Cumhuriyet kurulduktan ve müesseseleri yerli yerine oturmaya başladıktan sonra, yeni Türkiye’nin ideolojisini ortaya koymak ve bunu iç ve dış dünyaya duyurmak gerekiyordu.  Bu amaçla harekete geçirilen aydınların yayın organı olan Kadro dergisi, 1933 yılında çıkmaya başladı. Kurucuları ve yazarları arasında Vedat Nedim Tör, Şevket Süreyya Aydemir, Burhan Asaf Belge, İsmail Hüsrev Tökin ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu bulunuyordu. Aynı yıl içinde Vedat Nedim Tör öncülüğünde, üç ayda bir Almanca, Fransızca ve İngilizce olarak basılan ve dünyanın çeşitli yerlerinde dağıtılan “La Turquie Kémaliste” adlı dergi de yayınlandı.

Vedat Nedim Tör, 1943’te Hep Bu Topraktan isimli dergiyi yayınlayacaktı. Bu dergiye ek olarak Yurdunu Tanı, Yurdunu Sev, Aile, Küçük Kardeş, Doğan Kardeş ve Sanat Dünyamız dergilerini çıkaracaktı.

Böyle bir girizgahtan sonra biyografisinden özet bilgiler vereyim:

Vedat Nedim, 1997 yılında İstanbul’da doğdu. Babası bürokrat ve yazar Ahmet Nedim Servet Tör’dü. 1916’da Galatasaray Lisesi’ni bitirdi. Berlin Yüksek Ticaret Okulu’nda yüksek öğrenim yaptı. Mustafa Suphi, Ethem Nejat, Nazım Hikmet, Arap İsmail Hakkı ve Sadık Ahi (Mehmet Eti) gibi isimlerle birlikte Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Partisi’nin kuruluşunda, yer aldı ve 1922'ye kadar bu partinin Berlin temsilciliğini yürüttü. Doktorasını yaptıktan sonra 1923’te Türkiye’ye dönünce, Türkiye Komünist Partisi’nin içinde yer aldı; partinin yayın organı Aydınlık’ta yazılar yazdı. 1927'de partiden ayrıldı.

Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti’de, Matbuat Umum Müdürlüğü’de Turizm Müdürlüğü’nde Ankara Radyosu Müdürlüğü’nde Ankara Elektrik Şirketi gibi kurumlarda yöneticilik yaptı. 1944’ten sonra Yapı Kredi Bankası’nda Kültür ve sanat müşaviri olarak 1969’a kadar çalıştı. 1970’den sonra Akbank’ta kültür sanat işlerinde danışman oldu.

Vedat Nedim Tör, 1974'ten sonra Yapı Kredi Bankası'nda tekrar çalışmaya başladı ve 1977'de buradan emekli oldu. Kültür ve sanat müşavirliği görevi vesilesiyle ulusal ve uluslararası olmak üzere çok sayıda sergi ve yarışma düzenledi.

Hayatı boyunca bürokrasi, siyasi ve kültürel alanlarda yürüttüğü çalışmalarıyla Cumhuriyet tarihinin önemli isimlerinden biri olan Vedat Nedim Tör, 8 Nisan 1985’de İstanbul’da vefat etti.

Gazete ve dergilerde yazdığı yazılarda, ürettiği eserlerde yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin her geçen gün daha iyiye gitmesi, ilerlemesi gerektiğine inancını dile getirdi. Mustafa Kemal’i bütün yönleriyle destekledi.

Bana göre, Vedat Nedim Tör’ün çocuklara yönelik hizmetleri günümüzde rehber olmalı. Cumhuriyetin değerlerini yaşatmak, yüceltmek, topluma mal etmek için gayretleri içinde çocuklar için çıkardığı Doğan Kardeş Küçük Kardeş dergileri ve Doğan Kardeş kitapları bulunuyordu. Şöyle yazmışıtı: “Şimdi, çocuk ve gençlik yayın piyasasını dolduran vurucu, kırıcı, suratları maskeli ya da vahşi ifadelerle deforme olmuş, elleri tabancalı, kargılı, kamalı, kamçılı kahramanların “çubuk” resimlerle dolu “saldırganlık”, “agresyon”, “vahşet dergileri” o zaman pek yoktu. Ama çocuklara okuma zevkini, okuma alışkanlığını aşılayacak, onların yaratıcı güçlerini harekete geçirecek, zevklerini yükseltecek, kafa ve ruhlarını besleyecek, kaliteli bir çocuk dergisine de büyük ihtiyaç vardı”

Vedat Nedim Tör tiyatro sanatına da önem verdi. Makaleler, tiyatro eserleri yazdı.  Ne yazık ki birçok tiyatro eseri, oyun ve tefrika edildiği halde kaldı, kitap olarak yayınlanmadı. Bunlar arasında "İşsizler" (1924), "Fevkalasrîler" (1928), "Sanatkar Aşkı" (1945), "Hep ve Hiç" (1951), "Siyah Beyaz" (1952) ve "Hayvan Fikri Yedi" (1935) ve "Köksüzler" (1937) adlı eserlerini sayabiliriz. Bu eserlerde, toplumun ve kişilerin yaşadığı çelişkilere yer verdi. Özellikle Değişen Adam, İmralı’nın İnsanları ve Sahte Kahramanlar isimli eserlerinde toplumun önem verdiği sosyal temalara ağırlık vermişti. Kör ve Üç Kişi Arasında isimli oyunlarda ise bireysel temaları öne alınmıştı.

Vedat Nedim Tör, Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren yaşamına dair önemli anılarını Yıllar Böyle Geçti adlı kitabında anlattı. Resim Öğretmeni adlı romanında bir resim öğretmeninin atandığı cahil bir kasabada yaşadığı olaylar sergileniyordu.