Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden emekli olduktan sonra köşesine çekilen Melih Gökçek çok sevdiği sosyal medya mecrası twitter'dan ben daha ölmedim, buradayım dercesine bir paylaşımda bulundu. Son günlerin gözde dizisi " La casa de papel"'in masum bir dizi olmadığını, bu dizi üzerinden Türkiye'de ikinci gezi, darbe hazırlıkları hatta Ali Koç'a suikast planlarının şifrelerinin verildiğini iddia etti.

" La casa de papel" dizisi Türkiye'de çok izleniyormuş ben de yakın zamanda arkadaşımdan öğrendim. Bir dönem "Lost" " Prison Break" izlemeyeni Türkiye'de cahil sınıfında gördüklerini öğrendikten sonra bu dizileri izlemiştim. Allah'tan "La casa de papel" dizisinden erken haberim oldu Melih başkan da böyle bir tweet atınca artık diziyi izlemek farz oldu.

Diziyi henüz izlemedim ancak merak ettim konusunu okudum. Melih Başkanı yeniden sevenleriyle buluşturan dizinin konusu kısaca şöyle; Profesör lakaplı kişi yıllardır tasarladığı soygun için bir ekip oluşturur. Ekip İspanyol Kraliyet Darphanesi'ni soymak için beş ay boyunca herkesten uzak bir evde profesörden eğitim alır. Hikayenin kahramanları Berlin, Tokyo, Rio, Denver, Moskova, Oslo, Helsinki ve Nairobi. Dizi izleyenleri o kadar etkilemiş ki her seyirci kendisini bir karakter ile özdeşleştiriyor, soygunun yapıldığı darphanede adeta onlarla birlikte anı yaşıyor. 

Karakterlerin polisten hep bir adım önde olması, aklınıza bile gelmeyecek hileleri, planları size her seferinde yok artık dedirten cinsten. Diziyi diğer soygun dizilerinden ayıran en temel özellik karakterlerin darphanede basılan paraları çalmayıp kendileri yeni para basmaları!!! İzleyici istemsiz bir şekilde Profesör'ün ve soyguncuların galip gelmesini isteyen bir ruh haline bürünüyor. Bu dizinin bu kadar popüler olması senaryosundan, karakterlerinden, belki de alışılmışın dışında İngilizce değil İspanyolca olmasından olabilir. Ama şu bir gerçek yerli ve yabancı diziler hayatımıza yön verir oldu. Diziler üzerinden kitlelere mesajlar veriliyor bu dizide de subniminal mesajlar verildiği izlenimi var yani Melih Gökçek kaygılarında haklı olabilir dikkate almak lazım. 

Sonuç olarak "Subniminal" yani bilinçaltına yönelik ya da açık mesajda verse bu diziler ticari amaçlı yapılıyor alıcısını buluyor. Dizinin sonunda tüm bu yaşananlar bir hayal ürünüdür kahramanlar hayal kahramanıdır yazınca iş bitiyor maksat hasıl oluyor. Melih Gökçek Twitter'dan, biz köşemizden dizi hakkında olumlu ya da olumsuz görüş beyan ederek " Reklamın iyisi ya da kötüsü olmaz"  mantığıyla maksatın hasıl olmasına katkı sağlıyoruz. Bu bir özeleştiri değil durum tespiti. Ortada bir ürün var senaryosuyla, oyuncu kadrosuyla bizlere sunuluyor. İzleyicinin hayal dünyasında farklı intiba uyandırıyor Melih başkana bunları düşündürürken, bir başkasını farklı hayallere sürükleyebiliyor. Ben diziyi izlemeden sizleri meraklandırdım en azından Melih Başkan kaygısında haklı mı değil mi diye diziyi izleyeceğim. Siz de benim gibi davranacaksınız biliyorum iyi seyirler...