Başkanlık sitemi ile özellikle ekonomi alanındaki beklentilerin iyiye doğru gideceği tahmin ediliyordu. Yapılan açıklamalarda da sitemin pratikte işe yarayacağı ve Merkez Bankası konusunda alınacak kararlarla faizlerin ineceği, pahalılığın aşağılara çekileceği, buna paralel olarak da enflasyonun tek hanelere ineceği açıklanmıştı.

Bizim beklentilerimizin de bu yönde olduğunun altını çzielim.

Ekonomiden Sorumlu Bakan olarak atanan Berat Albayrak da ard arda yaptığı açıklamalarda ekonominin kısa zamanda düzeleceği, Merkez Bankası'nın kararlarda hızlı hareket ederek bu düzelmelere destek vereceğini vurgulamıştı.

Ekonomideki son gelişmeler söylenenlerin ve beklentilerin bir "hayal"olabileceğini gösteriyor. Bu da endişe yaratıyor.

Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) bu ayki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 75 baz puan ve üzerinde artırabileceğini öngörüyor.

Türk Ekonomi Bankası (TEB) Finansal Piyasalar Strateji Müdürü Erkin Işık, Haziran ayında fiyatlama baskısı açısından önemli gösterge olduğunu düşündüğü hizmet fiyatlarının hem yıllık artışının, hem de üç aylık trendinin sert yükseliş gösterdiğini hatırlattı.

Bunun da enflasyonda belirgin bozulma eğilimine işaret ettiğini söyleyen Işık'ın da endişeleri var bunu da şöyle açıklıyor:

"Merkez Bankası Nisan-Haziran aylarında 5 puanlık güçlü faiz artışı yapmış olmakla birlikte, enflasyon görünümünün bu kararlar alınırken öngörülenden bile daha kötü olduğunu düşünüyorum ve bu doğrultuda da PPK toplantısında 75-100 baz puanlık daha artırım olacağını düşünüyorum. Ayrıca piyasaların şu andaki ana gündem maddesinin gelecek dönemde uygulamaya konulacak ekonomi politikası çerçevesi olduğunu unutmayalım. Bu açıdan baktığımızda, faiz kararının aynı zamanda gelecek dönemde para politikası yaklaşımı konusunda da gösterge olacağını görmekteyiz. Bu yüzden faiz artırım kararının hem kur, hem de uzun vadeli faizlere olumlu etkisi olacağını şimdiden söyleyebiliriz."

Endişelerin artmakta olduğunu söyledik ya, aşağıdaki kısa haber ve gelişmeler bu endişelerdeki haklılığını da ortaya koyuyor:

Işık'ın yanısıra, Turkey Macro View Consulting Yönetici Direktörü Sözer de yakın zamanda açıklanacak piyasa dostu ekonomi politikaları ile risk priminin düşebileceğine inandıklarını söylüyor.

Sözer bununla birlikte halihazırda zayıf TL'ye ve enflasyon beklentilerindeki bozulmaya önlem olarak TCMB'nin politika faizini 75 baz puan artırmasının makroekonomik istikrar açısından yararlı olacağını ifade ediyor.

Geçen ayki PPK toplantısında politika faizi yüzde 16,5'ten yüzde 17.75'e yükseltilmişti ancak Hazine son bir ay içindeki borçlanmalarını yaklaşık yüzde 20 faizle yapmıştı.

QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı ise son dönemde ise yatırımcılar nezdinde, Türkiye ekonomisinin geçmiş yıllarda birikmiş sorunlarına orta vadede çözüm getirebilecek politikaların oluşturulup oluşturulamayacağına, daha kısa vadede ise TCMB'nin bağımsız ve piyasa dinamiklerinin gerektirdiği adımları atıp atamayacağına dair endişelerin hiç olmadığı kadar yoğunlaştığına vurgu yapıyor.

Kanlı, Temmuz ayında çok endişe verici biçimde bozulan enflasyon görünümü ve piyasalardaki güven kaybının TCMB'nin en az 100 baz puanlık faiz artışını gerekli kıldığını söyleyerek konuya son noktayı koyuyor.

Son söz:

Açıkça ifade etmemiz gerekirse biz de yeni Başkanlık sistemine geçişle ekonomide iyileşme beklentisi içindeyiz. Bu konuda sabırlı olup, alınacak kararların arkasında durulması gerektiğini de savunuyoruz.

Ancak, veriler, gelişmeler ve piyasadaki beklenti çok farklı görünüyor. Eğer, söylendiği gibi faizlerde bir artış olursa bu pahalılığı, ardından enflasyon artışını getirecektir. Dış borç ödemelerdeki dengelerin iyiden iyiye bozulmasına yol açacaktır.

Daha açık ifade ile para sıkıntısının baş göstermesi, yeni ve ağır vergilerin gündeme gelmesi olasıdır.

Biz, bunların hiç birinin gerçekleşmesini istemeyiz. Halen de Başkanlık siteminin getireceği ekonomik durum ve para göstergelerindeki iyileştirmelerin olabileceğine inanmak istiyoruz. Temennimiz içinde bulunduğumuz bu dar boğazdan bir an önce çıkabilmektir.