Mustafapaşa (Sinasos)

Mübadele Acısı

Kurtuluş Savaşı sonrasında demografik yapısı tümü Lozan Antlaşması sonrası; Anadolu’da yaşayan Ortodokslar (yaklaşık sayıları 500 bine yakın) ile Yunanistan’da yaşayan Müslümanlar (yaklaşık sayıları 1 milyondan fazla),  (Mübadele) Nüfus Değişimi gereği, yer değiştirdiler. Her iki tarafta doğup büyüdükleri, yaşadıkları evlerden ve sevdikleri komşularından koparılarak; özgürlüklerinden ve kendi iradelerinden savrularak; zorunlu göçe tabi tutuldular.

Mübadele acısını yaşayan her iki halk da, aynı kaderi paylaştı...

İçinde gelinlik çeyiz eşyaları ve kıymetli taşınır-taşınmaz malların, tapuların, değerli ziynetlerin ve belgelerin olduğu sandıklarını, tekrar geri göneceğiz umuduyla, güvendikleri komşularına emanet ettiler ve gittiler... Bir daha asla dönemediler... Benim bu çalışmam sonucu, Ege Denizi’nin iki yakasına savrulan bu Mübadil insanların kendilerini, çocuklarını ve torunlarını, doğup büyüdükleri ve atalarının yaşadığı evleri, komşuları ile yıllar sonra da olsa kavuşturmanın hüzünlü ama mutlu kucaklaşmalarına neden olduğum için ben de duygulandım ve meulu oldum elbette...

Çok ilginçtir ki, Anadolu’dan giden Ortadokslar, göz edeli 100 yıla yakın bir zaman olmasına karşın, özellikle yaşlı Ortadokslar, hala içinde Türkçe sözcükler ağırlıklı Karamanlıca denen bir dil konuşuyorlar ve yemek kültürleri Anadolu insanının aynısı... Kapadokya bölgesinde (Güzelyurt, Ihlara, Derinkuyu, Özkonak, Göreme, Avanos, Ürgüp, Mustafapaşa, Niğde, Yeşilburç, Aktaş, Bor, Ulukışla, Ovacık ve Maden)’de yaşayan Ortodokslar, kağnılarla ve at arabalarıyla en yakın tren istasyonuna taşındalar. Oradan da trenle Mersin Limanına geldiler. Toros Dağı tünellerini geçerken, içten içe ağlayan Mübadiller; “Tren mi yol alıyor, yoksa evler mi?” diyerek, gözyaşı döküyorlardı. Mersin Limanından İtalyan gemisine binen mübadiller, önce Yunanistan’ın Pire ve Selanik Limanına geldiler. Karantinaya alındılar. Sonra Yunanistan’da yaşayan Müslümanların boşalttığı köylere, evlere yerleştiler. Ama akılları hep, Anadolu’da kalmıştı. Aynı yollarda, Müslüman Türkler Anadolu’da taşındı. Onların da gönlünde, doğup büyüdükleri topraklar ve vedalaşarak ayrıldıkları komşuları vardı...

Göç eden mübadil Müslümanlar, Yunanistan’ın (Selanik, Kavala, Nea Galvari, Nea Epivades, Kozani, İyonya)’da yaşadıkları kent ve köylerden gelerek, adı geçen bölgedeki boşaltılan yerlere yerleştiler. Anadolu, Marmara, Trakya ve Ege’de pek çok kasabanın yanı sıra; Fethiye Kayaköy, İzmir, Ayvalık, Biga, Çanakkale, İzmit, Tuzla, Çatalca, Silivri ve Trakya’nın değişik kentleri ile birlikte; Orta Anadolu’da Ulukışla, Bor, Niğde, Ereğli, Aksaray ve Kapadokya’da Aksaray’a bağlı Gelveri kasabasından, Yunanistan’ın Kavala şehrine yakın Nea Galvari (Yeni Gelveri) kasabasına yerleşen ve Nea Galvari’den gelip, Gelveri’yi zorunlu yurt tutan Mübadillerin yaşamı ve zorunlu göç öykülerinin yanı sıra; yarım kalan düşlerini ve tutsaklıklarını ya da her iki taraftan savurulan halkların, eski vatanlarını ziyaretleri ve zorunlu göçlerin kaybolan etnik kültürleri ve özgür iradeleri nasıl yok edilişinin yani hayatın ya kendisini belgeleyeceğiz.

Devamı haftaya...