Libya'da Türkiye karşıtı koalisyon güçlerinin darbeci Hafter'e verdikleri desteğe yenileri eklendi. Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri (BEA), Suudi Arabistan, Rusya, Mısır ve Fransa Libya'da güç birliği yaparak Türkiye karşıtı cepheyi genişletiyorlar.
Türkiye'nin Libya'daki meşru hükümeti ile işbirliğine karşı çıkan adı geçen ülkeler, özellikle ülkedeki zengin petrol kaynaklarına sahip olarak Türkiye'nin önüne kesmeye çalışıyor.
Akdeniz'deki egemenliğimizi de kabullenemeyenler dış düşmanların bu girişimleri öyle görünüyor ki kolay kolay sona ermeyecek. Libya'daki sıkıntı ve karışıklıkların daha da sürebileceği görülüyor.
Libya Ordusu'nun yürüttüğü Öfke Volkanı Operasyonu'nun resmi Facebook hesabından yapılan açıklamada, askeri araçlarla Sirte'ye ilerleyen Cancavid milislerinin Briga bölgesinde görüntülendiği bildirildi.
Açıklamada, Sudan'dan getirilen paralı askerler Cancavid milislerinin silahlı 70 araçla darbeci asker Halife Hafter'e destek amacıyla Sirte'ye ilerlediği kaydedildi.
Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in en önde gelen mali, siyasi ve askeri destekçisi durumundaki Birleşik Arap Emirlikleri, Hafter saflarında savaşmaları için bu ülkeye Rus güvenlik şirketi Wagner'e bağlı binlerce paralı savaşçının yanı sıra Suriyeli savaşçılar ve Sudanlı Cancavid milisleri sevk etmişti.
Daha önce Libya'da başkent Trablus'taki Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı birliklerin, Sirte kentini General Halife Hafter'in elinden geri almak için geniş çaplı bir operasyon başlatmıştı.
Hafter'in ateşkes çağrısını reddeden Trablus hükümeti ve Ankara, Sirte alınmadan masaya oturmayacaklarını açıklamışlardı. Birlikler Sirte'ye yaklaştıkça Hafter'i destekleyen Mısır, şehri kaybetmemek için Libya'ya asker gönderebileceğini duyurmuştu.
Peki Sirte neden bu kadar önemli? Kısaca buna da bakalım:
-Libya'nın devrik lideri Muammer Muhammed Ebu Münyar el-Kaddafi'nin doğduğu kent olan Sirte, başkentin Trablus olmasına rağmen coğrafi yönünün yanı sıra yatırım ve altyapı çalışmalarıyla Libya'nın önemli bir kenti haline g
-17 Şubat Devrimi'Nin ardından Trablus'ta halkimiyeti muhaliflerine kaybeden Muammer Kaddafi, 1 Eylül 2011'de Sirte kentine sığınarak şehri başkent olarak nitelendirmişti.
-Trablus'u ele geçiren muhaliflerin ilerleyiş rotalarından biri olan Sirte, Ekim ayında ele geçirilmiş, 20 Ekim 2011'de Kaddafi bu şehirde öldürülmüştü.
-Libya'da geçiş döneminde yaşanan istikrarsız ortamından faydalanan DEAŞ, Sirte şehrini Haziran 2015'te ele geçirdi.
-2012 yılı verilerine göre, yaklaşık 79 bin nüfusu olan Sirte şehri, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanı Fayiz es-Serrac'a bağlı güçlerce Aralık 2016'da DEAŞ'tan kurtarıldı.
-2016 yılından beri UMH güçlerinde kontrul edilen kent, Medhali Selefi görüşe sahip grupların taraf değiştirmesi sonucu 7 Ocak 2020'de Hafter güçlerinin eline geçti.
-UMH'nin Trablus ve çevresindeki yerleşim yerlerini ele geçirmesinin ardından Sirte şehri, ülkenin merkezine ve petrol hilaline açılan bir kapı olması nedeniyle Libya Ordusunca yeni hedef olarak belirlendi.
Özetleyelim:
Daha da önce de Libya konusunda yazdığımız yazılarda Türkiye'nin ülkedeki haklılığının devam etmesi gerektiğini, bu nedenle de yalnız kalmaması üzerinde görüşlerimizi dile getirmiştik.
Durumu bu açıdan değerlendirdiğimizde yanımıza bir müttefik almanın doğru olabileceğini şimdi daha iyi görebiliyoruz. Şu ana kadar bu konuda bir gelişmenin olmaması da sıkıntı yaratabilir.
Amerika'nın ne yapacağı belli olmaz. Bu nedenle Amerika'ya kesinlikle güvenmemek gerektiği görüşünü bir kez daha yinelemek istiyoruz. Rusya'nın durumu ve stratejisi zaten beli. Bu nedenle Libya'da çok daha dikkatli olmamız gereken günlere doğru gidiyoruz. Aman, dikkat.
