Pandeminin ekonomik göstergelere yansıması ağır oldu. Bu süre içerisinde yasaklanmasına rağmen işten çıkarmalar durmaksızın devam etti, işsizlik sigortasına başvuru tavan yaptı, kısa çalışma ödeneğinden ise maalesef her vatandaş yararlanamadı. Sıradan insanların gıda, fatura, kira gibi birçok zorunlu ihtiyacını yine banka kredi kartlarından yapması borcu iki katına çıkardı. Bu süreçte elbette ki her zaman olduğu gibi bankalar kazandı. Kamu bankaları dahil özel bankaların 3 ay ötelemeli kredi başvurularına talep arttı. Ancak her zaman olduğu gibi bu durumda da yine bankalar kazandı.

Faizin de faizi olacak

Üç ay sonra ödemeye başlanacak kredilerin taksitleri de elbette ki faizliydi. Üstelik ödemesi bir gün gecikince faizin faizinin de işleyeceğini hatırlatmakta fayda var. Yani aslında değişen bir şey olmadı. Vatandaş zaten ödeyemediği kredi borcuna bir yenisini ekledi üstelik katlayarak… Ancak hepimiz de biliyoruz ki Türkiye’de ve dünyada bankacılık sistemi böyle ilerliyor ve banka sahipleri her krizden fırsat çıkarıyor. Bazı çevrelerin de tepkisini çekmesine rağmen çark böyle dönüyor.

Ev kredisi faizleri düştü ama

Bankalar elbette arada vatandaşın ağzına bir parmak bal çalmayı da biliyor. Örneğin son yılların en düşük faizli ev kredisi şu günlerde her şekilde vatandaşın gözüne sokuluyor. İmkanı olan var mı bilinmez ama şanslı azınlık bugünlerde ev kredisi aldı aldı, alamadı hangi bahara kalır bilinmez. Tabii bankaların bu “jestinin” karşısında başka fırsatçılar da hemen kolları sıvamaya başladı. Örneğin pandemi öncesine kadar 500 bin liraya satışa çıkardığı ancak bir türlü hedefine ulaşamadığı dairesinin fiyatını 600-650 bin liraya çıkaranlar mı dersiniz, yüzüne bakılmayacak evlerini “hafif makyajla” iki katına satmaya çalışan fırsatçılar mı dersiniz…

Türkiye hızla normalleşiyor

Tabi bu fırsatçılık sadece satıcılar için geçerli değil, her ne hikmetse satmayıp evini kiraya verenler de mal bulmuş mağribi gibi bu durumdan faydalanmaya çalışıyor. Dünyanın başka hiçbir ülkesinde sağlığın direk ölümle tehdit edildiği bir durumda krizi bu kadar fırsata çevirmeyi “becerebilen” başka bir ülke bulamazsınız… Geride bıraktığımız hafta “normalleşme” günlerinin başlangıcıydı. Bu kadarı bile Türkiye’nin ne kadar kısa sürede normalleştiğinin bir kanıtı değil mi sizce… Buzdan jeton yapmayı akıl edebilen bir ülkenin fırsatçısından da ancak bu beklenirdi. İyi normalleşmeler…