Türkiye ekonomisinde ikinci çeyrek büyüme rakamları Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklandı. Veriler iç açıcı değil. Dış ticaret açığının da büyümekte olduğu vurgulanıyor.

Uzmanların ortak görüşü şöyle:

"Ekonomideki göstergeler giderek kötüye gidiyor."

Koronavirüs salgınının Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerinin net bir şekilde görüldüğü verilere göre Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) salgının etkisiyle Nisan-Mayıs-Haziran aylarını kapsayan ikinci çeyrekte yüzde 9.9 küçülme kaydetti. Türkiye ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde yüzde 4.4 büyümüştü.

Biz her zaman olduğu gibi TÜİK'in resmi açıklamalarından yola çıkarak ekonomimizdeki son durumu değerlendirmeye aldık.

GSYH'yi oluşturan faaliyetlerden sanayi sektörü yüzde 16.5, hizmetler sektörü yüzde 25, inşaat sektörü yüzde 2.7 küçülürken, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 11, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 27.8, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 1.7, market alışverişlerinin artmasıyla birlikte tarım sektörü ise yüzde 4 büyüdü.

Türkiye ekonomisi çeyreklik bazda yüzde 9.9'lük küçülme oranı ile 2009 krizinden bu yana en kötü ekonomik performansı sergilemiş oldu. 2008 krizinin etkisiyle ekonomi, 2009 yılının ilk çeyreğinde yüzde 13.8 daralmıştı.

İkinci çeyrekte dünyanın en büyük ekonomisi ABD yüzde 32, Almanya ise yüzde 10 daraldı. Bu ülkeler Türkiye ile aynı ekonomik ligde olmasalar da pandeminin bütün dünya ekonomisini nasıl etkilediğine iyi bir örnek oluşturuyor.

Uzmanlar büyüme rakamlarının diğer ülkelere göre nispeten daha düşük gelmesinin sebebinin enflasyonu artıran son aylardaki muazzam kredi büyümesi olduğuna dikkat çekiyor. Nisan-Haziran döneminde bankaların TL kredi hacmi yaklaşık 300 milyar TL arttı. Ocak-Haziran döneminde bu rakam yaklaşık 470 milyar TL'ye ulaşmış durumda.

TÜİK'in açıkladığı büyüme verilerine göre, dolar cinsinden milli gelir 742.9 milyar dolara, kişi başı milli gelir ise 8 bin 934 dolara geriledi. Bir önceki çeyrekte milli gelir 758.1 milyar dolar, kişi başı milli gelir ise 9 bin 117 dolar seviyesindeydi. Kişi başı milli gelir en son 2009 yılında 9 bin doların altına inmişti.

Pandeminin Türkiye'yi çok kötü bir zamanda yakaladığına ve ekonominin büyük bir döviz sıkıntısı yaşadığıma dikkat çeken uzmanlar, 2019 yılındaki daralmanın üzerine gelen yüzde 9.9 daralmanın diğer ülkelere göre çok daha ciddi olduğu görüşünde. Yılın 3. çeyreğinde bir toparlanma bekleyen uzmanlar, yıl sonunda daralmanın ise kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor.

Türkiye'de kişi başına düşen milli gelir 2009 yılından bu yana 8 bin dolarlar seviyesine hiç inmemişti. 2006'da 7 bin 906 dolar olan kişi başına düşen milli gelir, 2007'de 9 bin 656 dolar, 2008'de 10 bin 930 dolar, 2009'da 8 bin 980 dolar, 2010'da 10 bin 650 dolar, 2011'de 11 bin 205 dolar, 2012'de 11 bin 588 dolar, 2013'te 12 bin 480 dolar, 2014'te 12 bin 112 dolar, 2015'te 11 bin 019 dolar, 2016'da 10 bin 883 dolar, 2017'de 10 bin 616 dolar, 2018'de 9 bin 693 dolar, 2019'da ise 9 bin 42 dolar seviyesinde gerçekleşmişti.

Türkiye'nin resmi 2023 hedeflerini de içeren 11. Kalkınma Planı'nda 2023 itibarıyla kişi başına milli gelirin 12 bin 484 dolar olması hedefleniyor. Son açıklanan verilere göre Türkiye bu hedeften 3 bin 550 dolar geriye düşmüş durumda.

TÜİK ile Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verileri açıklandı. Buna göre; ihracat 2020 yılı Temmuz ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5.8 azalarak 15 milyar 12 milyon dolar, ithalat yüzde 7.9 azalarak 17 milyar 709 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Temmuz döneminde ise ihracat bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13.7 azalarak 90 milyar 15 milyon dolar, ithalat yüzde 3.9 azalarak 116 milyar 605 milyon dolar olarak gerçekleşti. Temmuz ayında dış ticaret açığı yüzde 18.2 azalarak 3 milyar 297 milyon dolardan, 2 milyar 697 milyon dolara geriledi. Dış ticaret açığı Ocak-Temmuz döneminde ise arttı.

Ocak-Temmuz döneminde dış ticaret açığı yüzde 55.6 artarak 17 milyar 85 milyon dolardan, 26 milyar 590 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2019 Ocak-Temmuz döneminde yüzde 85.9 iken, 2020 yılının aynı döneminde yüzde 77.2'ye geriledi.