Son günlerin tartışılan bir konusu da şu:

Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi bekleneni verdi mi? Bundan sonra ne olur? Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasından sonra AK Parti seçmeninde bir değişim olacak mı? İktidar ve Erdoğan "Geri adım atılmayacak" demelerine karşın bu sistem bundan sonra onaylanabilecek mi?

Kafalarda çok sorular var.

Muhalefet cephesi Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı. Bunu savunan tek lider MHP Genel Başkanı Bahçeli olarak öne çıkıyor. Yeni partilerin de bugünkü siteme karşı oldukları biliniyor.

Meclis'in daha etkin olması da her açıklamalarda vurgulanıyor. Türkiye'nin "parlamenter sistem" yeniden dönmesi gerektiği görüşü giderek ağırlık kazanıyor.

Peki, şimdi ne olacak?

Öyle görünüyor ki, 2023 yılında yapılması planlanan seçimlere kadar bu konu daha çok tartışılacaktır.

Kamuoyunun da kafasının bu konularda karışık olduğunu söylemeliyiz.

Bugünlerde art arda kamuoyu araştırmaları yapılıyor.

MAK Araştırma Danışmanlık Başkanı Mehmet Ali Kulat, yaptıkları son ankete ilişkin, AKP'yi işaret ederek "Bir partiye 24 Haziran da oy veren seçmenin yüzde 25'i kararsıza geçmiş durumda. Bu dramatik düşüş kesin" dedi.

Araştırmaya göre başkanlık sistemine referandumda "evet" diyen seçmenin yüzde 25'i de bugün referandum olsa bu kez "hayır" diyenlerden oluşacak.

AK Parti seçmenindeki bu görüş önemsenmelidir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bu görüş damga vurabilir.

Araştırma şirketlerinden MAK MAK Araştırma Danışmanlık yeni anket çalışmasını tamamladı. MAK Araştırma Danışmanlık Başkanı Mehmet Ali Kulat, dün sosyal medya hesabından anket sonucuna ilişkin bazı notlar paylaştı.

– Sayın Davutoğlu ve Sayın Babacan'ın parti oyları halen sağlıklı ölçülemiyor ama bir partiye 24 Haziran da oy veren seçmenin yüzde 25'i kararsıza geçmiş durumda... Bu dramatik düşüş kesin! O seçmen geri döner mi? Yeni partilere mi gider? Onu göreceğiz...

– Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş referandumunda EVET diyen seçmenin yüzde 25'lik bir oranı bugün referandum olsa HAYIR diyecek... Seçmenin önüne "güçlendirilmiş parlamenter sistem" gelse ciddi oranda EVET diyecek.

– O partideki dramatik düşüşe ve seçmenin kararsıza kaymasına rağmen muhalefet partilerinde de ciddi bir yükseliş yok. Bazı parti liderleri bizzat lider 'ilk kez' bu düzeyde eleştiriliyor. Karizma liderlik yerini oyun kurucu lidere bırakıyor.

– AK Partili seçmenin yarısı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde yüzde 50+ 1 şartının yanlış olduğunu, 50 + 1 şartının AK Parti'ye ciddi zarar verdiğine inanıyor.

24 Haziran'daki Cumhurbaşkanlığı seçimde Tayyip Erdoğan yüzde 52,6, Muharrem İnce yüzde 30,6, Selahattin Demirtaş yüzde 8,4, Meral Akşener yüzde 7,3 oy almıştı.

Aynı gün yapılan milletvekili seçiminde ise AK Parti 42,6, CHP yüzde 22,6, HDP yüzde 11,7, MHP yüzde 11,1, İYİ Parti yüzde 10 oy almıştı.

Görülüyor ki iktidar partisinin oylarında düşüş var. Bununla birlikte AK Parti seçmeni partili cumhurbaşkanlığı seçiminde frene basmış görünüyor. Bu da bugünkü sistemden memnun olmayanların sayısındaki artışın yükselişe geçtiğini gösteriyor.

Hiç kuşkusuz Cumhurbaşkanı Erdoğan da AK Parti kurmayları da kendileri özel kamuoyu araştırmaları yaptırıp sonuçlarını değerlendiriyorlardır.

Muhalefet partileri de araştırmalar yaptırıyor. Bunların dışında bazı bağımsız araştırma gruplarının da sonuçlarını kamuoyu ile paylaştıklarını biliyoruz.

Davutoğlu'nun partisi kuruldu. Şimdi sırada Babacan'ın partisi var.

Bu partilerin nasıl bir kamuoyu oluşturacağı, "parlamenter sistem" konusunda seçmeni ne kadar ikna edeceği bilinmiyor.

Ancak, siyasette taşlar yerinden oynayacak. Bütün bu gelişmeler karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın nasıl bir strateji geliştireceğini de görmemiz gerekiyor.