Yaklaşan yerel seçimler için isimleri açıklanan belediye başkan adaylarından bazıları mahalle mahalle, sokak sokak ilçesini ya da ilini gezip, yapacaklarını, vaatlerini vs. anlatarak kendisini tanıtmaya çalışıyor, hem partisinin hem de ne kadar iyi bir belediye başkanı olacağının propagandasını yapıyor. Bundan daha doğal bir şey elbette olamaz. Ancak bu seçim sadece belediye başkanlarının akıbetini değil, aynı zamanda bir mahallenin en yüksek "mülki amirinin" de seçimi olacak. Yani belediye başkanlarıyla birlikte muhtarları da seçmek için seçmenler sandık başına gidecek. Muhtar olmanın enteresan bir cazibesi var olsa gerek bir mahallede her bir partiye mensup ya da sempatizan 5-10 aday çıkıyor. Pek seslerini duymasak da zaman zaman yayınlanan bazı yerel gazeteler ve internet sitelerinden hemşehrilerine ulaşmaya çalışıyorlar. Eskiden bir ikametgâh senedi ya da nüfus cüzdan örneği almak için erkenden kapısına gittiğimiz muhtarlar, artık ne iş yapıyor...

GÖREVLERİ PAYLAŞILDI

Muhtar Dernekleri Federasyonu'nun verilerine göre Türkiye'de 36 bini köy, 17 bini mahalle olmak üzere 53 bin muhtar görev yapıyor. Muhtarların görev tanımı yasada şöyle sıralanıyor: Seçim zamanlarında sandık seçim kurullarına, sağlık ocağı ve sağlık merkez kurullarına ve emlak vergisi ile ilgili olarak arsaların bedel tespit komisyonu gibi kurul ve komisyonlara katılmak, sandık seçim listelerinin ve askerlik çağına girmiş olanların kimlik çizelgelerinin askıya çıkarılması gibi ilan işlerinin yapılması, cadde, sokak ve meydan levhalarını zaman zaman kontrol ederek eksik ve bozulmuş olanları belediyeye bildirerek yapılmasını sağlamak, salgın ve bulaşıcı hastalıkları şüpheli kimseleri ilgili kuruluşlara bildirmek, askerlik ve seferberlik başta olmak üzere tebligatların yapılmasında yardımcı olmak, seçmen kâğıtlarının dağıtılmasını sağlamak, mahallede oturan vatandaşlar için gerekli ilmühaberler düzenleme, nüfus kâğıdını kaybeden ya da yenisini çıkarmak isteyenlere gerekli olan belgeleri düzenlemek, muhtaç, yaşlı, sakat ve kimsesizlere, "Yeşil Kart" verileceklerin ve afet zamanlarında yardım yapılacakların tespiti gibi işlerde idareye yardımcı olmak, mahallede yapılan ve yürütülen hizmetlerle ilgili görüş bildirmek.

2 BİN 500 LİRA MAAŞ

Ancak artık bu "görevlerin" büyük bir kısmı başka ilgili kurumlar tarafından, hatta e-devletten yapılıyor. Yani artık ikametgah, nüfus cüzdan örneği, yeşil kart vs. gibi kağıtlar için muhtarlara değil, internete başvurmanız yeterli. Hatta bir mahalle sakini için en önemli evraklardan biri olan tebligatlar da e-devletten yapılacak ki, bu da muhtarlara olan ihtiyacın neredeyse tamamen ortadan kalkacağı anlamına geliyor. Kaldı ki tebligatları mahalle sakinine ulaştırmayan, haber vermeyen muhtarlar yüzünden bir çok insanın başının fena halde ağrıdığını belirtelim. Muhtarların yaptığı işler, nüfus müdürlüklerine, belediyelere, savcılıklara ve hatta e-devlete kaldıysa neden seçilecekler, ne iş yapacaklar? 53 bin muhtara bu yıl verilmesi öngörülen 2 bin 500 lira maaş için nereden kaynak sağlayacaklar ve devlet bu parayı hiçbir somut işi olmayan insanlara neden ödeyecek? Bizimki merak elbet... Umarım "doyurucu" bir cevabı vardır. Yoksa kriz nedeniyle artık bağışıklık sistemi her duruma uyan Türkiye'de buna da bir "çözüm" bulunacak mı?