Bugün yine çok konuşulan ve giderek kangren haline dönüşen işsizlik konusunda yazacağız.

Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olan işsizliği, çözülebilmek şöyle dursun her geçen gün daha da kangren hale gelmeye devam ediyor. İşsiz sayısının hızla artması toplumsal barışı tehdit ettiği gibi, aileler arası huzursuzluğa da neden oluyor.

Son açıklanan istatistikler de bu gerçeği ortaya koyuyor.

Biz her zaman olduğu gibi, resmi rakamlardan yola çıkarak görüşlerimizi yansıtıyoruz. Aslına bakılacak olursa resmi rakamlar dışında gizli işsizlerin de önemli bir yer tuttuğunu söyleyelim.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı Ağustos 2019'a ilişkin iş gücü istatistiklerine göre Türkiye'de işsizlik oranı Ağustos'ta geçen yılın aynı ayına göre 2.9 puan artarak yüzde 14'e yükseldi.

Bu dönemde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 980 bin kişilik artışla 4 milyon 650 bin kişi olarak hesaplandı. Türkiye'de istihdam edilenlerin sayısı Ağustos'ta geçen yılın aynı dönemine göre 789 bin kişi azalarak 28 milyon 529 bin kişi olurken, istihdam oranı 2 puanlık azalışla yüzde 46.3'e geriledi.

Aynı dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 94 bin, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 695 bin kişi azaldı. İstihdam edilenlerin yüzde 19.6'sı tarım, yüzde 19.5'i sanayi, yüzde 5.5'i inşaat, yüzde 55.4'ü ise hizmet sektöründe yer aldı.

Geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0.2 puan, hizmet sektörünün payı 1.4 puan artarken, inşaat sektörünün payı 1.6 puan azaldı.

Şunu hemen ekleyelim:

Tarım alanların giderek azalması ve tarım yapmayanların çoğalması, işsizler ordusuna yenilerinin katılması anlamına geliyor. Eğer tarım sektörünü ayakta tutabilmiş olsak, önemli oranda iş sahaları açılacak ve işsizler ordusunda azalmalar olabilecek.

Sanayi sektörünün payında ise değişim olmadı. İş gücü, ağustosta geçen yılın aynı dönemine göre 191 bin kişi artarak 33 milyon 180 bin kişi olurken, iş gücüne katılım oranı 0.4 puan azalışla yüzde 53.9'a geriledi.

Söz konusu ayda 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı 6.6 puan yükselerek yüzde 27.4 oldu. İşsizlik oranı 15-64 yaş grubunda ise 2.9 puan artışla yüzde 14.3 olarak gerçekleşti. Yüksek öğretim mezunu işsizlerin sayısı yüzde 14'ten yüzde 15.2'ye çıktı.

Verilerin ortaya koyduğu bir diğer çarpıcı nokta ise her 3 çalışandan 1'inin güvencesiz olması oldu. TÜİK verilerine göre herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı Ağustos'ta geçen yılın aynı dönemine göre 2,1 puan artarak yüzde 36.1'e yükseldi.

Tarım dışı sektörlerde kayıt dışı çalışanların oranı ise geçen yılın aynı dönemine göre 1.3 puan artarak yüzde 23.4 oldu.

Ağustos'ta gerçekleşen yüzde 14 işsizlik oranı son 15 yılın zirvesi olarak değerlendiriliyor.

Ağustos 2005'te yüzde 8.9 olan işsizlik oranı, 2006'da yüzde 8.6, 2007'de yüzde 8.7, 2008'de yüzde 9.3, 2009'da yüzde 12.6, 2010'da yüzde 10.6, 2011'de yüzde 8.5, 2012'de yüzde 8, 2013'te yüzde 10.1, 2014 ve 2015'te yüzde 10.1, 2016'da yüzde 11.3, 2017'de yüzde 10.6 ve Ağustos 2018'de yüzde 11.1 olmuştu. Ağustos 2019'da yüzde 14'ü gören işsizlik son 15 yılın rekoru oldu.

Öte yandan TÜİK'in açıkladığı 4 milyon 650 bin kişilik işsiz sayısına işsiz olduğu halde hesaba katılmayan iş aramayıp çalışmaya hazır 2 milyon 248 bin kişi ve mevsimlik çalışan 74 bin kişi eklendiğinde gerçek işsiz sayısının 6 milyon 972 bin kişiye ulaştığı görülüyor.

Özetleyelim:

Görüldüğü gibi işsizlik Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olarak gündem oluşturuyor. Artan nüfus, yatırım ve istihdam alanlarının olmaması, tarım ve turizm sektöründeki sıkıntıları da buna eklediğimizde işsizlik konusunda sıkıntıların devam edeceğini görüyoruz.

Bir konu daha var:

Ekonomik nedenlerle iş yeri kapatan işyerlerinde kepenk indiren ya da küçülmeye giden işletmeler de sürekli çalışan çıkarıyor. Bu durum da giderek artan işsizler ordusunun daha da çoğalmasına neden oluyor. İşsizlik konusunun ekonomi ile yakından ilgili olduğunu da bu şekilde belirtmiş olalım.