Değişen dünya, değişen iş dünyası... Bilimsel gelişmelerin her gün hayatımıza yeni kavramlar kattığı gibi, iş hayatımıza da yepyeni kavramlar katılıyor. Her değişen unsur toplumu, kültürü ve iş yapış biçimlerimizi direkt etkiliyor.

Geçmişin garantici zihniyeti yerini risk iştahına bırakabiliyor yahut çalışanlar işverenlerin kapılarında kuyruklar oluştururken, kuyruk sakinleri işverenler oluverebiliyor. İş dünyasındaki değişim birçok farklı yönden ele alınmalı ve etraflıca incelenmeli. Biz ise bugün bu değişimin yansımalarını, iş gücünün değişen talebi bağlamında ele alacağız.

Yakın zamanda yapılan kapsamlı bir araştırmanın çarpıcı sonuçlarıyla başlayalım. 24 saatte iş platformunun 2023 yılında yaptığı bir araştırmanın bazı sonuçlarını paylaşarak başlıyorum.

-        Yeme & İçme sektöründe (restaurant) açılan part-time çalışan ilanlarına yapılan başvuru sayısı, tam zamanlı çalışan ilanlarına yapılan başvurudan %350 daha fazla.

-        Geçmiş senelerde yarı zamanlı işlere olan ortalama talep %15’ler seviyesinden %33’lere yükselmiş durumda.

-        Parça başına çalışılan esnek bir çalışma modeli olan esnaf motor kurye talebi, tam zamanlı motor kurye talebinin 10 katı.

Örnekler çoğaltılabilir ancak bu kadarı dahi esnek çalışma modellerinin bangır bangır geldiğini göstermek için fazlasıyla yeterli.

Esnek çalışma nedir?

Esnek çalışma, bildiğimiz standart sabit zamanlı ve maaşlı çalışma modelinin dışındaki çalışma türlerine verilen genel bir isim. Esnek çalışma kavramı uzun zamandır hayatımızda ancak esnek çalışma dendiğinde aklımıza gelenler fazlasıyla değişti. Birkaç sene öncesine kadar esnek çalışma denince akla sadece part-time çalışma kavramı geliyordu mesela. Şimdi ise uzaktan çalışma, çağrı üzerine çalışma, serbest (freelance) çalışma, çevik çalışma, esnaf modeli, proje bazlı çalışma gibi birçok yeni kavramın yer aldığı kocaman bir kavramlar sepetine dönüştü. Her birinin üzerine ayrı makale yazılması gereken bu yeni modellerin hayatımıza etkisini ise; “eski çalışma modellerinin yerini yeni modeller almaya başladı” cümlesiyle önerme haline getirebiliriz. Bunu anladığımızda, bu dönemlerde işverenlerin dilinden düşmeyen “neden çalışacak personel bulamıyorum” sorusunun kök nedenini de anlamaya başlayacağız.

Esnek çalışma kimin talebi?

20 yılı aşkın zamandır bu konunun hem araştırıcısı hem de uygulayıcısı olarak şu şekilde özetleyebilirim. Çalışmanın kabaca 3 tarafı vardır. Çalışan, işveren ve çalışma hayatını düzenleme vazifesini üstlenen devlet. Çalışan kesimin tam zamanlı standart işlerden uzaklaşmaya başladığını zaten biliyor ve gözlemliyoruz. Yukarıda paylaştığım araştırma sonuçları da bunu belgeliyor. İşin diğer tarafındaki işveren açısından da durum çalışanla aynı, yani işverenler de esnek çalışma modellerinin yaygınlaşmasını talep ediyor. Bu işveren talebinin altında, uzaktan çalışma ile ofis maliyetlerinin azaltılması, esnaf çalışma modeli ile alt yapı oluşturma gereksiniminin ortadan kalkması veya proje bazlı çalışma ile etkin İş & Maliyet yönetimi gibi birçok farklı sebep yatıyor. Öncü ve uyumlanma kabiliyeti yüksek firmalar bu konudaki dönüşümlerini zaten gerçekleştiriyorlar. Diğer sınıfta kalan, yani başımıza gelince anlarız kategorisindeki firmaları ise, iş gücüne ulaşmakta büyük sorunlar yaşayacakları sıkıntılı günler bekliyor.

Devlet mi? O da, Esnek Çalışma yazı dizisinin ilerleyen makalelerinde değineceğimiz gibi, başımıza gelince anlarız kategorisindeki firmaları taklit edercesine izlemekle yetiniyor.