Bir bayramın daha arifesine ulaştık. Bayramlar hep beni çocukluğumun geçtiği yıllara ve büyüdüğü ilçeye götürür.

Hani bir reklam vardı. Hatırlayacaksınız. "Yok bir birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlı Bankasıyız" diyordu. Evet, Sivas'ın ilçelerinden hiçbirinin birbirinden farkı yok. Ama ben diyorum ki Şarkışla.

Niçin? Şarkışla diğerlerinden öne çıkan bir ilçe... Kemter'den Veli'yi, Agahî'den Veysel'e iki yüzü aşkın halk ozanımıza vücut vermiş bir ilçemiz.

Şarkışla'nın en büyük şansı, kültürler bileşkesi konumunda olması. Bu hamasi bir söylem değil. Bütünüyle Türk Folkloru'nun ve Türk kültürünün harman olduğu yer.  Türkmen boylarından olan yerli halkının yanında, Türk dünyasının hemen her köşesinden gelip yerleşenlerle Şarkışla Türk kültürünün mozaiği durumunda.

Çerkez dediğimiz Kafkas kökenli soydaşlarımız, toplu olarak Demirbağ, Karacaviran, Tavladere, Yeniyapan, Kapaklıpınar, Bozkurt, Canabdal, Kazancık, Kahvepınar, Alaçayır gibi köylere konmuşlar. Bunlar ana dil ve geleneklerini korurken, kültür alışverişi de yapmışlardır.

Boşnaklar, bir zamanlar Şarkışla'ya bağlı olan Dendil, Burhan, Karagöl, Tekmen, Lisanlı köylerine iskân edilmişler. İlçe merkezi Şarkışla olması sebebiyle onlar da kültür alışverişi yapmışlar.

Asılları itibariyle Kars halkından olan öz be öz Türk olan ağız ve folklor yönüyle Azerbaycan ve Terekeme'ye yakın olan hemşerilerimiz Savran, Fakılı, İydeli, Faraşderese, Yapaltın, Başören, Patır ve Kanak köylerine yerleştirilmişler, bunlar da Şarkışla kültür ve folklor mozaiğinin incileri olmuş.

Ayrıca Türkmenler, Kuşkayası, Garaağıl, Ebesil, Kabahtepe, Köseli, Deller, Sarıçiçek, Dökmetaş, Gonalga, Uçuk, Mengensofular, Kötüköy ve Başören köylerinde bulunmakta.  Osmanlı iskân politikası sebebiyle kendilerine ait köyleri olmasa da Afşar uruğuna mensup hemşerilerimiz özellikle Uzunyayla bölgesindeki köylerde bulunuyorlar. Şarkışla kültür mozaiğinin en önemli parçasını özellikle Emlek yöresinde oturan Alevî inanışındaki yurttaşlarımız oluşturmakta. Bunlar Türk gelenek ve göreneklerini bozulmadan yaşatmışlar, yetiştirdikleri halk ozanları ile Şarkışla'nın gurur kaynağı konumundalar. Şarkışla kültür mozaiğinin bir parçasını da ilçe merkezine yerleştirilen Bulgaristan ve Romanya göçmenleri oluşturmakta.

Diğer taraftan, Şarkışlalılar, el sanatları ve zanaatlarını ve birçok mesleği yüzyıllarca birlikte ve birbirlerinden incinmeden yaşadıkları Ermenilerden öğrenmişler. Kimse kimsenin inancına karışmamış, sevgi ve hoşgörü ortamında aynı toprakların havasını solumuş, suyunu içmişler.

Bu itibarla, Şarkışla halk biliminin, Şarkışla Halk Edebiyatının, Şarkışla Halk Müziğinin zenginliği, boş övünme, hamasi söylev değil, gerçeğin kendisi.

Bir Şarkışla türküsünde, Asya bozkırlarının da, Bektaşi nefeslerinin de, İç Anadolu Bozlaklarının da, Doğu tatyanlarının da, Kafkas yıldızlarının da rengini, dokusunu, nakşını, izlerini bulabilirsiniz. Sivas'ın bir bütün olarak folklor zengindir ama Şarkışla'da folklorla birlikte onlarca güzelliğin de nefes alıp verdiğini söyleyebiliriz. Sefil Selimi'nin Şarkışla destanından birkaç dörtlükle yazımızı bitirelim:

Bağrında âşıklar bostanı vardır,

Tevek sende, meyve sensin Şarkışlam.

Adının, tadının destanı vardır,

Şair sensin, şiir sensin Şarkışlam.

Bu otakta sanki mevsimler deli,

Temmuz, ağustosta kıstırır dolu,

Ekeneği basar yağmurun seli

Böyle imiş demek şansın Şarkışlam.

Atlar yarış eder soluk soluğa,

Terleyenler dayar ağzı oluğa,

Bazı yerde rast gelirsin kalağa,

Yıkık tarafların onsun Şarkışlam.

Hastalığa ilaç yaylaları var,

Dağlarında durur kışın yazın kar

Kahvelerde işsiz, güçsüzleri gör;

Bağlarına bülbül konsun Şarkışlam.

Yayığın doldurup yoğurt yayarlar,

Yaman ilmek atar kilim ıyarlar,

Gurk yatırır tavuk, cücük sayarlar

Meziyetin mertçe densin Şarkışlam

Sokuda döverler bulgur ve yarma,

Başlıca yakacak kok gibi kerme,

Bazlama ekmeği lezzetli, sorma,

Garipseyen seni ansın Şarkışla'm.

Kazamızda budur ahvali durum;

Her nereye gitsem buradır yerim.

SEFİL SELİMî der vefakâr yârim,

İlçeler içinde cansın Şarkışla'm.