Okullar tatil oldu ve yıl sonu partilerinin çoğu tamamlandı. Gençler için şimdi yaz kampları organize ediliyor ve aileler de çocuklarının sosyalleşmesi için bu yaz kamplarını tercih ediyor. Bağımlılıkla mücadeleye yıllarını veren emekli polis memuru İsa Altun, ailelere uyarıda bulunarak "Yıl sonu partileri ve kamplar gençler için büyük tehlike. Çocuklarınızı bu tarz kamplara sakın göndermeyin" diyor.

HIZLA YAYILIYOR

Türkiye son dönemlerde hızla artış gösteren uyuşturucu belası ile mücadele etmeye devam ediyor. Emniyet'in birbiri ardına düzenlediği operasyonlarda tonlarca uyuşturucu ele geçirildi. Ancak kökü hala kazınamayan uyuşturucu ilkokul çağına kadar düştü. Uyuşturucu yüzünden pek çok yuva yıkılıyor hatta gençler bu uğurda canlarını kaybediyor. Parklardaki her ağacın altında bonzai kullandığı için kendinden geçmiş gençler bulmak mümkün.

BULAŞICI VİRÜS GİBİ

Okul sezonunun kapanmasıyla birlikte yoğun geçen eğitim öğretim yılının stresini atmak amacıyla yıl sonu partilerine ve kamplara giden gençleri ise büyük bir tehlike bekliyor. Suç örgütlerinin gençleri tuzağa düşürmek için bu mekanlarda kol gezdiğini belirten emekli polis ve yazar İsa Altun, "Çocuklarımızın suç örgütlerine taşeronluk yapmasına izin vermeyelim. Ailelerin de bilinçsizliğinden faydalanan bu örgütler, yaz kampı ya da yıl sonu partilerinde gençleri uyuşturucu maddelere alıştırıyorlar" ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda bağımlılık uzmanı da olan İsa Altun, genç bir kızın kendisine gönderdiği mailde, yıl sonu partisinde tanıştığı kişilerin kendisine sonradan uyuşturucu madde olduğunu anladığı renkli haplar verdiğini ve bu şekilde tuzağa düşürdüklerini anlattığını belirtti. Madde bağımlısı olan kızın ailesinin durumdan haberi olmadığı ve onlara açıkladıktan sonra tedavi olmak istediğini kaydeden Altun, "Bu genç kızımız bir yıllık madde bağımlılığından sonra kurtulmaya karar verdi. Keşke böyle acı bir tecrübe edinmeseydi" ifadelerini kullandı.

TUZAĞA DÜŞEN GENÇ ANLATIYOR

İsa Altun'un, aileleri yıl sonu partisi ve gençlik kampları konusunda uyarmasına yolaçan mektubu yazan bir genç kız, sinsi bir tuzağa düştüğünü ve durumu hazmedemediğini belirtiyor. İsa Altun'a gönderdiği mektupta, güvendiği bir arkadaşının kendisini yorgunluk atma bahanesiyle yıl sonu partisine davet ettiğini anlatan genç kız, burada ağzı çok iyi laf yapan daha büyük yaştaki kadınların ısrarlı tavsiyesi üzerine renkli haplardan içtiğini ve böylelikle bağımlı olduğunu anlatıyor. "Haplar ücretsizdi. Hapı aldıktan sonra üç gün üç gece uyuyamadım. Hapların etkisi geçtikten sonra kendimi dibe vurmuş gibi hissettim. Depresif ve öfkeliydim. İştahım kesilmişti. Gözlerim kan çanağına dönmüştü. Ruhum ve bedenim sürekli o haptan istiyordu" diyen genç kız, bir yıldır bağımlı olduğunu anlatıyor. Genç kız, madde bağımlılığının ardından hem ekonomik hem de psikolojik çöküş yaşadığını belirterek durumunu şöyle anlatıyor: "Çok borçlandım. Bunalımdayım. Gün gittikçe zayıflamaya başladım. Dişlerimde çürükler başladı. Çalışmak istemiyorum. Hayatta tek amacım varsa o da sürekli hap almak. Tedavi olmak istiyorum. Durumu aileme açmayı düşünüyorum ve sizden destek bekliyorum."
Genç kız, ailesinin maddi durumunun iyi olması sebebiyle kendisinin kurban seçildiğini sonradan anladığını belirterek gençlere ve ailelerine şu uyarıda bulunuyor: "Uyuşturucu tacirleri şeytanın aklına gelmeyecek taktiklerle pusuda bekliyor. Yılsonu eğlence partileri adı altında aslında ergen yaştaki çocuklara uyuşturucu ve uyarıcı madde satmanın derdindeler. Anne ve babalar çocuklarının kimlerle arkadaş olduğuna dikkat etsinler. Geceleri ders çalışma bahanesi ile çocuklarını arkadaşlarına sakın ha sakın göndermesinler. Gündüz ders çalışmayan insan gece mi çalışacak? Tuzaklara dikkat."

Sibel Gülersöyler