Sevgili yolcu,

Söyleriz ya hani ‘’Değişmek istiyorum!’’ ya da ‘’Başkaları başarıyor. Neden ben yerimde sayıyorum?’’ Cümlelere baktığımızda, kendimizi yargılayıcı, çözüm odaklı olmayan cümleler olduğunu düşünüyorum. Sence herkes aynı mıdır? Değişmek veya değiştirmek istediğimiz davranışımız, özelliğimiz tam olarak nedir? Nasıl bir beklentiye giriyoruz kendimize karşı?

Tüm bunları, oturup konuşmak yerine haydi gel şu parkın etrafını adımlayalım. Ne dersin?

Kendimize sorduğumuz sorular çeşitleniyor düşündükçe. ‘’Potansiyelim mi yok?’’ ‘’Beceriksiz miyim?’’ gibi ardı arkası kesilmeyen sorular ve nihayetinde öğrenilmiş çaresizlik yaşanıyor. Kişi kendini etiketliyor aslında. Sana farkındalık kazandırmak adına, deneyimlerimi ve düşüncelerimi seninle paylaşmak istiyorum. Şunu da belirtiyim bu sadece rehberlik yapmak olur. İstediğin değişim için, adımı atacak olan, içindeki gücü ortaya çıkaracak olan sensin sevgili yolcu! Elini taşın altına koy ve harekete geç!

Yavaş olabilir. Olsun. Yavaş olmak, durmaktan iyidir. Danışanlarıma sık sık sorduğum ve hayalini hatırlattığım soru şu: ‘’Hiç mi? 10 dakika mı?’’ Sence?

Değişim yolculuğunda en çok tutunduğumuz dal ‘’Sabretmektir’. Sabır dalı.

Yaşamındaki değişim için bir amaç belirledin. Amacına yönelik eylem planı çizdin ve başladın o uğurda mücadeleni vermeye… Belki bir ay belki 2 ayı geride bıraktın. Evet buraya kadar çok iyi her şey yolunda gidiyor. İç motivasyonun, özdenetimin sağlanmış durumda. Sonra gel gelelim bazı düşüşler yaşıyorsun. Çıkışların olduğu gibi inişlerini de sen yaşıyorsun; fakat bu inişleri kabul etmiyorsun, yine beceremedim serzenişleri başlıyor. Bu başarısızlık değil, vazgeçme sebebi hiç değil. İşte tam bu noktada devreye sabır giriyor. Arada düşüşler olacaktır. Bu düşüş en başa sarmak değil aslında. Üç adım ileri, bir adım geri ritmini düşünmeni istiyorum tam şu anda.

Bazı insanlar kendilerini çok fazla kontrol ediyorlar. Sağlıklı yaşam kamplarımda ve bireysel koçluk danışmanlık hizmetlerimde, en çok uyarıyı sık sık tartılmak yerine belirli zaman aralıkları ile tartılmaları konusunda yapıyorum. Sık sık tartılmak moral bozmaktan öteye geçmiyor. Oysa ki, süreç doğrultusunda, belirli zaman aralıklarında tartılmak değişimi bizzat gözler önüne koyuyor. Hem de belirlenen amaç ve istenilen hayali dinç tutuyor. İşte bakın burada da ‘’Sabır’’ devreye giriyor. Keyfini çıkarmayı denesen… Bardağın dolu tarafını, başardıklarını görsen… Kendine haksızlık etmesen…

Mücadele kişiyi dinç tutuyor. Oturup şikâyet edip, kurban rolünü oynadığında sana bir faydasını gördün mü? Ya da sadece oturup kara kara düşünerek, mücadeleni bileğinin hakkıyla verdiğin oldu mu?

Hayatında işaretler, ışıklar var. O sinyaller senin için… Bu belki okuduğun bir kitapta, bir köşe yazısında belki de izlediğin bir film veya videoda… İşaretlere açık ol. Kendinden yola çıkıp birazcık kendinden uzaklaştığında o ışığı daha net görebilirsin.

Mücadelenin tadını çıkar. Vazgeçme. Minik minik olsa da ‘’Kendin İçin’’ yap, her ne uğurda ise yolculuğun. Sen ‘’Seni’ yakaladığında dönüşümün ‘’Biz’’ olacaktır.

Beni dinlediğin için teşekkür ediyorum. Amacın doğrultusunda atacağın ilk adımını yorumlar kısmında bizlerle paylaşmak ister misin?                                                                                                

Sağlıcakla, huzurla kal. Sevgilerimle.

#demetlemotivasyon