Bugünlerde en çok konuşulan ve tartışılan konu covid-19'un mutasyona uğrayıp değişik biçimlerde yine salgın duruma geçip geçmeyeceğidir.

Koronavirüs tüm dünyayı etkisi altına almış durumda. Aralık 2019'da Çin'de ortaya çıkmasının ardından hızla yayılan koronavirüs, birçok ülkede alınan önlemlerle birlikte yavaşlama eğilimi göstermeye başladı. Ancak sokağa çıkma kısıtlamalarının gevşetilmesinin ardından koronavirüste ikinci dalganın başlamasından endişe ediliyor.

Bizim için düşündürücü olan ve sıkça sorulan soru:

"2.dalga Türkiye'ye gelir mi?"

2019'un sonunda Çin'de ortaya çıkmasının ardından tüm dünyayı etkisi altına alan ve binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan koronavirüs, bugünlerde yavaşlama eğilimi gösteriyor.

Bir çok çok ülkede sokağa çıkma, seyahat gibi kısıtlamalara gidilmesi, maske ve eldiven kullanımı ile temasın azaltılması koronavirüsün yayılma hızını oldukça yavaşlattı. Diğer yandan Türkiye'nin de dahil olduğu pek çok ülkede normalleşmeye gidilmesinin ardından koronavirüste ikinci dalga endişesi başladı. Vatandaşlar kısıtlamaların kaldırılmasının ardından pandeminin güçlenmesi, yayılma hızının artmasından korkuyor.

Koronavirüs (corona virüsü) Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüste ikinci dalga konusunda "İkinci dalgayı yaşamadığımızı rahat söyleyebiliriz. Bizim şu an yaşadığımız birinci dalganın etkileri. Yer yer dalgalanmalar olduğunu görüyoruz. Bazı bölgelerimizde vaka sayılarının arttığını görüyoruz" açıklaması yaptı.

Daha 1.dalgayı atlatamadık. 2. Dalgadan şu an için söz etmek erken. Ancak Bilim Kurulu üyeleri yaptıkları açıklamalarda 2.dalgadan söz ediyor ve özellikle de Kasım-Aralık aylarına dikkat çekiyor.

Tehlike geçmiş değil.

İkinci dalga ihtimali en yüksek ülkeler de belirlendi.

İngiltere'nin önde gelen eğitim kurumlarından Oxford Üniversitesi, koronavirüste ikinci dalga ihtimalinin en yüksek olduğu 10 ülkeyi açıkladı.

Koronavirüs pandemisinde ikinci dalganın yaşanma ihtimalinin en yüksek olduğu 10 ülke sırasıyla; Almanya, Ukrayna, ABD, İsviçre, Bangladeş, Fransa, İsveç, İran, Endonezya ve Suudi Arabistan oldu.

Türkiye, Belçika, Kanada, Polonya, Pakistan, BAE, Belarus, İtalya, İspanya, Singapur ve Hollanda ise tedbirlerin gevşetilmesine rağmen vaka sayılarında büyük artışların görülmediği ülkeler olarak gösterildi.

Demek ki tedbirleri uygularsak ve işi ciddiye alırsak bu beladan kısa zamanda kurtulabileceğimiz de ortaya çıkıyor.

"İkinci dalga" teriminin bir salgın durumunda hastalığın ilk ortaya çıkışın ardından yüksek ölüm ve hastalık oranının düşüşe geçmesinin ardından yeniden hızla yükselmesini ifade ediyor.

Tüm dünyayı etkileyen salgınlardaki dalgalanmalar genellikle dünya nüfusunun büyük bölümünün virüse karşı bağışıklık geliştirmesine kadar devam edecek gibi görünüyor.

Bir başka konu da virüsle savaşta aşının bulunup, tüm insanların bu aşı ile bağışıklık kazanmasını sağlamaktır.

Aşı çalışmalarının hızla devam ettiğini ve yakın bir gelecekte aşının bulunacağı da ifade ediliyor.

Dünyada ve Türkiye'de koronavirüs verilerine de göz atalım:

Koronavirüsün ortaya çıkmasından bu yana bu satırlar yazılıncaya kadar Türkiye'de 191 bin 657 vakaya rastlanırken, 5 bin 25 kişi hayatını kaybetti.

Dünya genelinde ise 9 milyon 608 bin 349 vakaya rastlanırken, 489 bin 291 kişi hayatını şu anda kadar kaybetmiş bulunuyor. Sayının daha da artabileceği de vurgulanıyor.

Özetleyelim:

2.hatta 3.dalga gelebilir. Bu dalgaların eskisi kadar, ölümcül olmayacağı, daha hafif atlatılacağı da bilim insanlarında dile getiriliyor.

Bütün uyarılara dikkat edilmeli. Pandemiyi ciddiye almak, ortaya konulan tedbirlere de sonuna kadar uymak durumundayız. Hastalığı ne kadar ciddieye alırsak, tedbirlere uyarsak bu beladan da kısa zamanda kurtulmayı mutlaka başaracağız.