Sibel GÜLERSÖYLER / RÖPORTAJ

Kadın Kadına köşemin bu haftaki konuğu Survivor 2017 Gönüllüler yarışmacısı ve aynı zamanda buz hokeyi milli takım oyuncusu olan Tuğçe Melis Demir. Aslen İzmirli olan yarışmacı ada hayatındaki yaşamı ve duru güzelliği ile geniş bir izleyici kitlesine sahip. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde eğitim gören Tuğçe Melis Demir, 16. haftada adaya veda etmişti. Çocukluğundan itibaren buz sporları ile ilgilenen Demir, buz pateni ile başladığı kariyerine şimdilerde buz hokeyi milli takım oyuncusu olarak devam ediyor. Takipçileri ise kendisine Buzlar Kraliçesi diyor. 

- Önümüzdeki süreçte ne gibi hedefleriniz bulunuyor? 

"Buz hokeyini seviyorum ve fiziksel şartlarım elverdiği sürece devam ettirmeyi düşünüyorum. Spor alanında da kafamda bazı projelerim var. Bunları sosyal projeler ile birleştirmeyi düşünüyorum. Bir yandan sporum ile ilgilenirken diğer yandan da yarışmadan kazandığım tanınmışlığı güzel projelerde kullanmak istiyorum."

- Survivor'da kişiliğinizi yansıtabildiğinizi düşünüyor musunuz? Gerçek hayattaki Tuğçe'yi mi izledi seyirciler?

"İnsanların çoğu Survivor'a katılacağım ve kendimi tanıyacağım diye bu yarışmaya katılıyor fakat kendinizi tanıyabileceğiniz ortam pek olmuyor. Bir süre sonra insan ilişkileri, özlem ve açlık bir araya gelince insan kendi olamıyor, değişiyor. Sağlıklı bir kafa yapısıyla düşünemiyor. Farklı biri oluyorsunuz. Ben de normalde belki yaptığım spordan belki de karakterimden mülayim bir insan değilim. Biraz agresif olaylara ise anında tepki veren birisiyim. Orada ise ailem izlediği için daha sakin bir tavır sergiledim."

- Aileniz gitmeden önce size neler öğütledi?

"Ailem ile de gitmeden önce yapmış olduğum konuşmalarda daha sakin olmam gerektiğini bana söylediler. Ben de her ne olursa olsun kendimi kontrol etmeye çalıştım. En azından arkadaşlık ve dostluk olarak orada ne gösterdiysem oyum. Şartlar ne olursa olsun bir kişi ile arkadaş olduğunuz zaman ister adada ister gerçek hayatta ona göre davranmanız gerekiyor. Ödül para olur, yemek olur, şampiyonluk olur ama hayat bunlardan ibaret değil, daha önemli şeyler var."

- Sence neden elendin Tuğçe?

"Ben arkadaş oldum ve arkadaşımı savundum. O yüzden elendiğimi düşünüyorum."

- Survivor'a gelmeden önce kafanızda ben finali görürüm ya da şu kadar haftaya kadar dayanabilirim şeklinde bir düşünce var mıydı?

"Açıkçası çok gideceğimi düşünmüyordum, gelmeden önce rakiplerimi incelemiştim. Fakat 16. Haftaya kadar kalabildim. Yarışmanın zorlukları ile başa çıktığımı düşünüyorum."

- 16. haftada elendin. Biraz daha kalmayı hak ettiğini düşünüyor musun?

"Evet, biraz daha kalabilirdim. Bence Sema da kalabilirdi. Kadın yarışmacıların Survivor'daki bu durumu beni üzüyor.

- Survivor hayatında neleri değiştirdi?

"Survivor bana çok şey katmakla birlikte ülkeye döndüğümde güldüğüm şeylerin azaldığını hissettim."

- Enerjini mi aldı Survior?

"Öyle hissediyorum. 

ÖZLEM AĞIR BASIYOR

- Duygusal olarak ne kattı size?

"Normal şartlarda ailenizden 2 hafta ayrılsanız birkaç kez ararsınız fakat adada özlem duygusu çok ağır basıyor. Orada her gün onların sesini duymak istiyorsunuz, varlıklarına ne kadar ihtiyaç duyduğunuzun farkına varıyorsunuz. Ailenizin kıymetini anlıyorsunuz. Her şeye rağmen adada olmak güzeldi ama."

- Adadan dönüşte kilo almışsınız. İlk ne yemek istediniz?

"Evet bir 10 kilo kadar aldım. 4 kilosunu verdim. Ülkeye döndüğümde bir tepsi baklava istedim babamdan. Bir de paçanga böreği."

- Adada seni en çok üzen olay neydi?

"Anıl ile yaşadığımız tartışma beni çok etkiledi. Kendimi sırtımdan vurulmuş gibi hissettim."

- En çok sevindiren olay da yemek ödülleri olmalı.

"Evet, yemek ödülleri beni çok mutlu ediyordu. Özellikle bir ara kazandığımız et ödülü."

HER TÜRLÜ ŞİDDETE KARŞIYIM

- Kadına yönelik şiddet ve taciz olaylarına bir sporcu gözü ile ne mesaj vermek istersiniz?

"Öncelikle kadın ya da erkek olarak değil ben insana karşı yapılan her türlü şiddete karşıyım. İnsanlar karşısındakine saygılı davranırsa bu sorunumuzun aşılacağına inanıyorum.  Şiddet olaylarının aşılması için eğitim de çok önemli. Ayrıca, erkekler kadını bir cinsel obje olarak görmekten vazgeçmeli onların da birey olduklarının bilincine varmalılar."