Vatandaş siyasetten ne kadar soğursa soğusun, yerel seçim atmosferi sokaklarda da konuşulmaya başladı. Özellikle İstanbul'da kıyasıya bir yarış yaşanacak. Muhtar adayları bile şimdiden sokakları arşınlamaya, eski dostlukları tazelemeye, mahallelerindeki kahveleri, çay ocaklarını dolaşmaya başladı.

Kuşkusuz AK Parti ve CHP'nin İstanbul adayının kim olacağı en fazla merak edilen konu. Geçen hafta siyasi gücün itibar ettiği gazetelerde TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın adı ön plana çıkarıldı İstanbul'da. Ankara ve diğer şehirler için de bazı bakan ve milletvekillerinin adı "kulis bilgisi" gibi lanse edildi. Ancak AK Parti'nin yaptırdığı anketlerde Numan Kurtulmuş'un İstanbul'da ön sıralarda çıktığı bilgisine hiç yer verilmedi. Sanki Ankara'da birileri Binali Yıldırım'a yeni iş bulma derdine düşmüş gibi geldi bana. Kendi tabiriyle Yıldırım'ın bugün iyi kötü bir işi var. Hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci en büyük makamında oturuyor. Meclis Başkanlığı'ndan İstanbul'a aday yapacak ne gibi bir mecburiyet olabilir ki AK Parti'nin! Bana hiç mantıklı gelmedi açıkçası. Hatta, hangi partiden olursa olsun mevcut milletvekillerinin belediye başkanı adayı gösterilmesini de hiç izah edilebilir bulmuyorum. Bu kadar mı kadro kıtlığı çekiyor siyaset?

Tamam, Mevlüt Uysal emaneti hiç iyi taşıyamadı ve aday gösterilmesi halinde sandıktan da çıkması zor. Ama AK Parti'nin İstanbul'da tanınan, bilinen ve belediyecilik tecrübesi de olan alternatifi çok. Madem bir milletvekili aday yapılacak, bu işe çok uygun bir isim var. Recep Tayyip Erdoğan'ın İSKİ Genel Müdürü olarak İstanbul'u susuzluktan kurtaran, hatta gelecek 30 yılını bile garantiye alacak planlamayı, yatırımları yapan Veysel Eroğlu çok iyi bir aday olmaz mı? Bence olur, hatta bal gibi olur. Çünkü İstanbul'a "vitrin aday" değil, "icraatçı ve planlamacı" bir başkan gerekiyor.

* * *

CHP'de Muharrem İnce ismi yeniden İstanbul için gündeme getirildi. İnce, tüm parti üyelerinin katılacağı bir ön seçim isteyerek "ince" bir hamle yaptı. Kendisi de çok iyi biliyor ki, Kılıçdaroğlu yönetimi İstanbul'da üyelerin önüne sandığı koyarsa ilçeler için de oylama yaptırmak zorunda kalacak ve böylelikle bütün hesaplar değişecek. Çünkü CHP yönetimi, özellikle daha önce banko kazanılan ilçelerden bile gelen "ön seçim" baskısını elinin tersiyle kenara itti. İnce'nin adını ortaya atarken bile "sen, ben, bizim oğlan" yöntemiyle adaylarını belirlemeyi kafasına koymuştu Kılıçdaroğlu ve kurmayları. Blöf tutmadı kısaca.
Avrupa yakasında oturan ve Saadet Partisi dahil geniş bir yelpazeden oy alacağına inandıkları bir aday üzerinde duruluyor ciddi ciddi. Artık bu "bomba" adayın kim olduğunu bulmak da size düşüyor.

AK Parti, 6 ilçede mevcut başkanlara "hizmetlerinden dolayı teşekkür" edip yeni isimlerle yola devam edecek. Gerekçe de 3 dönemi doldurmuş olmaları olarak izah edilecek. Ama örneğin Bahçelievler, Beykoz, Kağıthane, Şile gibi ilçelerde mevcut adaylarla seçime gitmenin büyük risk oluşturduğunu, bu adayların aşırı derecede yıprandığı ortada. 2004'ten bu yana Kadir Topbaş'tan devraldığı Beyoğlu Belediye Başkanlığı'nı sürdüren Ahmet Misbah Demircan da 3 dönem kuralına takılıyor ama bir dönem daha devam etme şansı var. Beyoğlu'nda olmasa bile, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Belediye başkanları yönettikleri ilçede otursun" talimatına uygun olarak ikamet ettiği Sarıyer'e de aday gösterilebilir Demircan.
CHP'nin alternatif dahi aramaya gerek görmediği Şükrü Genç karşısında AK Parti için isabetli bir aday olacağı parti kulislerinde de konuşuluyor. Yusuf Tülün'ün CHP'ye kaptırdığı belediyeyi geri almakla görevlendirilebilir Sarıyerli Demircan...

* * *

CHP'li Gürsel Tekin, Akif Hamzaçebi'den çok sonra çıktığı İBB Başkan adaylığı yoluna ilçe ilçe dolaşarak devam ediyor. Hemşehrilerinin değişik davetlerine icabet ettiği için en fazla da Esenyurt'a uğruyor. Gönlünde İBB olmazsa Kadıköy vardı Tekin'in ama Esenyurt neden olmasın ki! 
CHP'nin elinde olup da risk taşıyan 3 ilçe var. Silivri, Beylikdüzü ve Avcılar.

Avcılar'da iyice yalnızlığa itilen bir Dr.Handan Toprak var ve bir önceki belediye başkanının temelini attığı Kız Yurtu'nun açılışına İstanbul'da olduğu halde Kılıçdaroğlu'nun gelmeyişi ile rakipleri iyice cesaretlendi. Almanya'dan gelip Maltepe Belediye Başkanlığı'nı alan Ali Kılıç'ın düzenlediği "kentsel dönüşüm" konulu çalıştayda da yoktu Handan Toprak. Halbuki, Avcılar'ın birinci önceliği, hatta en hayati konusu kentsel dönüşüm. Fakat bu dönüşümün yolunu açacak imar planı notlarının İBB'ye sunulması bile 4,5 yılı buldu. Bu gelişmeleri AK Parti de yakından takip ediyor ve Toprak'ın aday olması halinde Avcılar'ı alacak bir aday hazırlıyor.

Marmara Bölgesi'nin tek kadın belediye başkanı olarak Toprak'a tolerans gösteren çok oldu. Ama Toprak bu fırsatları iyi değerlendiremeyince en yakınındaki isimler bile karşısına rakip olarak çıktı. Buna "siyasetin cilvesi" değil, "siyasetçinin kendine aşırı güveninin zararları" diyelim. 

Silivri'de AK Parti'nin Hüseyin Turan'la yarışa girmesi halinde CHP kimi aday gösterirse göstersin seçim başabaş geçer. Ama Turan'ın parti içindeki rakiplerinin etkisi altında kalınır, macera aranırsa, Silivri CHP'de kalmaya devam eder.