Emevi Devleti'nin 750 senesinde yıkılmasından sonra, Emevi sülalesinden Abdurrahman bin Muaviye'nin bugünkü İspanya ve Portekiz'de kurduğu devlettir. Abdurrahman'dan başlıyan ve Üçüncü Hişam'la sona eren bu devlet, 756 (H. 139)'dan 1031 (H. 422)'ye kadar iki yüz yetmiş beş sene hüküm sürdü. Üçüncü Abdurrahman'a kadar Kurtuba Emirliği diye adlandırılan bu devlete, bu hükümdar zamanında Endülüs Emevi Hilafeti namı verildi. Hükümdar, emir-ül-mü'minin ünvanını aldı.

Devletin kurucusu olan Abdurrahman, Şam'daki EmeviDevleti'nin yıkılması üzerine, Fırat ırmağını geçerek Filistin'e kaçtı. Azadlı kölesi Bedr, kız kardeşini ve servetini yanında kaçırdı. Daha sonra zorluklar içinde uzun süren bir yolculuktan sonra, Mısır yoluyla Fas'a geçti. Kuzey Afrika'da bir hayli dolaştıktan sonra Endülüs'e ulaştı. Kuzey Afrika valisi olan Abdurrahman el-Fihri, onu yakalatmak için çok sıkı tedbirler aldı ise de yakalayamadı. Endülüs'e yerleşen Emevilerle mektuplaşarak irtibatı sağlayan Abdurrahman bin Muaviye, onları, etrafında toplanmaya çağırdı. 755 yılındaEndülüs'e girmeye muvaffak oldu. Bir müddet sonra Yemen'den gelip Endülüs'e yerleşen kabileleri de toplamayı başardı.

Birinci Abdurrahman, Endülüs valisi Yusuf el-Fihri ile yaptığı muharebeyi kazandı. Gayet sistemli ve planlı bir şekilde, Endülüs'ü yavaş yavaş ele geçirdi. 756 (H. 139) senesinde Kurtuba şehrine girerek Yusuf el-Fıhri'nin idaresine son verdi ve Emevi emirliğini kurdu. Halifelik ünvanını hiç kullanmadı.

Abdurrahman bin Muaviye, emirliğini ilan ettikten ve halkın bi'atından sonra, kurduğu yeni devleti sağlamlaştırmak için bölgesindeki müslümanları etrafında topladı. Kuvvetli bir ordu kurdu. Endülüs'ün Şam'a bağlılığını kopararak bağımsız oldu. Halka yumuşak ve adaletle muamele etti.

Birinci Abdurrahman'ın idareye tamamen hakim olması, dıştan ve içten kaynaklanan pek çok ayaklanmayı bastırdıktan sonra mümkün oldu. Bunların başında, Fıhrilerin ayaklanması gelir. Fıhrilerle Muşara muharebesini yapan Abdurrahman galib geldi. Ayrıca Abdurrahman bin Habib el-Fihri ve Ala bin Mugis el-Yahsûbin'in isyanı Saragossa'da İbn-i Yahya'nın ve Frank kralı Şarlman ile irtibatlı olarak Süleyman bin Yakran el-Kelbi'nin Barselona'daki ayaklanması tamamen bastırıldı.

Bunlardan başka Endülüs'ün İşbiliyye, Tüleytula, Lebne ve Ceziret-ül-Hadra bölgelerinde çıkan isyanlar da bastırıldı. Abdurrahman bin Muaviye'yi en çok meşgul eden, Şakya el-Berberi'nin Endülüs'te Fatımilerin desteğinde şii bir devlet kurmak maksadıyla yaptığı ayaklanmadır. Bu ayaklanma on sene süren bir mücadeleden sonra bastırıldı. Böylece Abdurrahman bin Muaviye, otuz üç senelik meliklik devresinin büyük bir kısmını, çıkan isyanları bastırmakla geçirdi.

Abdurrahman bin Muaviye'nin 788 senesinde vefatından sonra, yerine oğlu Hişam geçti. Hişam, önce iki kardeşi Abdullah ve Süleyman'ın ortaya çıkardığı karışıklığı bastırdı. Babasının Saragossa'da bastırdığı isyanda ölen isyancıların başı Hüseyn bin Yahya'nın oğlu Sa'id, intikam almak için isyan etti. Hişam, bölgeye Mûsa bin Fortun'un komutasında bir ordu gönderdi. Mûsa bin Fortun, Saragossa'daki isyanı bastırdı. Barselona ve Takoronna'da çıkan isyanların da kısa sürede önüne geçildi.

İç asayişi sağlayan Hişam, 791 senesinde Ebû Osman kumandasında bir orduyu Alava bölgesine gönderdi. Ebû Osman büyük bir zafer kazanarak döndü. Aynı sene Narbone ve Celihiye üzerlerine seferler düzenlendi. Bu seferlerde zaferler kazanılarak çok ganimet elde edildi. Hişam, 796senesinde otuz dokuz yaşında iken vefat etti. Yerine oğlu Hakem geçti.

Hakem zamanında da iç karışıklıklar baş gösterdi. İsyan eden amcaları Abdullah ve Süleyman ile dört sene mücadele etti. İlk önce amcası Abdullah ile bir andlaşma yaparak, ondan gelecek tehlikeyi ortadan kaldırdı. Daha sonra diğer amcası Süleyman ile uğraşmaya başladı. Yapılan muharebede amcasını yenilgiye uğrattı. Süleyman, Maride bölgesine kaçtı. Hakem, o bölgede bulunan Berberi kabilelerinin reisi Asbağ bin Valsus'dan, amcasını oraya sokmamasını istedi. Asbağ da Süleyman'ı yakalayarak, Hakem'e gönderdi. Hakem, amcasını öldürttü. Ayrıca er-Rabad, Tuleytula, Saragossa ve Madrit'de çeşitli isyanlar çıktıysa da kısa sürede bastırıldı. Bu isyanların bastırılmasından sonra, kuzeydeki küçük İspanyol devletlerine seferler düzenlendi ve büyük başarılar kazanıldı. Hakem, 23 Mayıs 822 tarihinde vefat edince, yerine oğlu Abdurrahman geçti.