Türk halk müziğinin bugünlere gelmesinde üstün hizmetleri olan bir sanatçıdan söz edeceğim.  Adı Ali Canlı. Ancak belli bir yaşın üzerindeki radyo dinleyicileri onu Ali Can olarak bilirler. Onun okuduğu türküleri, yönettiği koroları dinlemişlerdir. "Ali Can yönetiminde Yurttan Sesler, Ali Can yönetiminde Erkekler Topluluğu, benzeri anonsları anımsarlar. 
Ali Can, onlarca türküyü derleyerek ya da notaya alarak repertuarımıza kazandırdı. 
1925 yılında Isparta'nın Yalvaç ilçesinde doğdu. Babası Hasan Basri Bey, Annesi Havva Hanım'dı. Babasının işi dolayısıyla ailece Aydının Söke ilçesine yerleşmişlerdi. İlkokulu Söke'de bitirdi. Orta Öğrenimine Aydın Sanat Okulu'nda başladı.  Halk Müziğine karşı olan tutkusu, sanatçı olma arzusu ve yakınlarının da teşvikleriyle Ankara'ya gelip yerleşti.
Ali Can Sanat Okuluna devam ederken Ankara Radyosunda ses sanatçısı sınavı açıldı. O da sınava girdi. Kazandı. Sanat okulundaki öğrenimini bıraktı. Artık hayatında yalnız müzik vardı.
1940'lı yıllar Ankara Radyosu'nun henüz emekleme yıllarıydı. Bütün programlar canlı olarak yayınlanmaktaydı. Radyoda açılan sınavlarla kadroya alınan sanatçılar, Mesut Cemil Bey'in Korosunda hem şarkı hem de türkü söylemekteydiler. O günlerin kısıtlı olanaklarıyla Ankara Radyosu bir konservatuar işlevi görmekteydi. 
Ali Can, Ankara Radyosu'na girdikten kısa bir süre sonra Halk Müziğine ağırlık verdi. Çalışmalarını bu dalda yoğunlaştırdı. Dinleyicilerin ilgisini, hocalarının da beğenisini kazanmayı başardı. 
Muzaffer Sarısözen, "Yurttan Sesler"i kurmadan önce "Karma Koro" içerisinde Halk Müziğine yatkın, yetenekli sanatçıları izliyor, gizliden gizliye onların ilgilerini anlamaya çalışıyordu. 
Bir süre sonra Sarısözen, "Yurttan Sesler Korosu"nu kurma çalışmalarına başladı. İlk davet ettiği kişilerden biri Ali Can oldu. 
Disiplinli, titiz ve çalışkanlığıyla dikkati çekiyordu. Sesinin tiz ve güzelliğiyle,  uzun havalarla gurbet havalarını söylemekteki ustalığıyla, kısa zamanda tanındı. Ali Can'dan sonra halk müziğine yatkın, gönülden bağlı sanatçılar, Karma Koro'dan bir bir ayrılıp Muzaffer Sarısözen'in «Yurttan Sesler Korosu"na geçmeye başladılar. Koro belli bir sayıya ulaştığında çalışmalara geçildi. 
Muzaffer Sarısözen'in çevresinde toplanan ve şimdi bir kısmı hayatta olmayan sanatçılar arasında Ali Can, Neriman Altındağ, Muzaffer Akgün, Turhan Karabulut, Sabahat Karakulak, Nurettin Çamlıdağ, Orhan Ergiil, Sarı Recep, Mucip Arcıman, Ahmet Gazi Ayhan, Osman Özdenkçi bulunmaktaydı.  Bu sanatçılar, "Yurttan Sesler Korosu"nun çekirdeğini oluşturmuştu. 
Yurttan Sesler korosu nasıl çalışmakta, nasıl yetişmekteydi? Bu sorunun yanıtını Ali Can'ın anılarından öğrenmemiz mümkün. Ankara Radyosu'na girdiği ilk yıllardaki Halk Müziği çalışmalarını şöyle anlatmış:
 "İşe başladığım yıllarda her gün beş altı saat çeşitli müzik çalışmaları yapardık. Ankara Radyosu bir okul durumundaydı. Bizler de elimizden geldiğince bu yuvaya layık olmaya çalışırdık.  Zaten aksi halde işin pek şakası yoktu. Çünkü bu gün çoğunu rahmetle andığımız güçlü yönetici ve hocalarımızın yanı sıra, bir de kişilerin radyo çatısı altında kalıp kalmayacaklarını, terfi edip edemeyeceklerini belirleyen kurallar ve kurullar vardı." Ali Can, anılarında radyodaki sıkı çalışmaların her zaman yararını gördüğünü belirttikten sonra şunları söylüyor:
 "Rahmetli hocamız Sarısözen, yaz aylarında Anadolu'ya derlemeye çıkardı. İşte o zaman Yurttan Sesler Korosu'nun yönetimini bizlere bırakırdı. Sarısözen derlemeden dönünceye kadar Neriman Altındağ Sarısözen, Ali Can, Osman Özdenkçi, Nurettin Çamlıdağ, Turhan Karabulut ve ben sıra ile Koro'yu yönetirdik Bizler Sarısözen'in yolunda çalışmasaydık, onun güvenini kazanabilir miydik?"
 Ali Can, ses sanatçısı olarak başladığı TRT'de THM ile ilgili birimlerin hemen hepsinde üyelik ve yöneticilik yaptı. TRT Müzik Dairesi Başkanlığı THM ve Oyunları Merkez Müdürüyken 1981 yılında emekli oldu. Bir süre dinlendi. Ancak türkülerden kopamadı. Bu alandaki çalışmalarını yeniden sürdürmeye başladı. Üniversite öğrencilerinden oluşan 100 kişiyi aşkın Halk Müziği Topluluğunu çalıştırdı ve yönetti. 1998 yılında Devlet Sanatçısı seçildi. Bir yıl sonra 30 Ağustos 1999 Ankara'da vefat etti. Tanrı'dan rahmet diliyoruz. Ruhu Şad olsun.