Ayla filmi ile Kore savaşı ve orada şehit olan 741 askerimiz ve gazilerimizi yeniden hatırladık. 1950 yılında başlayan ve 3 yıl süren Kore Savaşı Güney Koreli ve Türk vatandaşlarının hafızalarından hiç silinmedi. Günümüzde G.Kore'de bir parka Ankara okulu parkı ismi verilirken parkın bulunduğu caddeye ise Ankara yolu ismi verildi. Türkiye'de ise Kore şehitleri caddesi v.b isimleri birçok yerde görebiliyoruz. G. Kore ve Türkiye arasında 67 senelik bir duygusal bağ olduğunu söyleyebiliriz.2002 Dünya Kupası G.Kore'de yapılmış Türkiye ev sahibi G.Korey'i yenerek tarihinin en büyük başarısını elde ederek dünya 3.'sü olmuştu. Bu karşılaşmada tribünleri dolduran G.Koreli vatandaşların A Milli Futbol takımımızı dakikalarca ayakta alkışlaması ve iki ülke bayraklarını bir arada sallaması hafızalarımızdan hiç silinmedi. 

Peki ne işimiz vardı bizim Kore'de o kadar askerimiz oraya neden gönderildi. AYLA filmi ile bu konu tekrar gündeme geldi. 2. Dünya Savaşı bitmiş ve Japon işgalinden kurtulan Kore nihayet rahat bir nefes almıştı. Ancak ülkenin ortasından geçen 38. paralelin kuzeyini kontrol eden Sovyetler Birliği ve güneyini kontrol eden ABD, varılan anlaşma gereği askeri güçlerini çekince, kaos ortamı doğdu. İki büyük güç tarafından desteklenen iki ayrı hükümet kuruldu. Kuzey tarafı Komünist ÇİN ve SSCB tarafından destekleniyor Güney tarafı ise ABD ve diğer emperyalist güçler tarafından destekleniyordu. Yani olayın aslı ikinci dünya savaşı sonrasında çift kutuplu dünyada SSCB ve ABD'nin stratejik çıkarlarıydı.

Türkiye ise komünizm karşısında ABD tarafında yer alarak NATO'ya girme karşılığında Kore'ye asker gönderdi. 17 Ekim 1950 tarihinde 241. Türk Alayı, Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasında 5 bin 90 askerimiz Kore topraklarına ayak bastı. 3 yıl süren savaşta 741 askerimiz şehit olurken birçok askerimiz gazi oldu. 

AYLA filmi 67 senelik bu gerçek olayı sinema sahnesine taşıyarak güzel bir eser ortaya koymuş. Türk Sineması adına umut verici ve uzun yıllardır izlediğim en başarılı Türk filmiydi. Oyuncu kadrosu, prodüksiyon ekibiyle çok kaliteli bir iş çıkarmışlar. Süleyman Astsubay'ın gerçek hikayesi çok iyi senaryolaştırılmış, ana karakterin gençliğini oynayan İsmail Hacıoğlu ve yaşlılığını oynayan Çetin Tekindor usta oyunculuklarını ortaya koymuşlar. 

67 sene önce yaşanan ve hala Türk askerinin ne işi vardı orada tartışmalarının yaşandığı günümüzde Kore savaşı ancak bu kadar güzel bir hikaye ile anlatılabilirdi. Süleyman Astsubayın, savaşta annesi babası öldürülmüş küçük koreli kız ile kurduğu baba kız ilişkisi bir savaş filmini dramatik hikayeye çeviriyor. Tabi ki bu hikayenin gerçek yaşanmış bir olay olması izleyiciyi daha fazla etkisi altına alıyor. Filmin sonunda gerçek karakterlerin görüntüsünün paylaşılması da iyi bir final olmuş.

AYLA filmi Uluslararası Asya Film festivalinde en iyi film seçildi. Türkiye'nin en çok izlenen filmleri arasına giren AYLA şimdi Oscar'a hazırlanıyor hedef ilk 5 film arasına girmek. Oscar öncesi katıldığı bütün film festivallerinde ödül alan AYLA umarım OSCAR'da en iyi yabancı film ödülüne layık görülür. 

Sinema dünyaya mesaj vermek için kitle iletişim araçları içerisinde en etkilisi. ABD yıllarca Hollywood filmleriyle tüm dünya etkisi altına aldı. Kültür emperyalizmi dediğimiz silah ile dilini, kültürünü özellikle az gelişmiş ülkelere aşıladı. 
Bu bağlamda; Sinema kitleleri etkilemek, doğru anlaşılır etkili mesaj vermek için doğru bir mecra diyebiliriz. İşte bu yüzden eğitim ve sanatın önemi ortaya çıkıyor. Kitle İletişim araçlarını etkin ve verimli kullanmak dil ve kültür reformu gerçekleştirmek devletleri güçlü kılıyor. Bu bağlamda; Türk Sinemasının desteklenmesi ve büyümesi gerekiyor, AYLA gibi Türk filmlerinin sayısının artması gerekiyor. Özellikle Kore savaşı v.b yaşanmış olayların beyaz perdeye taşınması bilinmeyen gerçeklerin senaryolaştırılması ve iyi bir prodüksiyon ile izleyici ile buluşması sinema sektörüne olumlu katkılar sağlayacaktır. 

Örneğin AYLA filminde işlenen konu; kendi savaşı olmamasına rağmen Türk ordusunun Kore topraklarında kahramanca savaşıp G. Korelilerin kahramanı olması. Parklara, sokaklara Türk isimlerinin verilmesi. 5 yaşındaki Koreli sevimli kızın bir Türk askeriyle baba, kız ilişkisine varan hikayesi, Türk askerinin tüm dünyaya verdiği insanlık dersi ön plana çıkan önemli bir mesajdı.