Hiç hayal edebiliyor musunuz? Günümüzde bir, imam ve hatip, yani din görevlisi olacak... Ve, musıkişinas olacak, makam bilgisine vakıf ve Neyzen ve Ney hocası olacak. Sonra görev için bulunduğu şehrin, Türk Sanat Müziği Korosun'da konserlere iştirak edecek, Ney üfleyecek. Kasidehan olacak. Kültüre, sanata, tarihe, okumaya ilgili olacak. Fotoğrafa ilgi duyacak, fotoğraf çekecek ve fotoğraf derneği müdavimi olacak. Ve bir başka ilgi sahası başta tesbih olmak üzere, bir çok tarihi esere ilgi duyması ve koleksiyona sahip olması. Bitmedi daha, binicilik sporları ile ilgilenecek ve ata binecek. Yetmedi su sporları ve kürek sporu ile ilgilenecek. Dağcılık ve kayak sporları ile de ilgilenecek. Bütün bu faaliyetleri, kendi doğduğu büyüdüğü şehirden, kilometrelerce uzakta, bir şehrimizde yapacak. Ve bütün bu koşuşturmayı günde beş vakit arasına sıkıştıracak... Böyle bir imam Hatip ve din görevlisi hayal edebiliyor munuz. Var mı bilmiyorum. Bu ve benzeri özeliklere sahip, bilmem ki kaç kişi vardır acaba ülkemizde... Bu hafta, işte daha bir çok özelliğe sahip genç bir imam-hatip olan ve Van'da görev yapmakta olan Mehmet Biçer ile görüştük.
Siz imam ve Hatip olarak görev yapıyorsunuz? Ne zaman ve nerde başladınız? Şimdi ki görev yeriniz neresidir?
İlk görevime 2011 yılında, Van'da depremi olduğu yıl, başladım. Binalar hasar gördüğü için, Çaldıran'da görev yaptım. Daha sonra ise, Van ili merkezinde görevlendirme ile Hüsrev Paşa Camii ve Hor hor Medresesi Camii'nde devam etti ve halen bu camide görevine devam etmekteyim. .
İMAM-HATİPİN GÖREVİ CAMİ İLE SINIRLI OLMAMALI
Bir imam hatip, nasıl olmalı ve tür özelliklere sahip olmalıdır?
İmam hatip'in görevi sadece camii içinde sınırlı kalmamalı ve belki de, asıl görevi, caminin dışında da, sosyal çevre ile başlamalı. Yaşadığı sosyal çevrede, herkes ve herşeyle alakadar olmaya gayret eden, İetişimi iyi, azimli, çalışkan ve üretken bir kişiliğe sahip olabilmeli. Din gönüllüsünün, fonksiyonel olması, camiyi ve camiye gelecek insanları cezbetmesi açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Nitekim bu mihraplardan, Hezarfen Necmettin Okyay, Rakım Erkutlu, Sadettin Kaynak gibi... büyüklerimiz gelip geçmiş, onları örnek alarak görevimizi sürdürmeye gayret ediyoruz.
Musıki ile ilginiz, nerde ve nasıl başladı?
Manisa Akhisar 'da çocukluk ve ilk gençlik yıllarında, yetiştiğimiz çevrenin etkisi ile Cami musikisi ilgimi çekti. Uzaktan da olsa, büyük dayım Yılmaz Çınar'ın da, Akhisar'ın ilk müzisyenlerinden ve yaylı tambur icracısı olduğunu, sonradan öğrendim. Daha sonra, bir arkadaşımın vesilesi ile 2006 yılında, ilk ney derslerine, hocam Yakup Timaç ile başladım. Sonrasında Ney meşklerine, Neyzen Dr. Ferhat Özden ile devam ettim. Nihai olarak da, çeşitli musiki cemiyetlerinde neyzen ve kasidehan olarak görev yapmaya devam ettim.
NEY, İÇİMİZDEKİ YOLCULUKTA, BİZE SABRI VE MUHABBETİ ÖĞRETİR
Ney, sizin için ne ifade ediyor?
Ney son dönemlerde popüler kültürden etkilenip, kendi aslından koparılmaya çalışılsa da, geleneği bozulmayan klasik üslup ile beraber, Ney ve Neyzen ve bu saza ilgi duyan ve aşık olanlar ile birlikte hayatiyetini sürdürmektedir. Ney sazı bir manada, kendi içimizdeki yolculuk ve aynı zamanda bize sabrı, hoşgörüyü, muhabbeti öğreten bir muallim gibidir. Bunun yanında, hayatın koşuşturmacasında, bir lahza nefes alma vesilesidir. Ney, hepsinden önemlisi; Mülkün ve gönüllerin, var olan her şeyin gerçek sahibini hatırlama ve hatırlatma vesilesi, insanlarla iletişime geçebilme ve gönüllere dokunabilme vesilesidir.
Sizin de katıldığınız, kültürel ve sosyal aktivitelerin, hitap ettiğiniz sosyal çevre ile olan iletişiminiz ve hizmetlerinizde, ne gibi katkılar sağlıyor?
Bu tür sosyal aktiviteler bölge halkını tanıma ve iletişime geçme açısından çok önemsiyorum. Hem de insanların zihinlerindeki din görevlisi algısının, olumlu manada farklılaşması açısından da önemli olduğunu düşünüyorum. Bu tür projelerde insanlar, sizi samimi ve içten çalışmalarınızı ve hizmetlerinizi gördükleri zaman, çok olumlu tepkiler alıyorum ve daha rahat ve sıcak iletişim kurabiliyoruz. Bölge halkımızın da destekleri ile düzenlenen 'Bugünün büyüklerinden, yarının büyüklerine: Kütüphanesi olmayan okullara kütüphane kurma projesi' ile; okullara kitaplar toplayıp kütüphaneler kurduk. Her pazar sabahları camiimizde, sabah namazı buluşmaları ile sohbet ve kahvaltı ile çorba etkinliklerini sürdürmekteyiz. Ayrıca, Ramazan aylarında, teravihten sonra, avluda ney dinletileri ve hat sanatı meşkleri de yapmaktayız. Bu faaliyetlerimize, vatandaşlarımızın gösterdikleri ilgi ve katılım bizleri son derece mutlu etmektedir.
MUSIKİYE İLGİ OLDUKÇA FAZLA VE DERSLERİMİZDE, 40 GENCİMİZ NEY ÖĞRENDİ
Van'da, çocuklar ve gençlerimizin, Ney sazına karşı ilgileri nasıl?
Esas olan, şu ki; Ne iş yaparsanız, ne ile meşgul olursanız olun, severek yapmak, ehil olmak ve paylaşmak. Ney sazı hem hal olmaya devam eder iken, yeni başlayan arkadaşlara yardımcı olmaya gayret gösteriyorum. Zaman zaman Halk Eğitim Merkezi, özel dernek ve vakıflarda, Ney dersleri veriyorum. Bir proje var ki, bu bu şehre ve bu şehrin çocuklarına ve gençlerine çok büyük katkılar sağlamıştır. Van Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nce Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında uygulanan "Sanatla Yeni Bir Hayat" projesi ile sokakta çalışan çocuklar, sanatsal etkinliklerle hayata bağlanıyor. Bu proje kapsamında, sokakta çalışan yaklaşık 200 çocuk, Çocuk ve Gençlik Merkezi'nde (ÇOGEM), tiyatro, ebru sanatı ile bağlama, ritim ve ney gibi, çeşitli müzik aletleri çalmayı, resim kursunda dersler aldılar. Bizde bu proje kapsamında, yaklaşık 40 gencimize, Ney dersleri verirken, aynı zamanda Ney ile de rehabilite etmeye çalışarak, onlara ahlak ve erdem gibi değerleri, kazandırmaya çalıştık.
Van'da Türk Musıkisine bölge insanın ilgisi hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Van şehir olarak, çok köklü bir kültürel tarihe sahip bir ilimiz. Bu kültürel yapı, elbette musikiden de, nasibini almış. Yani bu gün de, şehrimizde, Türk musikisine ilgi oldukça fazladır. Bu minvalde bendeniz de, Van Türk Musiki Cemiyeti'ne iştirak etmeye çalışıyorum. Provalarına ve zaman zaman da, konserlerine Ney ile iştirak etmeye gayret ediyorum. Ayrıca haftada bir kez, bir araya geldiğimiz, müstakil bir musıki grubumuz var. Burada da, güfteler üzerine mütala ediyoruz ve unutulmaya yüz tutmuş eser ve besteleri, icraa etme gayreti içerisindeyiz ..
FOTOĞRAF, 'GERÇEK SANATKARI' ANLAMADA ÇOK ÖNEMLİ BİR ARAÇ
Fotoğraf sanatına ilginiz olduğunu da biliyoruz. Fotoğraf sizin için, ne ifade ediyor?
Fotoğraf, 'gerçek sanatkarı!' tanıma ve onu anlatabilme adına, çok güzel bir araç. Zaman zaman fotoğraf gezilerine çıkıp, insan üzerine çalışıyoruz. Bu geziler ve fotoğraf çekimleri, aslında bir bakıma, bu bölge halkı ile kaynaşmayı ve yeni yerler keşfetmemizi sağlıyor.. Fotoğraf öyle geniş bir saha ki, kitabeler, mezar taşları, cami medrese gibi mühim yerleri belgelemek adına da, çok mühim bir görev üstleniyor. Ayrıca çekmiş olduğum bir çok fotoğraflarım, çeşitli dergilerde yayımlanmaktadır.
ŞAŞIRTICI GELSE DE, YAZ VE KIŞIN FARKLI SPOR DALLARI İLE İLGİLENİYORUM
Spor ile de ilginiz olduğunu biliyoruz. Hangi sporları aktif olarak yapıyorsunuz?
Genelde, burada insanlar ve cematim açısından şaşırtıcı olsa da, kışın kayak sporları, yaz mevsiminde ise binicilik ve su sporları yapıyorum. İslam tarihinde de, Selçuklu ve Osmanlı tarihi kaynaklarından da öğrendiğimize göre, atalarımız, hangi meslekte olur ise olsunlar, farklı spor dalları ile ilgilenmişler. Çünkü spor sağlık, spor ferahlığa vesile oluyor. Bu gün bunu tıp uzmanları da ifade ediyorlar. Zaman zaman bunu vatandaşlarımız ile sohbetlerimizde de paylaşıyoruz.
MEHMET BİÇER KİMDİR?
Manisa Akhisar'da, 1990 yılında doğan Mehmet Biçer, Akhisar Anadolu İmam Hatip Lisesi'sinden, bilahare de Eskişehir Anadolu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden mezun oldu. Çocukluk yıllarından itibaren Cami musikisine ilgi duyan ve kasidehan olan Biçer, 2006 yılında Ney dersleri almaya başladı. 2011 yılında, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı imam-hatip olarak, Van'da göreve başladı. Görevi ile birlikte, neyzen ve kasidehan da olan Biçer, su sporları, kayak sporları, binicilik sporları ile de ilgilenmekle birlikte, fotoğraf sanatına da ilgi duymaktadır. Tarihi eserler ile tespih, yüzük ve bilezikler ile tarihi paralardan oluşan objeler de ilgi alanları içersindedir. Halen Van'da, ima ve hatip olarak, görevini sürdürmektedir.
