Atatürk’ün güveni bize kutsal bir miras,

Umutsuzluk içinde o gün umuttu Sivas.

Bugün de içimizde aynı duygu, aynı hız,

Ne Ata’dan ayrılır, ne yolundan saparız...”

Evet  Vehbi Cem Aşkun’un şiirinde söylediği gibi umutsuzluklar içinde umuttu Sivas.

Amasya Genelgesi üzerine yurdun her tarafından seçilen delegeler Sivas'a gelmeğe başlamıştı. Mustafa Kemal 2 Eylül 1919 günü Sivas'a geldi. Sivas halkı Mustafa Kemal'i şehrin dışında parlak ve candan sevinç gösterileri ile karşıladı. 4 Eylül 1919'da ise, millî egemenlik ilkesine dayalı yeni Türk Devleti'nin kuruluşuna temel olan Sivas Kongresi, o zamanlar "Mekteb-i Sultanî" olarak kullanılan bir binanın salonunda, 38 delegenin iştiraki ile toplandı. Sonradan bu sayı 41’e ulaştı.

Sivas Kongresi sekiz gün sürdü. Daha kongre açılmadan, bazı kimseler Mustafa Kemal'in başkan olmasını istemiyorlardı. Bu düşüncelerini O'na da açıklamışlardı. Fakat ilk günü Mustafa Kemal başkanlık makamına çıktı ve coşkulu bir konuşmayla kongreyi açtı ve başkan seçildi.

Kongre, çetin koşullar içinde toplanmıştı. İşgal kuvvetleri ve İstanbul hükümeti kongrenin toplanmasına engel olmak için birlikte çalışıyorlardı.

İstanbul Hükümeti, Harput Valiliğine atanan Ali Galip'e, Sivas'ı basması, kongreyi dağıtması emrini verdi. Ali Galip Malatya'da kuvvet toplayarak baskına hazırlandı. Fakat durumdan haberdar olan Mustafa Kemal tedbir alarak Ali Galip'i İstanbul'a kaçmak zorunda bıraktı.

Sivas Kongresi'nin toplanışı öncesinde de, İstanbul Hükümeti ve idarecileri engeller çıkarmışlardı. Bu nedenle Ankara ve diğer bazı şehirlerimizden valilik baskısı ile delege seçilemedi. Bazı vilâyetlerden seçilen delegeler de aynı baskı nedeniyle yola çıkmaktan alıkonuldu. Yabancı güçler tarafından yapılan tehditlerin arkası kesilmiyordu.

İstanbul Hükümeti, Sivas Kongresi sırasında da Mustafa Kemal'i tevkife yönelmişti. Anadolu'nun hemen her valisine telgraflar çekilerek Mustafa Kemal'in ne pahasına olursa olsun tutuklanarak İstanbul'a gönderilmesi isteniyordu. Bunu gerçekleştirmek üzere valiliklere, mutasarrıflıklara yeni atamalar yapıldı. Fakat hiçbiri şahlanan millî irade ve millî hava içinde İstanbul Hükümeti’nin isteklerini yerine getirmek cesaretini gösteremedi.

Sivas Kongresi'nin bir özelliği de delegelerin vatanın kurtuluşu ve milletin mutluluğundan başka hiçbir kişisel amaç izlemeyeceklerine, mevcut siyasî partilerden hiçbirinin amaçlarına hizmet etmeyeceklerine dair Kongre'de yemin etmeleri olmuştu. Sivas Kongresi kararları neler getirmişti?

Erzurum Kongresi, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz vilâyetlerinin hiçbir neden ve öngörüyle ana vatandan ayrılamayacağını duyurmuştu. Sivas Kongresi tam yetki ile bu karara bütün ülkeyi kapsayan bir genişlik kazandırdı.

Erzurum Kongresi'ni toplanmaya davet eden başlıca tehlike, Doğu Karadeniz Bölgesinde kurulması düşünülen Pontus Rum devleti ile Doğu Anadolu illerini içine kalacak bir Ermenistan tehlikesi idi. Sivas Kongresi, batıdan gelen Yunan tehlikesini de göz önüne alarak, vatan topraklarına yönelik hiçbir işgal ve müdahalenin karşılıksız kalmayacağını mütecaviz düşmana açıkça bildiriyordu.

İstanbul Hükûmetinin ulus yararına aykırı herhangi bir karar veya davranışına kayıtsız kalmayacağı, gerektiğinde millî iradeye dayanan bir hükûmetin derhal kurulacağı açıkça belirtiliyordu.

Erzurum Kongresi'nde belirlenen bu kural, Sivas Kongresi'nde perçinleştiriliyordu, Memleketi kurtaracak tek kuvvet, millî ordu idi. Bu ordu, milletin iradesi ve eğilimleri yönünde savaşacak, bağımsızlık mutlaka gerçekleşecekti. Millet artık egemenliğini kendi eline almıştı; kendi egemenliğinden başka hiçbir güç tanımıyordu. Bu esas, gelecekteki Cumhuriyet rejiminin temelini oluşturuyordu.

Erzurum Kongresi'nde karar altına alınan bu görüş, Sivas Kongresi'nce de onaylanarak Millî Mücadele'nin temel kuralı haline getiriliyordu. Millî kurtuluş hareketinin parolası hiçbir devletin merhametine sığınmaksızın " Ya istiklal ya ölüm!" dü.

Erzurum Kongresi, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz Bölgelerindeki millî cemiyetleri "Şarkî Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adıyla bir merkezde toplamıştı. Sivas Kongresi, bu örgüte -bütün Anadolu ve Rumeli Cemiyetlerini de içine almak üzere- memleket çapında bütünlük kazandırdı.

 YARIN: SİVAS KONGRESİ MİLLİ BİR KONGREDİR.