Halk Devrimi ve Sonrası Küba

1950’lerde Batista diktatörlüğünü hedef alan gruplardan birine liderlik eden Fidel Castro, Moncada Kışlası’na düzenlediği başarısız bir baskından (1953) dolayı, bir süre hapis yattı. Daha sonra Meksika’ya giden Fidel Castro, 1955’te 26 Temmuz Hareketi’ni başlattı. Arjantinli devrimci doktor Ernesto Che Guevara de la Serna’nın da yer aldığı örgütün, Aralık 1956’da Küba’da başlattığı Gerilla Hareketi, zamanla öteki gruplardan da destek alarak, Batista’ya bağlı birliklere önemli darbeler indirdi. 1 Ocak 1959’da diktatör Fulgencio Batista’nın Küba’dan ABD’ye kaçmasının ardından, Fidel’e bağlı bin kişilik bir kuvvetin Havana’ya girmesiyle, yeni bir yönetim başladı. Küba Devrimi ile sosyalistler, Küba’da iktidara geldikten sonra, köklü toprak reformu gibi adımlarla geniş bir kesimin desteğini kazanan Fidel Castro, ittifak kurduğu Küba Sosyalist Halk Partisi ile birlikte yönetime ağırlığını koydu. Toprak kamulaştırmalarından zarar gören ABD şirketlerinin baskısıyla, ABD yönetiminin uygulamaya başladığı iktisadi ambargo ve bunu izleyen Domuzlar Körfezi Çıkartması, Fidel’in SSCB ile yakın bir ilişkiye girerek sosyalist bir çizgiye yönelmesini hızlandırdı. Ertesi yıl Küba’ya yerleştirilen Sovyet füzeleri yüzünden patlak veren Ekim Füzeleri Krizi’nde, Sovyet lideri Nikita Kruşçev’in geri adım atması, Küba’nın SSCB ile olan ilişkilerini bir ölçüde bozdu. 1960’larda ABD baskısı yüzünden artan askeri harcamalar, ekonomide sarsıntıya yol açtı. Aynı dönemde Küba, Latin Amerika’daki devrimci hareketlere verdiği destekten dolayı, diplomatik yalnızlığa itildi. 1970’lerde ekonomide başlayan düzelme ile birlikte, parti ve devlet istikrarlı bir yapıya kavuşturuldu.

Bu arada Fidel’in yönetimdeki etkinliği de pekiştirildi. 1979 - 1982 arasında Bağlantısızlar Hareketi’nin dönem başkanlığını yürüten Küba’nın, SSCB ile olan ilişkileri doğrultusunda, Angola ve Etiyopya’ya asker göndermesi, bağlantısız bir ülke olan Afganistan’ın, SSCB tarafından işgal edilmesine tepkisiz kalması, Üçüncü Dünya’da bazı tepkilerle karşılaşmasına yol açtı. 1980’de Küba Devrimi muhaliflerine ABD’ye gitme izninin verilmesinden sonra, göç eden 120 bin Kübalı arasında adi suçluların ve akıl hastalarının bulunması ve ABD’nin Grenada’ya müdahalesi, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da gerginleştirdi. 1990′da Doğu Blogu’nu saran değişim dalgası, siyasi olarak Küba’yı etkilemedi demek yalan olur. Küba Sosyalizmi, hız kesmeden yoluna devam etse de, 60 yılı aşkın zamandır devam eden ambargo ve Sovyet Sisteminin dağılması ardından, Küba’da başlatılan Yeni Liberal Ekonomik Sistem, çözüm olacak mı? İthalat ve ihracatının %80’i Sovyetler Birliğine bağlı olan Küba, Sovyetlerin dağılmasından sonra ve ABD ambargosunun artması ile Küba ekonomisi daha da kötüleşti. Günümüzde ise, Ambargoyu deşlen ülkelerin artması ve dünyadaki Küba dostlarının dayanışması yanı sıra; turizm başta olmak üzere, pek olanda artan Küba ekonomisi iyiye gidiyor. 12 milyon nüfusu olan Küba, sağlık turizminde de yeni hamleler yapıyor.

Soğuk Savaş Sonrası Küba

Soğuk Savaş sonrasında kesilen Sovyet yardımı yüzünden, iktisadi bir açmaza sürüklenen Küba, tek çözüm olarak görülen turizm yatırımlarına yöneldi ve kısıtlı özel yabancı yatırımlara izin verildi. Gene bu dönemde ABD ile olan ilişkilerde kısıtlı bir iyileşme görüldü. 1990′ların sonlarından itibaren Kanada, Çin Halk Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği’ne yakınlaşan Küba, Latin Amerika’da da (özellikle Venezuela ve Bolivya) yeni müttefikler buldu. 31 Temmuz 2006′da Fidel Castro, başkanlık görevlerini sağlık problemleri sebebi ile 31 Temmuz 2006 tarihinde geçici olarak kardeşi Raul Castro’ya devretti ve 24 Şubat 2008 halk oylaması sonucunda Raul Castro Başbakanlığa geçti. 25 Kasım 2016’da Fidel Castro, 90 yaşında yaşamını yitirdi. 4 Aralık 2016’da, Castro’nun Santiago de Cuba’da yapılan büyük cenaze törenine, elinde Türk bayrağı ile katılan tek Türk vatandaşı olmanın da ayrıcalığı, beni mutlu etti. Türkiye-Küba ilişkileri de her geçen gün artıyor. Türkiye’den Küba’ya çok sayıda turist gidiyor. Son yıllarda ise, Küba’da artan TIP alanındaki gelişmeler sonucu, sağlık turizminde de ciddi gelişmeler olmaktadır…

Devamı yarın...