Ameliyathane’den naklen yayın

Asıf Hoca anlatıyordu ama ben çoğunu duymuyordum. Bir anda çökmüştüm.

Çünkü kanser hücreleri ameliyatla temizlenmemişti… Mesane Boynu’nda egemenliğini ilan etmiş şerefsiz… Boynu altında kalsın diye beddua etmiyorum, okuyan yanlış anlar falan… Ne de olsa bu günlerde beddualar havalarda uçuşmakta…

İster misiniz havada çarpışsın kötü dualar… Neden olmasın, uçaklar çarpışıyor ya… Gökyüzü birden Taksim meydanına dönmüş… Çarpışmanın şiddetinden şimşekler çakmakta ki ya hey… Sanki, Zeus’un parmaklarından fışkıran yıldırımlar, yeryüzünde Saltanat Evlerini cayır, cayır yakmakta…

Savaş tanrısı Ares ferman verince, uçan Toma’lar basıyor biber gazını… Diğeri salya sümük ağlamakta… Gözyaşları sel olup akıyor yeryüzüne… Bilmem kaçıncı tufanı yaşamakta dünya… Siyah bulutların arasında Eru (nifak tanrıçası) ve Ate (kötülük tanrıçası) ellerini ovuşturmakta…

Saçma sapan düşünceleri güçlükle kovaladım beynimden…

Oysa bambaşka hayaller kurmaktaydım yaşam üstüne sevda üstüne…

Eşim reçeteyi kaptığı gibi eczaneye koştu. Bir hayli zaman sonra elinde buzlukla döndü. Meğer ilaç soğuk zincir halkasıyla geliyormuş…

Yine yattım sedyeye sırt üstü. Göbeğimin yanından deri altına batırdı iğneyi… Sanırım şeker hastalarına da bu şekilde, deri altına yapılıyor insülin iğnesi… Bir hayli canım yandı ve bir saat kadar sürdü…

GELECEK YAZI: KARNIM HARİTAYA DÖNDÜ