Yıllar önce AVM’de down sendromlu bir çocuğun fotoğrafını gören ardından dAmga atölyede başka bir down sendromlu bireyle çalışan sanatçı Server Demirtaş, ‘Angel Boy’ adını verdiği hareketli heykelini Contemporary Istanbul’da sergiledi. Down sendromlu bir çocuğun saf, kaygısız ve mutlu halinden çok etkilendiğini anlatan Demirtaş, “Gördüğüm fotoğrafla, yaşadığım hikayeyi birleştirdim. Bu duyguyu herkese eserimle anlatmak istedim” dedi.

Mekanik hareketlerle hisleri bulaştıran sanatçı Server Demirtaş’ın eserleri, Contemporary Istanbul’da dikkat çekenler arasında yer aldı. Gördüğü fotoğraflardan etkilenen, Angel Boy ve Çığlık ismini verdiği hareketli heykellerle fark yaratan sanatçı, “Çığlık’ta esir kampında kalmış ve çıktıktan sonra kollarında izleri, ağzında yarası ile mutsuz bir şekilde yüzünü çekiştiren bir adamdan etkilendim. Bu fotoğraf da beni feci etkiledi. Yola çıkışım bu oldu ama bir şeyi görüp her zaman hemen yola çıkamıyorsunuz. Sıkıntılı bir 5 ay geçirdim onun sıkıntıları da aslında bu esere yansıdı” ifadelerini kullandı.

Demirtaş’ın hareketli heykellerinden en yenisi olan ‘Çığlık’ ve ‘Angel Boy’ adlı eserler fuarda, #Bozluartproject alanında sergileniyor.

Hareketli heykele yöneliminin resimle derdini anlatabilecek gibi hissetmediğinden kaynaklandığını söyleyen sanatçı Server Demirtaş, “Şu an yaptığım heykeller robotik bir çalışmanın sonucunda. Bir fotoğraf sanatçısının alışveriş merkezinde down sendromlu, elleri yere yatarak duran bir fotoğrafı vardı. Ben ondan acayip etkilendim. Yıllar önce etkilendim ama o an bunu yapacak teknolojim henüz olgunlaşmamıştı. Geçen sene ‘Server bunu yapmalısın’ dedim. Sonuçtan genel olarak memnunum. Maalesef her istediğinizi yapamıyorsunuz. Angel Boy arzularıma yakın oldu” ifadelerini kullandı.

5 ay süren Angel Boy’un ortaya çıkışında etkisi büyük olan bir diğer anısını paylaşan Demirtaş, “Yıllar önce bir atölyemiz vardı orada Serkan isminde Down Sendromlu bir çocuk vardı ve bizimle çalıştı. O kadar ilginçti ki… O bize hep enerji verdi. Onun saf hali, hep mutlu hali beni çok etkiledi. Senin benim dertlerimi yaşamıyor. Benim kaygılarımı yaşamayan bir çocuktu. Gördüğüm fotoğraf ve arka plandaki bu hikaye birleşti. Böylece bu meseleyi anlatabileceğimi düşündüm” dedi.

Eserlerin ‘bunu çok beğendim, yapayım’ denildiğinde olmadığını hatırlatan Demirtaş, “Bunun için mekanizmayı bileceksiniz, silikonu kullanmayı, nasıl yerleştireceğinizi bileceksiniz. Biraz ressam, biraz heykeltıraş olacaksın. Bir de Cemil Demirtaş gibi bir babanın oğlu olman gerekiyor. Orada makineleri görüp neler yapabileceğini öğreneceksin. Baban sana ‘her şey yapılabilir’ diyecek. Böyle bir duygunuzun olması lazım. O zaman yürüyebiliyorsunuz” ifadelerini kullandı.

İlgiden dolayı çok memnun olduğunu dile getiren Demirtaş, “Bir sanatçı başka ne isteyebilir ki. Senin işlerinle ilgileniyorlarsa demek ki sen kötü olmayan bir yolda gidiyorsun. Bu da sana cesaret veriyor. Yeni işler yapmak için de büyük bir güç sahibi oluyorsun. Bu da benim çok hoşuma gidiyor” dedi.