Zaman zaman koyu bir taassubun pençelerine düştüğü için kızsam da, Yüce Atatürk'ün "Cumhuriyetin temelini attığı" binanın önünde "Padişahım hoş geldin" pankartı açanlara göz yuman Sivaslıya isyan etsem de, Sivas benim memleketim.  Sivas için bulacağımız her kusurun büyüğü öncelikle bizlerin. Demek ki kendimizde sandığımız aydınlığın zerresini yansıtamamışız. Sivas, varlığımı borçlu olduğum il. Elhamdülillah aslını inkâr eden haramzadelerden değilim.

Zaman zaman Sivas'ı, birer birer ilçelerini dile getiriyorum. Bütün yönleriyle ama özellikle kültür zenginliklerini anlatıyorum. Geçen ay, Divriği'yi anlattım. Sözü Divriğili Nuri Üstünses'e getirdim. Hatırımı kırmayıp gönüllü gelen sanatçı arkadaşlarım birbirinden güzel Divriği türkülerini seslendirdiler.  Onca duyuruma, yüzlerce kişiye yaptığım davete rağmen, benim yetersizliğim, ehilsizliğim sebebiyle olsa gerek dinleyicilerim arasında yalnızca (1) bir Divriğili vardı. Diğer ilçeler farklı mı?

Pir Sultan'ı anlattım, dinleyen Sivaslı sayısı beşi geçmiyordu. Âşık Veysel'i anlattım, dinleyen Şarkışlalı sayısı üçü dördü geçmiyordu. Zaralı Halil'i anlattım, Zaralılar fena sayılmazdı. Elbette buraların İstanbul'da birer ikişer Kültür Derneği de vardı.  Ama bu derneklerin kültürden daha önemli işleri vardı.  Onun için göremedim. Ama söylemlere gelince Pir Sultan'la, Ruhsati'yle, Âşık Veysel'le, Zaralı Halil'le, Nuri Üstünses'le öğünür dururlar. Buna somun pehlivanlığı derler, desem haddimi aşar mıyım?  "Bir dokun bin ah işit kâse-i fağfurdan" diyerek konumuza dönelim.

Hani bir reklam vardı. Hatırlayacaksınız. "Yok bir birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlı Bankasıyız" diyordu. Evet, Sivas'ın ilçelerinden hiç birinin birbirinden farkı yok. Ama bugün  Şarkışla'Dan söz edeceğim:

Şarkışla'nın en büyük şansı, kültürler bileşkesi konumunda olması. Bu hamasi bir söylem değil. Bütünüyle Türk Folkloru'nun ve Türk kültürünün harman olduğu yer.  Türkmen boylarından olan yerli halkının yanında, Türk dünyasının hemen her köşesinden gelip yerleşenlerle Şarkışla Türk kültürünün mozaiği durumunda.

Çerkez dediğimiz Kafkas kökenli soydaşlarımız, toplu olarak Demirbağ, Karacaviran, Tavladere, Yeniyapan, Kapaklıpınar, Bozkurt, Canabdal, Kazancık, Kahvepınar, Alaçayır gibi köylere konmuşlar. Bunlar ana dil ve geleneklerini korurken, kültür alışverişi de yapmışlardır.

Boşnaklar, bir zamanlar Şarkışla'ya bağlı olan Dendil, Burhan, Karagöl, Tekmen, Lisanlı köylerine iskân edilmişler. İlçe merkezi Şarkışla olması sebebiyle onlar da kültür alışverişi yapmışlar.

Asılları itibariyle Kars halkından olan öz be öz Türk olan ağız ve folklor yönüyle Azerbaycan ve Terekeme'ye yakın olan hemşerilerimiz Savran, Fakılı, İydeli, Faraşderese, Yapaltın, Başören, Patır ve Kanak köylerine yerleştirilmişler, bunlar da Şarkışla kültür ve folklor mozaiğinin incileri olmuş.

Ayrıca Türkmenler, Kuşkayası, Garaağıl, Ebesil, Kabahtepe, Köseli, Deller, Sarıçiçek, Dökmetaş, Gonalga, Uçuk, Mengensofular, Kötüköy ve Başören köylerinde bulunmakta.  Osmanlı iskân politikası sebebiyle kendilerine ait köyleri olmasa da Afşar uruğuna mensup hemşerilerimiz özellikle Uzunyayla bölgesindeki köylerde bulunuyorlar. Şarkışla kültür mozaiğinin en önemli parçasını özellikle Emlek yöresinde oturan Alevî inanışındaki yurttaşlarımız oluşturmakta. Bunlar Türk gelenek ve göreneklerini bozulmadan yaşatmışlar, yetiştirdikleri halk ozanları ile Şarkışla'nın gurur kaynağı konumundalar. Şarkışla kültür mozaiğinin bir parçasını da ilçe merkezine yerleştirilen Bulgaristan ve Romanya göçmenleri oluşturmakta.

Diğer taraftan, Şarkışlalılar, el sanatları ve zanaatlarını ve birçok mesleği yüzyıllarca birlikte ve bir birlerinden incinmeden yaşadıkları Ermenilerden öğrenmişler. Kimse kimsenin inancına karışmamış, sevgi ve hoşgörü ortamında aynı toprakların havasını solumuş, suyunu içmişler.

Bu itibarla, Şarkışla halk biliminin, Şarkışla Halk Edebiyatının, Şarkışla Halk Müziğinin zenginliği, boş övünme, hamasi söylev değil, gerçeğin kendisi.

Bir Şarkışla türküsünde, Asya bozkırlarının da, Bektaşi nefeslerinin de, İç Anadolu Bozlaklarının da, Doğu tatyanlarının da, Kafkas yıldızlarının da rengini, dokusunu, nakşını, izlerini bulabilirsiniz. Sivas'ın bir bütün olarak folklor zengindir ama, Şarkışla'da folklorla birlikte onlarca güzelliğin de nefes alıp verdiğini söyleyebiliriz.