Geçtiğimiz hafta İstanbul Yenikapı Avrasya Gösteri Merkezi ve fuar alanında dünya helal zirvesi yapıldı. Bu yıl 7’incisi düzenlenen zirvede her yıl olduğu gibi dünyanın en büyük Helal fuarı açıldı. Türkiye, Ortadoğu, Orta ve Batı Avrupa, Balkanlar ve Afrika başta olmak üzere tüm dünyadaki hedef pazarlardan 500’den fazla satın almacı bir araya geldi. Dünya’nın en büyük Helal fuarında firmalar vitrine çıkarak uluslararası katılımcılara ürünlerini tanıtma imkânı buldular.

2 milyara yakın Müslüman nüfusun yaşadığı dünyada, içerisinde Helal Gıda, Turizm, Finans, Tekstil, İlaç ve Kozmetik gibi birçok sektörü bulunduran 4 trilyon dolara yakın bir helal pazarı var. Bu bağlamda; İstanbul’da düzenlenen “Dünya Helal Zirvesi” çok önemli bir etkinlik. Helal konusu sadece İslam coğrafyasında değil tüm dünyada önemli hale gelmiş durumda. 2 Milyar Müslüman nüfusunun sadece İslam coğrafyasında değil dünyanın her bölgesinde yaşadığı gerçeğinden yola çıkarsak, helal sadece bir bölgeye ait konu değil küresel çerçevede düşünülmesi gereken bir konudur.

Helal özellikle Müslüman olmayan ülkelerde yaşayan Müslümanların ihtiyacını karşılaması bakımından üzerinde hassasiyetle durulması gereken önemli bir konu. Bu bölgelerde yaşayan Müslümanlar tüketilen ürünlerde güvenilir bir helal damgasını görmek istiyor. Bunu göremeyen Müslüman nüfus Yahudilerin “ Koşer “ damgasına yöneliyor. Bu bağlamda; Küresel pazarda Helal Belgelendirme sektörünün önemi ortaya çıkıyor.

TSE VE SMIICC Helal konusunda önemli aktörler…

Türkiye bu konuda TSE (Türk Standartları Enstitüsü) ve SMICC ( İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü ) öncülüğünde önemli çalışmalar yürütüyor. SMIIC, yaklaşık 4 trilyon dolar büyüklüğündeki helal pazarında İslam ülkelerinin yer alması, helal ürün, süreç ve sistemleri kapsayan ortak bir standardın ve uygunluk değerlendirme sisteminin oluşturulması ve böylece SMIICC üyesi İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkelerinin ticarette ortak standartlar aracılığıyla maksimum ekonomik fayda elde etmesi konusunda etkin bir rol üstlenmiş durumda.

SMICC Yönetim Kurulu Başkanlığını şuanda Suudi Standartlar, Metroloji ve Kalite Kuruluşu (SASO) yürütüyor. SASO Başkanı 2 Nisan 2018 yılında İstanbul’da gerçekleştirilen 16. Yönetim Kurulu toplantısında göreve getirilmişti. Türk Standartları Enstitüsü, kurulduğu 2010 yılından bu yana başkanlık ve sekretarya görevini üstlendiği SMIIC’in kurumsallaşmasına katkı sağlayacağı öngörüsü ile dönüşümlü başkanlık sistemini önermişti. Bu çerçevede TSE SMIIC Yönetim Kurulu Başkanlığı’na aday olmamıştı. Ancak icra makamında Genel Sekreterlik görevini TSE’den İhsan Övüt halen devam ettiriyor. SMICC yeni yönetim kurulu 2020 Nisan’da yapılacak yönetim Kurulu toplantısında belirlenecek.

SMICC 2010 yılında aktif olarak faaliyetlerine başlamasına rağmen aslında kuruluş hikayesi 1984 yılına kadar uzanıyor. İslam devletleri arasında standartların uyumlaştırılması için sağlam bir mekanizma oluşturma fikri 1984 yılında İKT'nin Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 1. toplantısında karara bağlanıyor. İslam Ülkeleri Standardizasyon Uzmanları Grubu (SEG) 1985 yılında bu amaç için kuruluyor ve çalışmaları 1998 yılında yapılan 14. İSEDAK toplantısında SMIIC Statüsü'nün onaylanmasına yol açıyor. SMIIC Statüsü ilk olarak 04-07 Kasım 1999 tarihlerinde İstanbul'da düzenlenen 15. İSEDAK toplantısında imzaları için üye devletlere sunuluyor. Tüzük, Mayıs 2010'da 10 İİT üyesi ülkenin onay şartını yerine getirmesi ve Ağustos 2010'da kurulan Enstitü'nün onay şartlarını yerine getirmesinden sonra yürürlüğe giriyor. Genel merkezi İstanbul’da bulunan SMIIC, İslam İşbirliği Teşkilatına bağlı bir organ olarak faaliyetlerini sürdürüyor.

Helal Akreditasyon Kurumu ( HAK ) başvuru almaya başladı.

Helal belgelendirme konusunda Müslüman ülkeler arasında ortak ve uyumlu bir dil oluşturulamadığından, ticarette teknik engeller ortaya çıkıyor. Küresel düzeyde helal ürün ve hizmet piyasasının büyümesi ile birlikte farklı helal standartlarının ve belgelendirme sistemlerinin uluslararası ticaret üzerinde yarattığı engeller belirginleşmiş durumda.

Bu bağlamda, yurt içinde ve dışında helal akreditasyon alanında faaliyette bulunmak, uluslararası platformlardaki helal akreditasyon çalışmalarında ülkemizi temsil etmek ve yürütülen çalışmaların öncülüğünü üstlenmek üzere Türkiye’de helal akreditasyon hizmeti sunma yetkisine haiz tek kurum olarak Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) kuruldu.

HAK’ın kurulmasıyla birlikte helal ticaretindeki mevcut engellerin azalması ve helal ürün ve hizmet ticaretinin gerçek potansiyelinin ortaya çıkmasına vesile olması hedefleniyor. HAK Helal akreditasyon başvuruları almaya başladı. Sektörde faaliyet gösteren Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları, HAKSİS ( Helal Akreditasyon online Başvuru Sistemi) üzerinden başvuru yapabiliyor.