıştı?
Hayal meyal hatırlayıp da, sahip çıkanınız var mı?
(Yusuf Yanç)

***
TEBESSÜM

Cesaret

Öğretmen öğrencilere sordu:
- Cesaret ne demektir?
Arka sıralardan bir öğrenci cevapladı:
- Bir şeyi bilmediği halde, biliyormuş gibi yapıp parmak kaldırmaktır.

*****

GÜNÜN SÖZÜ
Aptallar daima memnundur hayattan<https://www.sozadresi.com/cengiz-aytmatov-sozleri/>
Cengiz Aytmatov