Son günlerde parti içinde kopan fırtınalar nedeni ile çok yazıldı, çok söylendi. Değerli kardeşimiz emekli Hakim Kerim Yılmaz, hem kongre çalışmalarını, hem de parti içindeki hareketlilikleri samimi biçimde analiz eden bir yazı yayınladı.
Hukukçu gözü ile değerlendirilen bu analiz, partinin içinde bulunduğu durum ile geleceğine ışık tutacak nitelikler taşıdığı için, virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşıyoruz:
Açık itiraf da geldi sonunda!
Genel merkezin avukatı canlı yayında CNN de;
"MHP nin iktidar olmak gibi bir amacı ve derdi" yok diyor.
"Bizim AKP karşıtlığımız ve referandum gibi bir derdimiz de yok" diyor!
Madem öyle ise;
Böyle bir MHP'' ye milliyetçilerin halkın oy vermesi için bana bir tek sebep söyleyin? Fakir fukara tabanımız zaten ezilmiş horlanmış dışlanmış işsiz kalmış.
Bu anlayıştaki bir yönetime neden oy versin? Takatsiz kalmış yorulmuş bıkmış usanmış. Bu sözleri duyunca oy verir mi sizce?
Bak a güzel kardeşim biz de bunu yazıp çizip haykırıyoruz.
Bakınız;
Ankara'da 9-Kasım 2014'te yapılan "MHP BİZİM MHP BİZİZ" istişare toplantısının naçizane tarafımdan kaleme alınmış sonuç bildirisi özeti şu idi;
"Milletimiz darda, devletimiz zordadır.
AKP iktidarının 13.yılında ülkeyi, bölünme ya da çatışmanın eşiğine getirmiştir.
Toplumda huzur ve güvenlik ciddi bir tehdit altındadır.
Anayasal parlamenter sistem fiilen tek adam yönetimine dönüştürülmüştür.
Kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı yok edilmiştir.
Hesap sorulamadığı için yolsuzluk kamunun her birimine sirayet etmiştir.
Eğitimli gençlik işsiz iken yandaşlar sınavsız memur olmaktadır.
Açılım- çözüm adlı ihanet projesine ne yazık ki gerçek anlamda ve ciddi bir siyasi karşı duruş kalmamıştır.
MHP'nin bu yönetimi ile mevcut şartlarda girilecek seçimlerden başarı çıkmayacağı gibi iktidar değişimi de olmayacaktır.
Sonrasında daha derin siyasal sosyal ve ekonomik buhran kaçınılmazdır.
Halkın taleplerinden uzak ve salt sloganla yapılacak siyasetin karşılığı yoktur.
Bu durum iktidarı devletin bekasını yok edecek politikalarının halktan onay aldığı gerekçesiyle, anayasal sistemi değiştirmeye eyaletleşme adı altında bölünmeye cesaretlendirecektir.
Öyleyse AKP seçimde bu imkândan mahrum edilmelidir.
Bunun ilk şartı da seçime mutlaka lider ve yönetim kadrosu yenilenmiş bir MHP ile gidilmesidir.
Yapılan il-ilçe kongreleri göstermiştir ki halk, taban ve hatta delegeler bile bu yönetimden umudunu kesmiştir.
O halde değişim şarttır!
Aksi halde sonuç değişmeyeceği gibi devamı yolundaki tutum ve davranış iktidarın gizli ortağı olduğuna dair oluşan toplum yargısını güçlendirecektir."
Şimdi bir kez daha okuyun ve nesi yanlış veya hangi öngörü çıkmamış!
Sadece şu gizli ortak demişiz ya yanılmışız.
Artık açık aleni ortak.. Öyle ki 317 vekilli tek başına kurulmuş AKP iktidarına koalisyon teklifli kurlar yapıyor!
Bu akşam da MHP nin avukatı "iktidar olma amacımız da AKP karşıtlığımız da yok" diyor!
Peki sen ne diyorsun? Sesini yükselt be kardeşim!
Arkadaşım;
Siyasi partiler kanunu 1/5 delege kongre talep ederse ''YAPILIR'' diyor!
MHP li 548 delege noter marifetiyle talep etti. Genel merkez yapmadı.
Medeni kanun da bu durumda Hakim yapacak kayyımı ''GÖREVLENDİRİR'' diyor.
Her iki hüküm de yasanın emridir..
Hakimin takdir hakkı da yoktur.
Ankara 12.SHM de kanunun emrine uygun olarak atadı.
Bunda anlaşılmayacak ne var?
Yargıtay kararının beklenmesine gerek yok diyen Saadet P. Davasında Yargıtay ve YSK..
Şimdi ne oldu da AKP-Saray-Havuz birlikte tersini savunuyorlar?
DB nin kalması için canla başla mücadele etmelerinin sebebi ne?
Bırakın kongre olsun MHP li delegeler genel başkanlarını seçsinler!
Kime oy verirlerse o olmayacak mı?
Dün 900 e yakın noter huzurunda imzalarıyla iradelerini ortaya koyan ve 1 yıl önce kendini seçen tümü ülkücü delegeye niye güvenmez ki?
Angut avcılığıyla sanki MHP ye Hakim genel başkan atamış, DB yi o devirmiş gibi aptalca savunmalara ahmakça paralel terelel hikayelerine nasıl inanıyorsun?
Bak boş ver tüm yaygarayı; Olan şu;
MHP li delegelerin ezici çoğunluğu "kongre yapılsın" diyor.
"Yapılsın da isteyen aday olsun biz seçelim uygun olanı" diyor!
Sence;
Partinin en üst karar organı olan kongre delegesinin dediği olmasın,
AKP Saray ve havuz medyasının tercihi mi olsun?
Sen Devletin başına Devlet gelecek diyorsun ya..
Aslında anlamı şu;
RET ölene dek Başkan-Padişah olsun!
Bunu da anlamıyorsun!!
