Kızıldeniz'de Osmanlı Tersanesi Suakin Adaları

Daha güneyde Suakin Adaları bulunuyor. Buralarda sadece şnorkel yaparak bile bir sürü canlı görülebilir. Köpekbalıkları, deniz dibi kaplumbağalar, mantarlar, aklınıza ne gelirse bu adalarda görmek mümkündür. Masamirit, Karam Masamirit ve Dahrat Abid buradaki dalış noktalarından birkaçıdır. Deniz sıcaklığı yıl boyunca 25 ile 30 derece arasında değişen Sudan'da dört mevsim dalış yapılabiliyor. 'Manta' balıklarını görmek istiyorsanız, en uygun zaman ağustos-eylül arası. Çekiç baş köpekbalıklarını görmek istiyorsanız ocak-nisan ayları arası uygun. Port Sudan'da dalış dışında da gezilecek önemli turistik yerler var. Suakin kasabası bunların başında geliyor. Suakin, Kızıldeniz'in batı kıyısında yer alan ve Sudan'ın kuzey doğusunda bulunan bir iç liman ve tersanedir. Şimdilerde ise, terkedilmiş ve insan yaşam izleri bulunmayan ve savaş sonrası bir yıkı harabe kenti anımsatan Suakin, iç yarımada girişindeki Osmanlı tuğralı büyük bir giriş kapısı ve arkasında da tersane kalıntıları bulunan ve restore edilip, turizme kazandırılmayı bekleyen yıkık ve özgün görselleri olan bir liman şehridir Suakin. 14. yüzyılda Venedik tacirlerinin önemli bir uğrak noktası olmuş. 1517 yılında Osmanlılar tarafından fethedilen Suakin, geçmişte bölgenin en önemli limanıymış. 1865 yılına kadar Osmanlı himayesinde kalan bölge, buraya gelenler tarafından mutlaka görülmesi gereken bir açık hava müzesi günümüzde. Özetle sualtının büyüleyici güzelliklerini keşfetmek istiyorsanız Port Sudan ve Shaab Rum-i, dalış listenizde mutlaka yer almalı.

Kendi öz kaynaklarına sahip çıkan bir ülke: Sudan

Diğer Afrika ülkelerinde olduğu gibi, Sudan'da da batı ve kuzey ülkelerinin kirli oyunlarına karşın; önümüzdeki günlerde genel seçim yapılacak. Kan emici-asalak sömürgecilerin, batılı ve kuzeyli petrol tekellerinin ve organ mafyası karanlık güçlerin desteklediği kabile savaşları; Cuba'dan sonra, Batı Sudan'ın Darfur Bölgesi'nde sürüyor. Sudan'ı bölmek isteyen Haçlı irtica ve misyonerlik faaliyetleri diz boyu. 35 milyon nüfusu ve Afrika'nın en geniş ülkesi olan Sudan'ın zengin yeraltı ve yerüstü kaynakları talan ediliyor. Sudan Hükümeti bu kirli savaşın bitmesi için elinden geleni yapıyor. Acı, yoksulluk, hastalık, açlık, ölüm kol geziyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, Dünyada sünnetli 140 milyon kadın var. Bir de bunlara Sudan ve öteki Afrika, Arap ve Ortadoğu ülkelerinde, hala sünnet olan kız çocukların feryadını ekleyin... Aslında kız çocukların sünnet olma gelenekini İslami bir gerekçe gibi söyleseler de, 4 bin yıldır süren Firafun döneminden gelen acılı ve kirli bir töre alışkanlığı olduğu gerçeğini bilmekte yarar vardır.

Tüm bunlara karşın, Türkiye'nin pek çok alandaki yatırımları, insani ve ticari çalışmaları dikkat çekiyor. Yapılan millileştirmeler sonunda, ülkeyi terk etmek zorunda kalan batı merkezli petrol, elmas, altın şirketleri ardından; Sudan, Çin ve Malezya Ortak Petro Kimya Şirketi aracılığıyla, yeniden bu işletmeler üretime başlamıştır. Türkiye'nin de her alandaki yatırımları, iki kardeş ülke arasındaki ilişkiye iyice perçinlemiştir. Çölün ortasında Türkiye tarafından yapılan Kadın ve doğum Hastanesi ise, 250 kilometre yarıçaplı bir alanda hizmet vermektedir.

Batı ve kuzey ülkelerinde insan hakları, özgürlük, adalet, eşitlik ve barış çığırtkanlığı yapanlar utansın!.. 1620'den bu yana Türk kültürünün izlerinin bulunduğu, bir kuzeydoğu Afrika ülkesi olan Sudan'a üçüncü kez gittim. Son gezim iki hafta sürdü. Sudan'a ilk giden Türk ben olmadığımı biliyordum. Bladu's Sudan (Siyahlar Ülkesi) olarak bilinen Sudan, cennet ve cehennemin birlikte yaşandığı bir ülke. Resmi dil Arapça olmasına karşın, 26 eyalette 157 etnik dilin konuşulduğu Sudan tam bir kültür mozayiki. İlkel kabilelerin farklı etnik kültürlerindeki renkli zengin doku; müzik aletleri, şarkılar, dans, halk oyunları ve tüm yaşamlarına sinmiş. Sudan topraklarında Afrika'ya gelen Arap, İngiliz, Çin, Malezya ve öteki uluslar gibi Osmanlı kültürünün de izleri var. Özellikle bu gün barışla  noktalanan Cuba bölgesindeki 1969'dan beri ayrılıkçı ayaklanmalar, askeri darbeler ve Darfur'da süren çatışmalara sahne olan Sudan'da "Olağanüstü Hal Durumu" hala sürüyor (1998). Cumhurbaşkanı General Al-Bashir yönetime geldikten sonra, doğal kaynakları en iyi şekilde kullanıyor. Artık ülke, yoksulluktan kurtuluş sinyalleri veriyor. Özellikle, bir zamanlar batılı ve kuzeyli petrol şirketlerinin "petrol yok " gerekçesi ile kapattığı kuyulardan, "Sudan-Çin-Malezya Ortak Girişimi" olan Nil Petrol Kimya Şirketi sayesinde, şimdi bu kuyulardan petrol fışkırıyor. Altın üretimi de yılda 8 ton. Yüzölçüm olarak Afrika'nın en büyük ülkesi olan Sudan, yakın bir zamanda her alanda "en büyük ülke" olmaya aday gözüküyor.

 

Devamı haftaya…