Ağustos'un son haftasındayız.  Ağustos, Türk  Ulusu'nun, fetihler ve zaferler ayı. Zaferlere girmeden önce Yetik Ozan'a bir kulak verelim:

Kurşun derelerin sustuğu çağdır;
Susuzluk çağıldar taşlar katında,
Yeşilin kendini astığı çağdır
Uzak çamlar, sürgün kuşlar katında.

Gün yürür; dağ, yazı gölgeye girer,
Öfkeli başaklar dalgaya girer,
Anılar birer tunç tolgaya girer;
Zafer bayraklaşır başlar katında.

Gün döner; gündöndü yere serilir,
Bir saz burgulanır, bir tel gerilir,
Her akşam bir ölü oğul dirilir
Ana gözündeki yaşlar katında.

Ay doğar; bin yıllık bir denk çözülür,
Aynı tasta aynı kına ezilir,
Hala körpe gelin gibi süzülür
Ağustos ölümsüz düşler katında.

16 Ağustos 1064'de Kars'ı fetheden Alparslan, 26 Ağustos 1071'de Malazgirt zaferi ile Anadolu'nun kapılarını ulusumuza açmış ve büyük yürüyüş başlamıştı.

Bu yürüyüşü, bu yıl 11 Nisan günü kaybettiğimiz Gültekin Sâmanoğlu'nun dizelerinden şöyle izleyebiliriz:

"Bunlar: Ova taşları, Tanrıdağ'ından belki,
Bunlar: Oğuz Türkleri, Peçenekler, Selçuklar.
Aynı dili konuşan, aynı soy'dan çocuklar
Ki hepsi, gündoğu'da bir özlemle uyanmış;
Ve hepsi, en doğu'nun Türkleri kadar yiğit.
Üstten bu gök çökmedi, alttan yer delinmedi
Kendine dönüş için büyük tekne Malazgirt
Türklüğün hamurunu yeniden mayalamış;
Tarihe yolcu etmiş nice bir civanmerdi
Atının terkisinde, binlerce Alparslan'ın.
Bu başgöz ediş var ya, nice büyük ustanın
Ve nice kahramanın yüzüsuyuna hürmet:
Bilge Kağan, Kül Tigin ve bütün töresiyle,
Orkun Anıtlarının yıllar süren düşü bu;
Dağı, gölü, ırmağı; yanıyla yöresiyle
Asya'nın Avrupa'ya doğru yürüyüşü bu...

Türk Ulusu, Malazgirt Zaferi'nden buyana Anadolu topraklarında  932 yıldır dalgalandırdığı al bayrağı hiç bir engel tanımadan geleceğe taşıdı.

Ağustos Zaferler ayı. İşte hatırlayabildiklerimiz:

3 Ağustos 1389 1. Kosava Zaferi
11 Ağustos 1473 Otlukbeli Zaferi,
23 Ağustos 1514 Çaldıran Zaferi,
24 Ağustos 1516 Mercidabık Zaferi,
27 Ağustos 1516 Haleb'in fethi,
23 Ağustos 1519 Cezayir'in fethi,
29 Ağustos 1521 Belgrad'ın fethi,
29 Ağustos 1526 Mohaç'ın fethi,
22 Ağustos 1534 Tunus'un fethi,
29 Ağustos 1541 Budin'in alınması,
10 Ağustos 1543 Estergon 'un fethi.

Ağustos zafer ve fetihleri listesine devam edeceğim. Ancak bir parantez açmak istiyorum.  Estergon kalesinin fethi denilince, bir serhat türküsünü hatırladım.  Yukarıda andığımız zaferlerin anısı, halk şiirimizde ve müziğimizde koçaklamalar aracılığı ile, kaybettiğimiz yerler de ağıtlamalarla yaşamış, günümüze gelmiş.  Bunlardan birisi de Estergon Kalesi:

Estergon kalesi su başı durak,
Kemirir içimi bir sinsi firak
Gönül yâr peşinde, yâr ondan ırak;
Akma Tuna akma, ben bir dertliyim
Yâr peşinde  koşar kara bahtlıyım.

Estergon kalesi su başı kaya,
Kemirir gönlümü aşk denen belâ,
Çektiğimi hoş gör,  gel etme cefa;
Akma Tuna akma, ben bir dertliyim
Yâr peşinde  koşar kara bahtlıyım.

Estergon kalesi su başı hisar,
Kafir bayarağını burcuna asar,
Baykuşlar çağrışır, bülbüller susar;
Akma Tuna akma, ben bir dertliyim
Yâr peşinde  koşar kara bahtlıyım.

Estergon kalesi su başı kale,
Göklere ser çekmiş burçları hele
Biz böyle kaleyi vermezdik ele;
Akma Tuna akma, ben bir dertliyim
Yâr peşinde  koşar kara bahtlıyım.

Açtığımız  parantezi kapattıktan sonra, Ağustos zaferlerini saymayı sürdürebiliriz.

1551 Trablusgarp, 1553 Korsika, 1571 Kıbrıs, 1578 Fas ve Tiflisin fetihleri ve Çıldır Zaferi'ni, 1583'de Revan'ın alınışını, 1645 Hanya Zaferini listemize ekleyebiliriz. Liste uzar gider ve son satıra geliriz. Buraya 30 Ağustos 1922 tarihini ve karşısına Büyük Zafer'i yazmamız gerekir.

26 Ağustos 1922'de başlayıp 30 Ağustos 1922'de sonuçlanan Büyük Taarruz ve Dumlupınar Meydan Savaşı, Malazgirt kadar önemli ve değerli bir zaferdir... Bu zafer, Kurtuluş savaşlarımızın tacıydı.Ülkemizi işgal edip paylaşmaya girişen Batılı istilâcılara karşı kazanılmış ve onları denize dökmemizi sağlamıştı.