Daha önce bazı mesleklerde işverenin 25. maddeye dayanarak (yani ahlaksızlık vs) işçinin çalışma akdini feshettiğini yazmıştık. Bu yazı üzerine birçok kişiden konuyla ilgili sitem ve şikayet aldım. Bunlardan en önemlisi ise mühendislik, mimarlık vs. gibi okul bitirilmesi ve bu meslekleri icra etmek için mutlaka diplomaya sahip olunması gereken elzem işler... 

Gençler yıllarca okuyup, bir meslek sahibi olduktan hatta yüksek lisans, doktora vs. yaptıktan sonra Türkiye gibi ekonomik şartları ortada olan bir ülkede şanslı azınlıktansa komik denecek paralara iş buluyor. Bazıları yarı zamanlı çalışma koşullarını bile kabul edip haftanın birkaç günü yine yarı zamanlı sigortalarla işe giriyor.

ALMANYA'DA 65 BİN EURO 

Tabi iş yarı zamanlı olunca zaten komik olan maaşlar yarıya hatta yarıdan da aza düşüyor. Örneğin Almanya'da işe yeni başlayan bir mühendis, ortalama 65 bin Euro maaş alıyor. Biz de ise "şanslıysa" her ay eline geçen para 2 bin 500 hadi bilemediniz 3 bin lira civarında. 

Yarı zamanlı çalışan mühendislerin aldığı para ise kimi zaman asgari ücretten bile daha az. Dolayısıyla Türkiye şartlarında geçinmek için (sadece mühendislerin değil) birçok meslek sahibi ikinci bir iş yapmak zorunda kalıyor. Üstelik buna karşı çıkan bir yasa yok. Ancak yasa "özel ve kamuda çalışanların ikinci bir iş yapmasına müsaade etse de" bazı mesleklerin yönetmelikleri aynı fikirde değil.

AKADEMİSYEN VE GAZETECİLER HARİÇ

Konu elektrik mühendislerinden açılmışken yönetmeliğe bir bakalım. Mealen şöyle diyor; "Mesleğini bir kurumda icra ederken başka bir yerde çalışamazsın." Neden? Bu soruyu meslek sahipleri gibi ben de soruyorum elbette. Günün şartlarına göre değişen yönetmeliklerde bir tek bu madde değişmiyor nedense. Yani bir mühendis "asli" işine karşı sorumluluklarını yerine getirse, rekabete aykırı herhangi bir davranışta bulunmasa bile ikinci bir işte çalışamıyor.

Dolayısıyla geçinemiyor. Oysa bu yönetmelik sadece akademisyenler ve gazeteciler için geçerli olmak durumunda. Örneğin bir profesör ya da öğretim görevlisinin aynı anda iki üniversitede çalışması ya da bir gazetecinin aynı anda birkaç gazete ya da yayın organına yazması (konuk yazar olarak hariç) kadar saçma bir şey olamaz. Etik burada aranmalı elbet.

DOKTORA VAR MÜHENDİSE YOK

Ancak bu "etik" meselesinin mimar, mühendis vs gibi daha çok somut mesleklere yönelik olmasının mantığını kavramak mümkün değil. Nasıl ki bir doktor hem hastanede hem de muayenehanede çalışabiliyorsa, diğer meslek sahipleri de bu durumdan faydalanmalı ve çağın gerisindeki yönetmelikler derhal gözden geçirilmeli. Zira günümüz şartlarında komik maaşlara daha fazla dayanamayan birçok meslek sahipleri mahkemelerin kapısına dayanacak gibi görünüyor.