İsveç'in başkenti Stokholm'da yaşayan, Bakü doğumlu Azerbaycan Türklerinden yazar ve şair Eluca Atalı, bu haftaki konuğumuz. Bugüne kadar 16 kitabı yayınlanan ve bir çok dile çevrilen Atalı ile Azerbaycan Türk edebiyatı, Türk dünyasının problemleri ile şiirleri ve yazılarına yansımaları ve Türkiye'nin önemi hakkında konuştuk.

Şairlerin, yazarların, bestekarların, ressamların çok bereketli olduğu Azerbaycan doğumlusunuz, şiire, yazıya nasıl başladınız?

Başkenti Bakü olan, Kuzey Azerbaycan'da, deniz sahiline yakın bir  köyde doğdum. Çocukluğum geçtiği yıllarımın geçtiği bu köy ile tabiatı, denizi ve balıkları çok sevdiğim için, eserlerimde, bu güzelliklere çokça rastlamak mümkündür. Şiir yazmaya ise 12 yaşında başladım.  Babam da şairdi ve ilk yazdığım şiirimi, düşüncesi ne olacak merak ve heyecanı içinde, kendisine okuması için, gösterdim. Babam, şiiri dikkatlice okudu ve bana 'Bu şiir  değil ama  çok güzel yazılmış, beğendim. Biraz daha  gayret gösterir, çalışırsan, başarılı olacağına inanıyorum' dedi.  demesi beni çok etkiledi. Babamın bu olumlu ve teşvik edici tavrı, belki de benim, o andan sonraki hayatımın, şiir ile yazı ile yaşanmasında en önemli etken oldu. Üniversiteden mezun olduktan sonra, Azerbaycan Bakü Devlet Üniversitesi'nde, kütüphane müdürü görevinde bulundum. Edebiyat benim hayatımda çok önemli bir yer tutuyor, yıllarca hem edebiyat dersleri aldım, hem de edebiyat dersleri verdim. Azerbaycan radyosunda, 10 yıl kadar görev yaptım. Daha sonra kitaplarım yayınlanmaya başladı.

IRAK-KERKÜK TÜRKMENLERİ YALNIZ BIRAKILDI! O KARDEŞLERİMİZİN DE, SESİ SOLUĞU OLMAK İSTEDİM.

Kitaplarınızda daha çok, insan ve hayatı işliyorsunuz fakat, özellikle son eserlerinizde,  Türk topluluklarının yaşadığı problemlere yer verdiğinizi görüyoruz, neden?

Benim edebiyat sahasındaki çalışmalarımda, şiir, hikaye, roman, minyatur ve çocuklar ile ilgili, çalışmalar yaptım. Bu çerçevede 16 adet kitabım yayınlandı. Kerkük Türkmenleri ile ilgili kitabı yazmam benim için adeta bir insani, vazife, sorumluluk ve bir borç idi.  Kerkük benim için çok büyük önem ve anlam taşıyor. Kerkük, Irak Türkmenlerinin yaşadığı coğrafya yani Türkmeneli ve de maalesef, Suriye Türkmenleri de, Türk dünyasında  unutulmuş, hakkında, tarihçesi, kültürü ve bizler ile olan kardeşliği ve yaşadıkları problemler hakkında bilgi sahibi olunmayan, bir vatan, bir toprak, bir ada gibi idi. Ve uzun yıllardır, baskı, zulüm ve asimilasyon politikalarına karşı, direnç gösterip, mücadele eden Türk-men kardeşlerimizin, özellikle son 10-15 yıldır yaşatıldıkları problemleri, soykırım ve işgalleri, sürgüne zorlanmalarını, bir insan, bir yazar ve şair olarak, Türk Milletine ve insanlığa anlatmak, onların sesi olabilmek amacı ile Kerkük ile ilgili, kitabımı yazdım. ''Kerküklüler-Yalnız Bırakılmış Türkler'' kitabımda, Türkmeneli'nden İŞİD'in esir aldığı kızlar, gelinler Arap pazarlarında 25 dolara satılması, siyaset mantığıyla hareket eden dostun haklıdır, senin seçimin yanlıştır. Siyasetçiden dostluk beklemek, alenen aptallıktır. Ne yazık ki, hep bunu tecrübe diyor insanlarımız. Ayrıca kitapta,  Türk dünyasında yaşanan olayları kaleme aldığı bu kitabında; Azerbaycan, İran ve Irak Türkmeneli'nde baskı altında yaşayan ve mücadele eden Türklerin sorunlarını günyüzüne çıkarmaya çalıştım. .

dunyadaki-turkler-icin-turkiye-bir-umit-isigidir

Özellikle Türkiye'de yayınlanan kitaplarınızda işlediğiniz ana konuları bizim ile paylaşabilir misiniz?

Tabii ki memnuniyet le kısaca ifade etmeye çalışayım.

Tigranizm Hocalı', dram türünde yazdığım bu kitabımda, Ermenilerin özellikleri ve  onların, yüzyıllar boyunca komşuları olan Türklere yaptıkları ihanet ve zulümleri, tarihi olgulara dayanarak sanat şeklinde ve üslubunda vermeye çalıştım. Kitabin ilk "Tigran sürüldü, Tigranizm sürünüyor" da özellikle, bizim çağın  50-60'lı  yıllarında, Ermenilerin Roma ve Parfiya devletlerinde yaptıkları ihanet ve kötülükler canlandırılıyor. Cani Andronik'in Çar Rusya'sı tarafından satın alınıp, hülyasında denizden denize gemi yüzdürerek Türkiye, Nahçıvan, Batı Azerbaycan,Güney Azerbaycan, Karabağ'da yaptığı akla sığmaz vahşetler, ileri derecede edebi olarak anlatılıyor.

''Azadlık Hikayeleri'' kitabımda, Türk yurdu Güney Azerbaycan ve diğer farklı coğrafyalarda yaşayan, fakat binbir türlü baskı, zulüm, işgal, cinayet ve asimilasyon politikaları ile karşı karşıya olan Türk yurtlarında yaşananları, tüm Türk milletinin hafızasında yer etmesi için kaleme aldım.

Atlara Kurşun Sıkmayın  kitabımda ise; İnsanların günümüz hayatında yaşadıkları, bir çok problemler ile insanın iç aleminin yani gönül aleminin güzelliklerinin farkına varmak ve o göz ve hissiyat ile hayatı ve insanları değerlendirmek gerektiğini anlatmaya çalıştım.

HER YAZAR VE ŞAİR, AİT OLDUĞU MİLLETE VE FERTLERİNE KARŞI SORUMLULUK TAŞIMALI

Kitaplarınızda sadece Azerbaycan'ın, değil, bütün Türk Devlet ve topluluklarının bir yazarı, bir temsilcisiyim mi demek istiyorsunuz?

dunyadaki-turkler-icin-turkiye-bir-umit-isigidirBen bir siyasetçi ve bir tarihçi değilim ama ben sadece bir milletin, büyük, köklü ve aziz bir milletin, Türk Milletinin yazarıyım.  Ve bu aziz milletin, evlatları bu gün, dünyanın farklı coğrafyalarında, binbir baskı, şiddet, zulüm, katliam, soykırım, asimilasyon ve sürgün ile karşı karşıyadırlar. Ben de bu milletin bir ferdi isem, elbette Azerbaycan'ın sadece Ermenistan işgal ve saldırılarına, Karabağ vahşeti ve Hocalı Soykırımına karşı değil, Irak Türkmenlerine, Suriye Türkmenlerine, Doğu Türkistan'da Uygur Türk kardeşlerimize, Kırım'daki Tatar-Türk kardeşlerimize, Balkanlardaki, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki ve canımız Türkiyemizin, Ermeni uzantısı PKK terör örgütü ve Ermeni soykırımı yalan ve iftiralarına karşı ve de Büyük be Birleşik Azerbaycan'ın büyün bir vatan toprağı ve de yaklaşık 40 milyon Türk kardeşimizin yaşadığı, İran Devleti işgali ve baskısı altındaki Güney Azerbaycan'daki kardeşlerimizin her türlü insani, hukuki ve kültürel problemlerini bilmek, öğrenmek, hissetmek ve şiirlerim ve yazılarım, kitaplarım, konferanslarım ile onların, sesi soluğu olmalıyım. Bu benim üzerime bir vazifedir.

EN ÇOK DA, KİTAPLARIMIZ,  TÜRKİYE'DE, YAYINLANMASINDAN MUTLU OLDUM

Türkiye sizin için ne ifade ediyor ve kitaplarınıza Türkiye'de gösterilen ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? 

dunyadaki-turkler-icin-turkiye-bir-umit-isigidir

Şu bilinmeli ki, Azerbaycan ana vatanımız, Türkiye ise gözümüz, gönlümüz, ümidimizdir. Bu sadece Azerbaycan Türklerinin değil, bütün Türk dünyasının, nerede olursa olsun, bütün Türk Milletinin fertlerinin, ortak, kalbi düşünce ve hisleridir. Ancak, Türkiye Devlet olarak da, medya olarak da, sanat alemi olarak da, üniversiteler olarak da, Türkiye dışında yaşayan, Türk Devlet ve topluluklarına, bu gün olduğundan, çok daha fazla ilgi göstermeli onları dikkate almalı ve daha çok iletişim alanları oluşturmalıdır. Ve bunlar kamuoyu ile de paylaşılmalıdır. Türkiye'de yazdığım kitaplarıma ilgi açısından da, çok mutluyum. Belki diyebilirim ki, bir çok dilde kitaplarım farklı dillere tercüme edildi ve bir çok ülkede yayınlandı. Ama en çok Türkiye'de yayınlanması ve bir çok davet edildiğim şehirlerde, Türkiye Türkü kardeşlerimizin gösterdiği ilgi ve samimi heyecan ve duygu, benim için çok daha farklı bir anlam taşımaktadır, ilgi gösteren kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Sağolsunlar.

ELUCA ATALI KİMDİR?



Yazar, şair Eluca Atalı, Azerbaycan Neftçala Reyonu'nun, Holkaracbucag kentinde doğdu.  Azerbaycan Bakü Devlet Üniversitesi Kütüphanecilik Fakültesi'nden mezun oldu. Azerbaycan Bakü Devlet Üniversitesi Kütüphanesinde, müdür olarak görev yaptı. On iki yaşında şiir yazmağa başladı. Edebiyata 'yeni felsefi bedii-miniatür' janrını getirdi ve bu janrda hepsinin hikaye, esse, mensur şiir, publisistika janrında yüzlerle eseri öz vatanında ve hariçd? yayınlandı. Hepsinin başka dillere tercüme olundu.  Dünya, hayat, insan ve onun etrafında yaşanan her bir hadise, onun mevzusudur. En çok ilham aldığı tabiat ve uşaglar (çocuklar)dır.  16 kitabı yayınlandı ve bu kitaplar Türkçe, Rusça, Farsça, İsveçce, bir çok dile çevrildi. Türkiye'de de , "Milli monolok", "Kerkükler-teklenmiş Türkler" ve  "Bir yudum azadlık" kitapları yayınladı. Halihazırda, İsveç'te yaşayan Atalı, evlidir ve yazar ve gazeteci olarak hayatını sürdürmektedir.