Dünyayı kasıp kavuran ve ne zaman normale döneceği hesaplanamayan coronavirüs-19'dan özellikle yoksul kesim üzerinde daha etkili oluyor.

Bu konuda yapılan araştırmalar var.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi Corona virüsü salgınının insan hakları üzerindeki etkilerini ele alan bir toplantı düzenledi.. Konuyla ilgili olarak düzenlenen oturuma katılan BM yetkilileri özellikle en yoksul kesim başta olmak üzere halklarına sağlık hizmetleri ve sosyal güvence sunan hükümetlerin Corona virüsü pandemisinin yarattığı şok etkisini daha hafif atlatabileceğini bildirdi.

BM yetkilileri, hiçbir ülkenin pandeminin neden olduğu sorunlardan muaf olmadığını, ancak diğer felaketlerde olduğu gibi toplumun en yoksul, en savunmasız ve en çok köşeye itilen kesimlerinin Corona virüsü salgınının etkilerine de en çok maruz kalanlar olduğunu kaydetti.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, bazı ülkelerin Corona virüsü salgınına insan hakları temelli politikalarla karşılık verdiklerini söyledi.

Mali gücü olmayan vatandaşlarının sağlık hizmetlerine erişimini sağlayan, işini kaybedenlere nakit para, acil gıda ya da ihtiyaç yardımı yapan ülkelerin salgın kaynaklı krize daha güçlü göğüs gerebildiğini belirtti.

İşin özü şu:

Mali kaynakları iyi olan ülkeler bu virüs belasını daha hafif ve az yıkıntılı atlatacak. Hele aşının bulunasından sonra parayı bastıran ülkeler vatandaşlarını daha çabuk korumaya alabilecek. Gelişmeler bunu gösteriyor.

Ancak Bachelet, toplumun en zayıf unsurlarının ihtiyaçlarını göz ardı eden ülkeleri daha karanlık bir geleceğin beklediği uyarısında bulundu.

Corona virüsü salgınının yayılmasını engellemek için getirilen kısıtlayıcı kurallar en çok yoksulları ve kayıt dışı ekonomide çalışan iki milyar insanı etkiledi.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) kadınların, pandemi döneminde iş kaybı ve azalan çalışma saatlerinde erkeklere kıyasla daha çok etkilendiğini bildiriyor. Örgüte göre göçmen işçiler, yerli halklar, etnik azınlıklar ve engelli bireyler, salgının neden olduğu ekonomik kriz ve işsizlikten en olumsuz etkilenen kesimler.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Corona enfeksiyonu vaka sayısının tüm dünyada yakında 29 milyonu aşacağını, ölü sayısınınsa yaklaşık bir milyonu bulacağını belirtti.

WHO Sağlık Acil Durum Programı Başkanı Michael Ryan, insan sağlığı ve insan haklarının birbirine bağlı olduğunu, ancak Corona virüsü pandemisi döneminde sağlık hizmetlerine erişimin adil olmadığını söyledi.

Ryan, "Sağlık hizmetlerine erişim; cinsiyet, ekonomik durum, yaş, sosyal sınıf, yasal statü, etnik köken ve daha birçok sebepten etkileniyor. Dünya Sağlık Örgütü, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin Corona pandemisinin temel özgürlükleri ihlal etme bahanesi olarak kullanılmaması yönünde yaptığı ısrarlı uyarıları destekliyor" dedi.

Uluslararası toplumun Corona virüsüne karşı güvenli ve etkili aşılar ve tedavi yöntemleri üretmek için işbirliği yapması gerektiğine işaret eden Ryan, hayat kurtaran ürünlere erişimin paylaşılması ve bu ürünlerin zengin ya da yoksul tüm ülkelere eşit şekilde dağıtılması gerektiğinin altını çizdi.

Bir üzücü olan da şu:

Bazı ülkelerde yaşlıların toplumdan ayrışması için yoğun bakım ünitelerinde fişlerinin çekildiğine dair sosyal medyada haberler çıkıyor. Amerika'da bile Başkan Trump "Pandemiyi 200 bin ölümle bitirirsek başarılı olduk sayılırız" demedi mi?

Bazı yorucular da toplumdaki yaşlı grubun aza indirilmesi için bu virüsün kasten yayıldığını dile getiren yazılar yazıyor.

İnsanın inanası gelmiyor ama, bazı öyle iddialar var ki neresinden tutarsanız elinizde kalıyor.

Dünya nüfusunun fazlalığından söz edenler, pandemi ile nüfusların kontrol altına alınmasına çalışıldığını iddia edenlerin sayısının bile az olmadığını söyleyebiliriz.

Corona virüsün görünmediği bazı ülkelerin nedeni, coğrafi konumu olarak öne çıkıyor. Buna da göz atalım:

Örneğin; Afrika'nın doğu kıyısında bulunan Komorlar veya Pasifik Okyanusu'ndaki Tuvalu.

Diğer ülkeler ve bölgeler, virüsün potansiyel yayılmasını durdurmak için hızlı ve kararlı bir şekilde harekete geçti. Kuzey Kore, Güney Kore'de 10 binden fazla vakanı resmi kayıtlarda olmasına rağmen, Corona virüs ülkedeki insanların etkilemediğini ısrarla belirtiyor.

Son olarak Tacikistan, virüsün dünyaya yayılmasının ilk merkezi olan Çin ile sınır komşusudur ve bu zamana kadar tek bir vaka dahi görülmemiştir.