Pertev Naili Boratav'ın belirttiği gibi, "Portakalı soydum / Baş ucuma koydum / Ben bu sözü uydurdum" tekerlemesini ilk söyleyen çocuk, kendisinin de açıkça belirttiği gibi, bu metnin "yaratıcı"sıdır; içlerinde gerçek şairlerin elinden çıkmış kadar ustalık ürünü olanlar da vardır.

Pertev Naili Boratav tekerlemeleri, 1. Masal tekerlemeleri, 2. Oyun tekerlemeleri, 3. Tören tekerlemeleri, 4. Bağımsız söz cambazlığı değerinde tekerlemeler olmak üzere dört ana başlıkta sınıflandırır. Biz bu dört gruba bilmece, doğa, mektup, okşama, dua dilek ve niyet tekerlemelerini de ekleyebiliriz.

Tekerlemeler masalların anahtarıdır. Masal öncesinde dinleyicinin dikkatinin toplaması, ilgisinin çekilmesi gibi işlevinin yanı sıra, şaşırtarak eğlendirme işlevi de vardır. Masal tekerlemeleri daha başta, anlatılacak masal ve hikâyenin uydurma, gerçekdışı, hayâl ürünü olduğunu belirtir. Ayrıca masal ortalarında da söylenerek bölümden bölüme geçişe dikkat çekilir:

"Evvel zaman içinde / Kalbur saman içinde / Deve tellâl iken / Sinek berber iken  / Ben annemin beşiğini  / Tıngır mıngır sallar iken  / O yalan bu yalan  / Fili yuttu bir yılan bu da mı yalan / Var varanın, sür sürenin  / Destursuz bağa girenin vay haline / Bir varmış bir yokmuş / Çok söylemesi günahmış / Babam düştü beşikten,  / Kafasını yardı eşikten. / Anam kaptı maşayı / Babam kaptı küreği / Gösterdiler bana dört köşeyi / Tophane minaresini cebime soktum borudur diye / Tophane güllesini cebime doldurdum darıdır diye / Bir padişahın üç tane kızı varmış" gibi, masal başında söylenen tekerlemenin yanı sıra, masalın ortasında ve sonunda söylenenleri de vardır. Masalın ortasında yer alan "sözü uzatmayalım..." gibi deyişlerse anlatımı hızlandırmaya ve anlatılan olaydaki uzun zaman aralıklarını kapatmaya yarar.

Masalın sonunu bağlayan,

Onlar erdi muradına
Biz çıkalım kerevetine

gibi tekerlemeler, bütün masalların herkesin gönlüne göre mutlu sona vardığını belirtme ve herkese aynı mutluluğu dileme amacına yöneliktir.

Tekerlemelerin çocuk pedagojisinde pek çok görevi vardır. Her şeyden önce, çocuklarda, dil, konuşma yeteneği, müzik, paylaşma ve saygı kavramlarının gelişmesine katkı sağlar; tekerlemeyi söyleyen çocuklar,  onu doğru ve yanlışsız söylemek zorundadır. Çocuk anlamsız ve söylemesi zor tümcelerden oluşan tekerlemeleri söylerken çaba gösterir. Bu çaba, çocuğun günlük konuşmasında da doğru ve  güzel konuşma yeteneğini geliştirir  Oyunlardaki tekerlemelerin ritimle ve ezgiyle söylenmesi, çocuğun söze uygun ritimler yaratma yeteneğine katkı sağlar.

Tekerlemelerin bir katkısı da çocuklarda sayı kavramının gelişmesine yardımcı olmasıdır. Çeşitli oyunlarda söylenen "Bir cam /  İki cam / Üç cam / Dört cam / Beş cam / Altı cam / Yedi cam / Sekiz cam /  Dokuz cam / On cam / Bu da benim amcam." benzeri tekerlemeler çocuklara sayı saymayı öğretir.

Tekerlemeler,  çocukların organlarını tanımalarına yardımcı olur. Yetişkinlerle, 2-4 yaşındaki çocukların birlikte oynadıkları oyunlarda söylenen "Baş parmak, başara parmak" diye başlayan ve parmakların sayıldığı tekerlemeleri örnek gösterebiliriz.

Kimi oyunlarda tekerlemenin her sözü ile adım atılması, çocukta uzunluk ölçüsü kavramının pekişmesine etki ederken, belli bir sayı sayılıncaya ve arkasından söylenecek tekerleme sonuna kadar gözlerin kapalı kalması ve bu sürü içinde saklanılması gibi oyunlar, çocukta zaman kavramının gelişimine yardımcı olmaktadır. Kısacası tekerlemeler, çocuğun dinlemesine, konuşmasına, ezber alışkanlıklarını kazanmasına, söz becerilerinin gelişmesine katkıda bulunur; dildeki sembolleri zihninde canlandırmayı, mantık düzenini kavramayı öğretir.