Türkiye’de gayrimenkul satışlarında, gerçek satış fiyatı yerine belediyelerin belirlediği rayiç bedelin ya da biraz üzerinin tapuda gösterilmesi yaygın bir uygulamaydı. Bu yöntemle alıcı ve satıcı daha az tapu harcı öderken, devlet ciddi vergi kaybına uğruyordu. Yeni düzenlemeyle birlikte para transferleri daha yakından izlenecek ve gerçek satış bedelinin gizlenmesi zorlaşacak.
Yeni dönemde sadece banka üzerinden yapılan ödemeler değil, nakit işlemler de denetim altında olacak. Yüklü miktarda nakit çekimlerinde paranın kullanım amacı sorulacak, satıcının aldığı parayı finansal sisteme sokmak istemesi halinde ise bankalar paranın kaynağını belgeyle açıklamasını talep edecek. Şüpheli görülen işlemler MASAK’a bildirilecek. Böylece, satış bedelinin bir kısmının kayıt dışı yollarla el değiştirmesinin önüne geçilmesi hedefleniyor.
BEYAN AFFI ÖNERİSİ GELDİ
Sektör temsilcileri, bu sıkı denetimlerin aslında yeni olmadığını, ancak 2026 itibarıyla çok daha etkili hale geleceğini belirtiyor. Tapu harçlarının yüksek olması ve beş yıl içinde satılan gayrimenkullerden gelir vergisi alınması, vatandaşları düşük beyana yönelten temel nedenler arasında gösteriliyor. Bu nedenle, gerçek bedelin beyan edilebilmesi için tapu harçlarının düşürülmesi ve bir defaya mahsus “beyan affı” getirilmesi öneriliyor. Aksi halde, 2026’dan sonra eksik beyan tespit edildiğinde ödenmeyen harç kadar ceza uygulanması gündemde.
Öte yandan, rayiç bedel uygulamasının tamamen ortadan kalkması için de çalışmalar yürütülüyor. Gayrimenkullerin değerleme raporlarıyla satılması ve tapu harçlarının yüzde 50 oranında düşürülmesi gibi düzenlemeler masada. Bu adımların hayata geçmesiyle, tapu işlemlerinde gerçek satış fiyatlarının esas alınması ve gayrimenkul piyasasında daha şeffaf bir döneme girilmesi bekleniyor.





