Türkiye çok hızlı şekilde köyden şehirlere göç eden bir ülke…

Köyler neredeyse tamamen boşaldı… Yazın birkaç ay gidip kalınıyor, kışın köylerde in cin top oynuyor…

Köylerdeki dayanışma, yardımlaşma, komşuluk ilişkileri şehre göç ile birlikte ortadan kalktı…

Şehir hayatında akrabalar bile birbirini tanımaz oldu. Hatta çoğu evlat ana babasını bile ziyaret etmiyor veya haftada bir. ayda bir ancak ziyaret edebiliyor.

İş yoğunluğu, ulaşım güçlüğü düşünüldüğünde bazı şeyler hoş karşılanabilir.

Asıl kötü olan şehirle birlikte kişiler bencil bir hayat yaşamaya başladı…

Büyük bir çoğunluk sadece kendini ve kendi çıkarını düşünür oldu…

En büyük sıkıntı da apartmanlarda yaşanıyor…

Özellikle 10-15 daireli apartmanlarda tam bir keşmekeş var. Yasal olarak 8 daireden sonra yönetici seçilmesi zorunlu. Ama apartmanlarda bir yönetim oluşturulamıyor. Çünkü oturanların çoğunluğu hiçbir şeye karışmak istemiyor. Yönetici olmak şöyle dursun 20-30 TL tutarındaki aidatı da vermiyor, vermek istemiyor.

Apartman olduğu için zorunlu olarak merdiven ve ortak yerlerin temizlenmesi lazım…

Kimisi hiç temizlik parası vermek istemiyor, kimisi ise ben yazın 5 ay yoktum, niye para vereyim diye direniyor.

Apartmanda asansör varsa işler daha da zor. Alt katta oturanlar “Ben asansör kullanmıyorum ki niye para vereyim” diye karşı çıkıyor ve vermiyor. Halbuki birinci kata bile asansörle çıkıyor.

Yük üst katlarda oturanların üzerine biniyor…

Alt katta bir sorun olunca bu kez üst kattakiler karışmıyor… Mesela su mu bastı, üst kattakiler bana ne deyip çekiliyor kenara…

Bir de halı ve bez silkeleme olayı var ki evlere şenlik. En üst kattan aşağıya sarkıtıyor, altta oturan var mı yok mu bakmadan bez silkeleniyor. Tüm pislik aşağı dökülüyor.

Sigara içenler ise külleri ve izmaritleri aşağı atıyor, çoğunluğu alt balkonlara düşüyor…

Apartmanlar öyle hale geldi ki komşu komşuya işkence eder oldu…

Kimse kendinden başkasını düşünmüyor. Altta oturan üsttekini, üste oturan alttakini umursamıyor…

Tabii ki istisna olan yerler de vardır…

Ama çoğu apartmanlarda birlik sağlanamıyor, yönetim oluşturulamıyor, aidat toplanamadığı için temizlik yaptırılamıyor, asansör doğru dürüst çalışmıyor…

İnsanlar bireysel yaşamaya alıştığı için kendine dokunmadığı sürece ses çıkarmıyor.

Kendisine zarar verince de kıyamet kopuyor… O zaman da komşu kavgaları başlıyor, iş maalesef adam dövmeye ve cinayete kadar gidiyor…

Eskiler komşuluğu öldürdük diye dert yanardı… Şimdi maalesef insanlığı da öldürdük…

*****

Müzik yalandan kurtarır

O, bir zamanlar Polonya'nın en ünlü piyanisti ve bestecisiydi. Hem de Chopin'i en iyi yorumlayanlardan biriydi...

Sonra diplomat oldu. Dahası siyasete girdi ve Polonya'nın başbakanlığına seçildi.

Bir gün başbakan olarak Fransa gezisi sırasında Paris Üniversitesi müzik bölümünde okuyan bir genç yanına gelip;

“Siz o ünlü piyanist Jan Paderevsky değil misiniz?” diye sordu.

Paderevsky;

“Evet o benim” diye cevapladı.

“Fakat şimdi?”

“Şimdi Polonya'nın başbakanıyım işte” deyince genç;

“Yaa! Öyle mi, ne büyük bir düşüş!” diyerek, kinayeli bir cevap verir.

Paderevsky gencin bu sözünü hayatı boyunca kendine dert eder. Bir gün halka konuşurken şunları söyler;

“Piyanonun tuşlarına hükmetmek devlete hükmetmekten zormuş meğer! Başbakan iken ırmak geçmeyen yere köprü vadedersiniz, herkes inanır. Halkı kandırarak devlete hükmedebilirsiniz, ama 7 oktavlı bir piyanoda, fa sesine basıp do diye yutturamazsınız. Notalar sizi gerçeğe, yalnızca gerçeğe, matematiksel ölçüye, tartıya, armoniye, melodiye doğru sesi vermek için doğru tuşa basmaya mecbur eder. Müzik sizi yalandan, sahtelikten kurtarır.”

*****

TEBESSÜM

Çok şey değişti

Bir adam okyanus sahilinde yürüyüş yaparken, denize telaşla bir şeyler atan birine rastlar. Biraz daha yaklaşınca adamın, sahile vurmuş denizyıldızlarını denize attığını fark eder ve
“Niçin bu denizyıldızlarını denize atıyorsun?” diye sorar.

Topladıklarını hızla denize atmaya devam eden kişi, “Yaşamaları için” cevabını verince, adama şaşkınlıkla:

- İyi ama burada binlerce denizyıldızı var. Hepsini atmanıza imkan yok. Sizin bunları denize atmanız neyi değiştirecek ki?

Yerden bir denizyıldızı daha alıp denize atan kişi; “Bak onun için çok şey değişti” cevabını verir.

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Kalbinizle yaptığınız her şey, size geri dönecektir.

Mevlana