Bu hafta belki de en çok konuşulacak bir düğünü ve hikayesini yazacağım.

Geçtiğimiz günlerde 'Bekarlığa Veda' partisi düzenleyen Rüzgar Erkoçlar, Tuğba Beyazoğlu ile bugün nikah masasına oturdu. Sarıyer, Bahçeköy'de bir mekanda gerçekleştirilen düğüne gelin ve damadın akrabalarının yanı sıra sanat camiasından birçok isim katıldı.

Oyuncu Rüzgar Erkoçlar  ve iki yıldır nişanlı olduğu Tuğba Beyazoğlu geçtiğimiz akşam rüya gibi bir düğünle evlendi. Rüzgar Erkoçlar ile Beyazoğlu'nun nikah öncesi gelinlik ve damatlık ile olan fotoğrafları sosyal medyada paylaşıldı.

Davulla-zurnayla kız evine giden genç oyuncu o anları sosyal medya hesabından 'Kız evine gidiyoruz' notuyla paylaştı. Erkoçlar nişanlısıyla birlikte bol bol göbek attı.

Çift, kapı açmama geleneğinden, davullu zurnalı gelin alma ve gelinin beline bağlanan kırmızı kurdeleye kadar geleneklere uygun bir düğün yaptı.

Buraya kadar her şey yolunda bir sorun yok. Ama geçmişe gittiğim zaman benim kafam karışıyor.  Çünkü Rüzgar Erkoçlar bir dönem bir hanımefendiydi. Ama o yıllar önce kendisini  hiç bir zaman bir bayan olarak görmediğini şu sözlerle ifade etmişti;

"Görüntüm kızdı, ama diğer kız çocukları gibi değildim. Barbie'lerle, bebeklerle oynamıyordum. Aklım fikrim erkek oyunlarındaydı. Evcilik oynanacaksa da ben mutlaka baba olacaktım. Sonra futbol oynamayı seviyordum. İyi de oynuyordum. Mahallede takıldığım çocukların hepsi erkekti. Farklıydım işte. Tam adını koyamıyorsun ama içinde hissediyorsun. 14'üme geldiğimde anladım ki, ben kız filan değilim, basbayağı erkeğim"

Bu hisler içinde olan  Erkoçlar, eski ismi olan Nil' i, daha sonra cinsiyeti ile beraber Rüzgar olarak değiştirdi. Açıkçası bu tür haberlerin bu kadar göz önünde çarşaf çarşaf yayınlanmasına karşıyım. Zaten toplum olarak yeterinde yozlaştık. Gençlerin kafasına bunları sokmak bana göre çok doğru değil. Güzel bir şeymiş gibi özendirmek  son derece yanlış geliyor.

Sevgi ve hoşgörü ile kalın