Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çekmeköy'de bulunan Medistate Hastanesi'nin açılış törenine katıldı. Törende Türkiye'nin sağlık sektöründe kazandığı ivmenin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu ya da özel sektör ayırt etmeksizin sağlık alanındaki her türlü hizmetin vatandaşlara hizmet noktasında eksiksiz bir şekilde yapılması gerektiğinin altını çizdi.
"Ülkeye hizmetin özeli, devleti olmaz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık hizmetlerinde kamu ya da özel ayrımının yapılamayacağını ve esas olanın halka hizmet olduğunun altını çizerek, şunları aktardı:
"Bugün her açıdan donanımlı ve modern hastanemizi İstanbul'a kazandırmanın heyecanını paylaşmak üzere buradayız. Hastanemizin İstanbul'a ve İstanbullu kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu modern hastanede sağlık hizmetleri alacak tüm kardeşlerimize şimdiden acil şifalar diliyorum. Tüm sağlık çalışanlarımız ve personellerimize de Cenab-ı Allah'tan başarılar niyaz ediyorum. Ülkeye hizmetin özeli, devleti olmaz. her türlü çaba takdire şayandır. Eskiden olduğu gibi sermayeyi renklerine göre tasnif etmeyen, yerli yabancı ayrımına gitmeyen ve ülkenin hayrına olacak her projeyi destekleyen bir iktidar olarak bu yatırımları çok değerli görüyoruz. Özellikle vatandaşlarımızın kaliteli sağlık hizmetlerine ulaşması için yapılması gereken bütün yaklaşımları gönülden destekliyoruz."

"Sağlık alanında artık farklı bir ligin oyuncusuyuz"
Sağlık alanında bir kesim tarafından 'kamuculuk' ve özel sektör düşmanlığı anlayışının benimsendiğini dile getiren Erdoğan, "Etkilerini hala atlatamadığımız küresel bir salgın yaşadık. Bu salgın ülkelerin hem ekonomisini hem de sağlık sistemini test etti. Sağlık alt yapısının önemini hepimiz bizzat tecrübe ettik. Sağlık sistemi zayıf olan ülkeler salgın döneminde ağır bedeller ödedi. Türkiye son asrın en büyük sağlık krizi olan koronavirüs salgınını en iyi yöneten ülkelerden biri oldu. Özel sağlık kuruluşlarımız salgını yönetmemiz noktasında gerçekten kritik roller üstlendi. Türkiye de bu alanda öncü ve örnek bir ülke olduğunu son yıllarda defalarca kez gösterdi. Sağlık alanında artık farklı bir ligin oyuncusuyuz ve ülkemiz adına bundan kıvanç duyuyoruz. Ama nedense birileri bundan rahatsız oluyor. Ülkemizde hangi alanda olursa olsun özel teşebbüs deyince hemen saldırıya geçen bir kesim var. 1960 ve 70'lerin jargonuna hapsolmuş bu çevreler, kamuculuk adına son derece yanlış bir şekilde karşı çıkıyor. Özel sektör yol yapar, hastane yapar ama bakarsınız bunlar anında kötülemeye başlar. Türkiye'nin ufkunu açacak, ekonomimize katma değer sağlayacak hiçbir projeleri ve hiçbir fikirleri yoktur" şeklinde konuştu.
"Sağlık hizmetlerinin standardını sadece belli bir kesim ya da bölge için değil; tüm Türkiye'de yukarı çektik"
Biz 23 yıl boyunca attığımız her adım ve hayata geçirdiğimiz her eserde, bunlarla çok sık muhatap olduk. Nasıl ki elinde çekiç olan her şeyi çivi görürse bunlar da her konuyu bir şekilde getirip özel teşebbüs düşmanlığına bağladılar. Asıl kamuculuk özel sektör düşmanlığı değildir. Halkın hayatını daha huzurlu hale getirmek ve hizmetleri en üst kalitede vatandaşlarına sunabilmektir. Biz de 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' düsturuyla son 23 yıldır kimseyi ayırmadan çalıştık, çabaladık ve 86 milyona aşkla hizmet ettik. Büyük bir gururla ifade etmek isterim ki insan merkezli siyasetimizin en güzel örneklerinden biri sağlıktır. Sağlığı temel insan hakkı olarak gördük. Parası olanın değil, ihtiyacı olanın hizmet gördüğü bir sistemi ülkemize kazandırdık. Sağlık hizmetlerinin standardını sadece belli bir kesim ya da bölge için değil; tüm Türkiye'de yukarı çektik. Aile hekimlerimiz, özel ve şehir hastanelerimizle çok güçlü bir altyapı oluşturduk.

"Türkiye'de bir günde 3 milyon muayene gerçekleştiriyoruz"
Türkiye'nin özellikle son yıllarda sağlık hizmetlerinde büyük bir ivme yakaladığını aktaran Erdoğan, "Bugün 1539 sağlık kuruluşu, 270 binin üzerinde yatak kapasitesi ve 49 bine yaklaşan yoğun bakım üniteleriyle vatandaşlarına kesintisiz hizmet vermeye devam ediyoruz. İstanbul'da da 35 yeni hastane ve 24 ek hizmet binasıyla toplam 77 hastane inşa ettik. İstanbul'da sağlık yatırımları 170 milyar lirayı buldu. Bu rakam devam eden projelerin de bitmesiyle birlikte 250 milyar liraya çıkacak. Bugün 234 bini hekim ve 264 bini hemşire olma üzere 1 milyon 470 bin sağlık çalışanımız milletimize hizmet veriyor. Türkiye'de bir günde 3 milyon muayene gerçekleştiriyoruz. Tüm bu yatırımlar neticesinde İstanbul'un ve Türkiye'nin sağlık turizminde ciddi bir ivme kat ettiğini görüyoruz. Bugün dünyanın her yerinden insanlar tedavi için Türkiye'ye geliyor. Her yıl milyonlarca insan hastalığının şifasını Türkiye'de arıyor. Sağlık turizmi için ülkemizi ziyaret eden yabancı ziyaretçi sayısı 1,1 milyona ulaştı. Sağlık turizmi gelirimiz ise 2 milyar 200 milyon dolara ulaştı."

"Sağlık hizmetlerinde milletimizin her bir ferdi birinci sınıf vatandaştır"
Son olarak sağlık hizmetlerinde milletin her bir ferdinin birinci sınıf vatandaş olduğunun altını çizen Erdoğan, şu ifadelere yer verdi:
"Sağlık hizmeti doğrudan insan hayatına dokunan bir meseledir. Hükümet olarak sağlık hizmetlerinin sunumunda kara düzen çakışan kim varsa tespit ettiğimiz an gözünün yaşına bakmıyoruz. Daha fazla para kazanacağım diye kimse vatandaşlarımızın sağlığını tehlikeye atamaz. Bu konuda ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Prensibimiz şudur; milletimizin her bir ferdi birinci sınıf vatandaştır. Dolayısıyla her alanda birinci sınıf hizmete layıktır. Pek çok ülkenin kendisine uyarlamak için gelip incelediği ve vatandaşlarımızın sürekli memnuniyetini dile getirdiği bir sağlık sistemimiz var. inşallah bunu çok daha iyi seviyelere taşıyacağız ve bunu da kamu, özel hep birlikte yapacağız."





