Yeşilçam'ın efsane ismi Cüneyt Arkın, tedavi gördüğü hastanede 85 yaşında bu hafta içinde hayatını kaybetti.

Bu acı haber, ailesini, sevenlerini yasa boğdu Yeşilçam’ ın unutulmaz jönü Cüneyt Arkın, 2009 yılında omurgasındaki sinir sıkışmasından dolayı yaklaşık üç ay hastanede tedavi görmüştü. Uzun zamandır da çeşitli rahatsızlıkları vardı.

Cüneyt Arkın, hafta içi akşam saatlerinde aniden rahatsızlanarak Beşiktaş, Ulus'ta bulunan özel bir hastaneye götürüldü ve hemen tedavi altına alındı. Usta oyuncunun hayat arkadaşı Betül hanım ve haberi duyan aile yakınları hastaneye geldi.

85 yaşındaki usta oyuncu burada tedaviye karşılık vermedi ve hayatını kaybetti.

Arkın'ın vefatının hemen ardından hastaneden şu açıklama yapıldı, "Türk sinemasının değerli oyuncusu Sayın Cüneyt Arkın kalbinin durması sebebiyle ambulansla geldiği ve hastamızı bütün yeniden canlandırma çabalarına rağmen hayatını kaybetti. Türk sinemasının dev oyuncusunu kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Cüneyt Arkın'ın ailesine ve tüm sevenlerine baş sağlığı diliyoruz."

Evet usta oyuncu Cüneyt Arkın’ın ölümüyle ilgili ilk açıklama böyle geldi. Türkiye bu acı haberi ilk böyle duydu.

Bu haberden sonra ilk olarak sanatçı Orhan Gencebay bir TV’ de canlı yayına bağlanarak "Son derece iyi bir sanatçıydı. Çok değerli izler bıraktı. Allah gani gani rahmet eylesin. Çok eski arkadaştık. Son zamanlarda hastaydı. Durumu iyi değildi diye duyuyorduk. Onun çalışmaları çok farklıydı. Kimsenin yapamayacağı sahneleri yapmıştı. Allah gani gani rahmet eylesin. Biz film de çektik. Çok anımız var. Cüneyt Arkın'ın değerini bir sanatçı bir dostu olarak anlatabilirim. Çok da yakışıklı biriydi. Dünya çapında bir oyuncuydu. Dünya starı da olabilirdi. Bir teşebbüsü de vardı. O cevher vardı onda. Hareketli kamyonun sağından inip diğer tarafından çıkardı. Efsane bir sanatçımızı kaybettik. Önce ailesine sonra milletimize başsağlığı diliyorum" dedi.

Acı haber yayıldıkça ardı ardına ünlü isimler ve Türkiye’nin her yerinden baş sağlığı mesajları yağmur gibi yağdı.

Bende Cüneyt Arkın’ı ölüm haberini alınca çok ama çok üzüldüm. Kendisini yakinen iyi tanırdım.

Yıllar içinde sayısız röportajlar yaptım.

İstanbul’daki evine Silivri’deki yazlığına bir çok kere girip çıkmışlığım var.

Beni ayrı bir seferdi.

Beni gazeteci gibi değil evin bir oğlu gibi sever ve öğle davranırdı.

Bana “evlat” derdi her gittiğimde ya da her telefonla konuştuğumuzda.

Yaklaşık iki üç aydır eşi Betül hanımla telefonda ara ara konuşuyordum.

Ziyaretine gitmek istiyordum.

Bazen benim yoğunluğumdan bazen Cüneyt abinin rahatsızlığından bir türlü bir araya gelemedik.

Cüneyt abi şu sanat camiasında çok sevdiğim röportaj yapmanın dışında nadir görüştüğüm ender insanlardan biriydi.

Gönlü güzel, adam gibi adamdı.

Yokluğunu şimdiden derinden hissediyorum.

Seni çok ama çok özleyeceğim güzel insan.

Mekanın nur olsun inşallah.

Selam söyle Adnan Şenses’e, Erol Günaydın’a. Selam söyle tüm senin gibi gönlü güzel alçak gönüllü o güzel insanlara…..