Önceki yazılarda alt işverenliğin önemine, gerekliliğine ve firmalara katabileceklerine dair görüşlerimi paylaşarak, çağımızda büyümek isteyen firmalar için alt işverenlik ilişkisinin olmazsa olmaz olduğunu iddia etmiştim. Bu yazıda ise doğru alt işverenlik yapılandırması konusuna odaklanacağız.

Doğru bir alt işverenlik ilişkisi, sağlıklı bir alt işverenlik yapılandırmasıyla başlar. Bu yapılandırma ise hangi işlerin alt işverene verilebileceğinin tespiti ve kararlaştırılması, alt işveren kriterleri ve seçimi, alt işverenlik sözleşmesi ve denetim mekanizması gibi birçok unsuru içerir. Yıllara yaygın mesleki tecrübeme dayanarak ifade edebilirim ki, en fazla hata yapılan konuların başında “hangi işlerin alt işverene verilebileceği” konusu geliyor. Alt işverenle çalışma tecrübesi olmayan firmalar veya yöneticiler, alt işverenlik ilişkisinin taşıyıcı kolonlarından olan müteselsil sorumluluk, muvazaa, asıl iş, asıl işveren, yardımcı iş gibi temel kavramların dahi anlamlarını bilmedikleri için, akıllarına esen her işi alt işverene yaptırabileceklerini düşünüyorlar. Fakat durumun öyle olmadığı 4857 sayılı İş Kanununun 2.maddesinde açıkça ifade edilmiştir.

4857 sayılı İş Kanunu – 2.madde:

Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir.”

 Alt İşverenlik Yönetmeliğinin Tanımlar başlıklı 3.maddesinde de Alt İşveren ve Yardımcı İş kavramları açıklanmıştır.

Alt İşverenlik Yönetmeliği – 3.madde:

“a) Alt işveren: Bir işverenden, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan, bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran gerçek veya tüzel kişiyi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşları,

 ğ) Yardımcı iş: İşyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin olmakla beraber doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan ancak asıl iş devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan işi, …ifade eder.”

 Birçok mevzuat hükmü ve yargı kararı ile örnekler çoğaltılabilir ancak anlaşılması gereken şudur; her iş alt işverene devir edilemez. Mevzuat sizi asıl iş ve yardımcı iş tanımları ile sınırlar, bu sınırların dışına çıkarsanız muvazaalı işlem yapmış olursunuz ve alt işverenlik sözleşmeniz butlan kabul edilerek ciddi cezai müeyyidelerle karşılaşabilirsiniz. Ülkemizde birçok alt işverenlik ilişkisi tabiri caiz ise sorunlar yumağına dönüşmüş ve asıl işverenlerin başına bela olmuştur. Yanlış alt işverenlik yapılandırması yahut alt işverenin iş bilmezliği nedeniyle birçok asıl işveren büyük sorunlar ve cezalarla yüzleşmiştir. Bu gibi sorunların ana sebeplerinin başında, yanlış alt işverenlik yapılandırması ve denetim mekanizmalarının eksikliği yatar.

Doğru alt işverenlik yapılandırmasının ilk adımları, iş süreçleriniz içerisindeki hangi işlerin asıl iş, hangilerinin ise yardımcı iş kapsamına girdiğinin uzmanlarca tespit edilmesi, bu işlerden hangilerinin alt işverene devir edilmesinin ilişkinin iki tarafı açısından da verimli olacağının belirlenmesi ve mevzuata uygun bir alt işverenlik ilişkisi kurulması adımlarını içermelidir. Aksi halde Giordano Bruno’yu haklı çıkarır ve o ünlü sözünü hatırlarız… “Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenirse diğerleri de yanlış gider.”