Son günlerde z kuşağı diye tabir edilen genç nesil gündemden düşmüyor.

Üniversite giriş sınavlarının önce ertelenmesi, ardından da bir ay öne çekilmesine çok tepki gösterdiler.

Sınav bitti, tepkileri dinmedi…

Z kuşağı, alışıla gelmişin dışında, olaylara çok farklı pencereden bakabilen, çok farklı tepkiler veren, ön yargısız bir nesil…

Belli yaşa gelen bizlerin, hayatın da verdiği deneyimlerle birçok konuda kalıplaşmış görüşleri var… Kabul etmek gerekir ki bazı konularda da önyargılarımızı yıkamadık.

Z kuşağı diye tabir edilen günümüz gençliğini anlamak da, tanımlamak da çok mümkün değil.

Hiçbir kalıba sığmıyor, çok aşırı kuralcıları olduğu gibi asla kural tanımayanları da var.

Her şeyi sorguluyorlar… Söylenenler ile yaşananlar arasındaki çelişkiyi çok net görüyorlar, bu sebeple sözlere fazla itibar etmiyorlar… Daha çok eyleme, yani yapılan işe odaklanmışlar…

Belki de tarihte ilk kez, biz büyükler birçok konuda gençlerin gerisinde kaldık.

Örneğin bilgisayarı, cep telefonunu, interneti ve sosyal medyayı bizden çok iyi kullanıyorlar.

Hatta hepimiz bu konuda çocuklarımızdan destek bile alıyoruz. Cep telefonun bazı özelliklerini kullanmayı veya bilgisayara bir program yüklemeyi çocuklarımızdan aldığımız destekle yapabiliyoruz.

En önemlisi çok hızlı haberleşiyorlar, çok hızlı ve etkili organize olabiliyorlar.

Organize oluyorlar derken yanlış anlaşılma olmasın; birilerinin güdümüyle değil, tamamen doğal, tamamen saf ve iyi niyetle bir araya geliyorlar.

Organize olmayı kimi zaman olumlu kullandıkları gibi, kimi zaman da olumsuz kullanabiliyorlar.

Ama şurası kesin ki, hiçbir şekilde kimseye itaat etmiyorlar, hiçbir şekilde kafalarının arkasında ikinci bir plan, art niyet yoktur.

Yarın nasıl olur, bu işten yarın zarar görür müyüm, şöyle davranırsam birilerine yaranır mıyım hesabını hiç yapmıyorlar.

Çıkarcı değiller, menfaat için hareket etmiyorlar ama menfaatlerine dokunulduğunda da en ağır şekilde karşılık veriyorlar.

Tepkileri de çok sert oluyor. Öyle esprilerle, öyle hazır cevaplarla karşılık veriyorlar ki, insanın aklı duruyor.

İstemedikleri kişiyi yerin dibine batırmayı da çok iyi biliyorlar.

Ele avuca sığmazlar. Televizyonlardaki, gazetelerdeki yayınları da çok umursamazlar.

Birilerinin adamı olmayı da asla kabullenmiyorlar, özgürlük en belirleyici özellikleridir.

İşin özü, z kuşağı iki bilinmeyenli denklem gibi, çözülmesi zordur…

Z kuşağı üzerinde hesap yapılmaz…

Hele hele uğraşmaya hiç gelmez…

*****

En pratik çözüm

Ünlü diş macunu fabrikasında, üretim bandında bilinmeyen bir ayarsızlıktan dolayı bazı kutuların içine diş macunu koymadan boş olarak paketlenince şikayetler çok arttı. Yönetim, kendilerine çok fazla itibar kaybettiren sorunu çözmek için acil toplandı.

Yönetim ‘boş gönderilen kutu’ sorununu 18 milyon dolarlık ek bir tesis yaptırarak çözer. Yaptırılan ileri teknoloji yazılımı ile son derece hassas bir elektronik baskül paketlemeden hemen önce her kutuyu tartıyor, olması gerekenden az ağırlık hissettiğinde anında alarm çalıyor, bandı durduruyor. Görevli gelip boş kutuyu banttan alıyor ve tesisi tekrar çalıştırıyor.

Müşteri şikayetleri anında kesilir. Fabrikanın genel müdürü bu gelişmeden son derece memnundur. İlk haftalarda makine bir düzine boş kutu ayıklarken, 3 hafta kadar sonra boş kutulardan eser kalmaz.

Bu durumu merak eden fabrikanın genel müdürü, 18 milyon dolarlık hassas baskülün yerleştirildiği yere gelir. O bölümden hemen önce yerleştirilen, boş kutuları üfleyerek banttan dışarı atan bir vantilatör görür.

Ustabaşını çağırır, “Bu nedir?” diye sorar.

“Efendim, biz koyduk” diye cevap verir ustabaşı ve devam eder; “İkide bir zırt pırt alarm çalmasın ve bant durmasın diye bizim çırak yerleştirmiş onu oraya…”

*****                 

TEBESSÜM

Zeki

Temel ile arkadaşları, sınıfta kim daha zeki diye tartışıyorlardı.

Dursun:

- Ben çok zekiyimdir. Ben üç aylıkken yürümeye başladım.

 Temel dayanamaz atılır:

- Sen buna zeka mı diyorsun. Ben üç yaşıma kadar kendimi kucakta taşıtmışım.

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Bir insanı küçümsemek akılsızlık, çok büyük görmek de korkaklıktır.

Kızılderili atasözü