Bir magazin programında ortaya atılan "Ebru Gündeş hamile, ABD'ye doğurmaya gidecek" iddiasının ardından Reza Zarrab tekrar gündeme geldi. Demek ki gündemden düşürmek için sarf edilen özel çaba her zaman yeterli olmuyor. Elbette Reza bizim her zaman gündemimizde ancak kendisiyle ilgili haber alma kaynaklarımız "takdir edersiniz ki" sınırlı. Reza Zarrab hakkında ABD de Türkiye de ser verip sır vermiyor. Tabii kaynaklarımız sınırlı dediysek de hepten yok demedik. Ebru Gündeş elbette kocası olduğu için ABD'nin izin verilen hapishanelerinin "pembe odası"nda hamile kalmış olabilir... Cezaevinde olsaydı eğer. Bu kısmı, anladığımız kadarıyla iddiayı ortaya atan magazinci de bilmiyor. Zira konuyla ilgili herhangi bir şey söylemedi. Yani Reza ile Ebru Gündeş nerede buluştu? Bu buluşma ne zaman gerçekleşti? Ebru Gündeş, ABD'ye ne zaman gitti. Kaç aylık hamile vs. gibi. Hoş çok da önemli değil. Kaldı ki Reza Zarrab'ı bırakın FBI, CIA ajanlarını İran istihbaratı bile takip etmiyor. Yoksa elini kolunu sallaya sallaya restoranlarda, otellerde gezerken fotoğrafları çekilemezdi. İran için bile Reza "itirafçı bir dolandırıcı" gözüyle bakılıyor zira. Onun için ortağı Babek Zencani hakkındaki gibi "yeryüzünde yolsuzluğu yaymak" suçlaması yok nasılsa ve ülkesinde idam istemiyle yargılanmıyor. Ama gidemiyor da...

Cezaevinde değil, misafirhanede

Bu nedenle ABD sınırları içerisinde itiraflarını en ince ayrıntısına kadar anlatıp, "serbest" kaldı. Hatta o kadar serbest ki, son olarak kaldığı New York Westchester Cezaevi'ndeki kayıtları bile silindi. Yetmiyor gibi hücre arkadaşının taciz ve tecavüz iddialarının üzerine de koca bir sünger çekildi. Oysa ABD'yi dolandırmaktan 75 yılla yargılanıyordu. Aslında ne bizim bildiğimiz, ne basına yansıyan, ne de kamuoyunu aktarılanların hiçbirini yaşamıyormuş aslında İranlı prens Reza... Hatta İran kaynaklarına göre Reza Zarrab, sözkonusu cezaevlerine hiç girmemiş. FBI'ın "misafirhanesindeki" bir odada bekletilmiş! O da yetmiyormuş gibi şimdi Birleşik Devletler'de bile değilmiş. Kaynaklar, Zarrab'ın Kanada'da olduğunu söylüyor. İddia demiyoruz çünkü kaynak Reza'ya çok yakın. Kanada sınırları içerisine girme planları da FBI'ın misafirhanesinde tutulduğu dönemde başlamış.

Planı Karbasyan'la yaptı

Planı tek başına yapmadı elbet Zarrab. Plan, hatırlanacağı gibi "İran'da riyalin değer kaybı ve ABD yaptırımlarıyla ekonominin daha da kötüye gitmesi üzerine İran Meclisi tarafından geçen 26 Ağustos'ta görevden alınan" Ekonomi ve Maliye Bakanı Mesud Karbasyan'la yapıldı. Karbasyan, Zarrab'a ait olduğu söylenen ve İran'da ekonominin kötüye gitmesine neden olan 13 milyar dolarla birlikte Kanada'ya kaçtı. Kanada'ya ayak basar basmaz da parayı ambargo döneminde İran'a sokan Zarrab'ı arayarak, hayatlarının geri kalan kısmını planlamaya başladı. Hükümetle 13 milyar doları Kanada bankalarına yatırma karşılığı oturma izni alan Karbasyan, böylelikle patronu Zarrab'ın da hayatını garantiye almış oldu. Zarrab, bir süre Kanada'da kalıp ismini iyice unutturduktan ve işleri yoluna soktuktan sonra başka bir ülkeye gitmeyi planlıyor. Bu da hemen akla daha önce ABD'yi dolandıran ve Türkiye'de banka batıran Cem Uzan'ı getirdi tabii. O da Fransa'ya kaçırdığı 11 milyar dolar karşılığı oturma izni almıştı hükümetten. Ebru Gündeş'e gelince, İran kaynaklarının bu konuyla ilgili iddiası ise yenilir yutulur cinsten değil: "Ebru Gündeş, Reza'yla boşanması halinde ölüm fermanını da imzalamış olacak. Bu nedenle ayrılamıyor." Şimdi anladınız mı Ebru Gündeş, neden hakkında bu kadar çirkin iddialar bulunan ve ortağı İran'da "yeryüzünde yolsuzluğu yayma" nedeniyle idamla yargılanan Reza Zarrab'dan ayrılamadığını, hatta ikinci çocuk yapma iddialarını...