Reklam içerikli mesajların izinsiz gönderilmesi kanunla yasaklandı. Bir ticari firma, kısa mesaj gönderecekse, ilgili kişiden önceden onay alması şartı getirildi. Onay almadan gönderirse, şikâyet üzerine para cezasına çarptırılıyor. 

Ancak bu kurala uyulduğunu söylemek mümkün değil. Herkes, önüne gelene izinsiz mesaj atıyor. Mesaj istemiyorsanız, şu numarayı arayıp iptal ettirin diye abuk sabuk bir emirle karşılaşıyorsunuz. Maalesef onay şartı, iptal ettirme şartı olarak uygulanıyor.

Ticari mesajlar en azından kanunla yasaklandı, ticari olmayanlar ise tüm hızıyla sürüyor.

Başta belediyeler olmak üzere, milletvekilleri, partiler ve kamu kuruluşlarından mesaj yağıyor.

Sabahın köründe bir mesajla uyanıyorsunuz. Bilmem hangi belediye başkanı, hangi radyoda şu saatte konuşacakmış... İyi de bana ne!

Bitti derken, bir mesaj daha... Milletvekili bilmem kim, şu televizyon programına katılacak.

Hemen ardından, başka bir genel müdürden mesaj geliyor... O da başka bir tanıtım peşinde...

Bu mesajlar için izin alan yok, istiyor musun diye soran yok... Buna rağmen durmadan mesaj geliyor.

Garip olan bir diğer husus, sadece ikamet ettiğiniz ilçe belediyesinden mesaj gelmiyor... Hiç ilginizin olmadığı, ücra bir belediyeden, hatta Türkiye'nin başka bir köşesindeki belediyeden de geliyor. Keza milletvekilleri de öyle... Sizinle ilgisi olmayan bir milletvekilinden mesaj gelebiliyor...

Mesajların hepsi reklam içerikli... 

Çok merak ediyorum, mesela Çay-Kur'un öğretmenler gününü kutlamak için mesaj göndermesinin anlamı nedir?

Ya da herhangi bir belediye, kadına şiddete son gününde mesaj gönderince ne değişecek?

Bir milletvekili, anneler gününde mesaj atınca bayram mı edeceğiz... 

Belediye başkanının, genel müdürün, bakanın, bayram veya kandil kutlamak için mesaj atması hangi kamu hizmetini karşılıyor?

Bir ilçeye gidince, "İlçemize hoş geldin" diye mesaj atan Belediye Başkanı kahraman mı oluyor?

Bilgilendirme amaçlı mesaj gönderilir, onu anlarım. Nitekim polisin zaman zaman uyarı amaçlı mesaj göndermesini takdirle karşılıyorum...

Ancak belediye başkanının her nefes alışını mesajla bize bildirmeseler daha iyi olmaz mı?

En önemlisi de, bu mesajların parası kamu kaynaklarından ödeniyor. Bizim vergilerimizle, birilerinin bizi taciz etmesi hangi akla veya vicdana sığar...

Bir şekilde telefon numaramızı ele geçirdiler diye, sürekli o mesajlarla taciz olmak zorunda mıyız?

Merak ettiğim bir diğer husus şu; gerçekten bu mesajların insanlar üzerinde etkili olduğunu düşünen siyasetçi var mı?

İnsanlara rahatsızlık vererek oy getireceğini düşünen siyasetçi varsa, diyecek sözüm yok...

 ***

Yanlış mail

Adamın biri eşiyle tatil yapmaya karar verir. Ancak eşi o gün izin alamaz. Bir gün sonrasında gidecektir.

Adam tatil yerine gider, ulaştığı otele kaydını yaptırır.

Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir.

Fakat yazdığı maili, farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir...

Tam bu sırada farklı yerdeki başka bir kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür.

Arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyan kadın, olduğu yere yığılıp kalır. 

Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki elektronik postayı görür.

Mesaj şöyledir:

Kime: Sevgili karıma

Konu: Yeni ulaştım. 

Tarih: 16 Mayıs 2014

Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Her şey yarın senin buraya geleceğin düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.

Not: Burası çok sıcak...

 ***
TEBESSÜM

Lastik patladı

Akıl hastanesinde, bir gün delinin biri ağaca çıkar. Topkapı- Bağcılar diye bağırmaya başlar.

Görevliler hemen bahçeye koşarlar. Bakarlar ki, delilerin hepsi ağaca çıkmış.

Bir deli, "Ben bunları indiririm" der.

Görevli güler.

Deli, "Bir şartım var. Beni hastaneden çıkarırsanız, onları indiririm" der.

Görevli de kabul eder.

Deli, delilerin çıktığı ağaca doğru seslenir:

"Beyler lastik patladı!" 


****

GÜNÜN SÖZÜ

Akıllı konuşur, çünkü onun söylemek istedikleri var; aptal konuşur, zira kendinin bir şeyler söylemek mecburiyetinde olduğunu sanır.

Plato