İstanbul'un pek çok tarihi noktasında vatandaşlar için bilgilendirici levhalar yer almıyor. Yüzyıllık ağaçlar ve tarihi duvarlar da aşk sözleri yazmak amaçlı kullanılıyor. Restorasyona giren tarihi yapılar ise tanınmaz bir halde vatandaşların karşısına çıkarılıyor. Dünya tarihinde imparatorluklara başkentlik yapan, pek çok filmlere, şiirlere konu olan, Napolyon'un, 'Dünya, bir ülke olsaydı başkenti İstanbul olurdu' övgüsüne mazhar olan İstanbul'da tarihi mekanların hali görenlerin içini acıtıyor. Yüzyıllık ağaçların gövdesine kazınan aşk sözleri, tarihi duvarlara yazılan sözler vatandaşların şaşkın bakışlarına neden oluyor.

ÇOĞUNDA LEVHA YOK

Özelikle tarihi mekanları ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler, yapı ile ilgili yönlendirici bir levha olmadığı için bilgi sahibi olamıyor. Çoğu vatandaş ise, tarihi yapıların yanından geçip gidiyor. Restorasyona giren çoğu yapının ise altından facia denilebilecek tasarımlar çıkıyor. Bakırköy'de bulunan Bizans Dönemi'nden kalma Fildamı Sarnıcı'nın etrafında da bilgilendirici bir tabela bulunmuyor. 6. yüzyıldan kaldığı tahmin edilen eseri ziyaret amaçlı görmek isteyenler yolu bulamazken, alanın içerisine de futbol sahası yapılacağı iddiaları konuşuluyor. Bakırköy'de bulunan Dikilitaş ise, çevresindeki tarihi yapılara göre daha şanslı gözüküyor.

EMLAKÇI AFİŞ ASMIŞ

Etrafına koruma amaçlı tel örgüler çekilen Dikilitaş'a dışarıdan fiziki bir müdahalede bulunulamazken, onun etrafında da bilgilendirici bir tabela bulunmuyor. Tarihi yapının üzerinde ise, Esenyurt bölgesine ait bir emlakçının reklam afişi asıldığı ilk bakışta göze çarpıyor. Dikilitaş'ı koruyan parmaklıklara çok sayıda afiş asıldığı, salkım saçak olmuş plastik kelepçe kalıntılarından belli oluyor. Konu ile ilgili görüşünü sorduğumuz çevre esnafı bile, Dikilitaş'ın tarihi hakkında bilgi sahibi değil.

TARİHLE AŞK İLANI

Tarihi mekanlarda yönlendirici bir tabelanın bulunmamasının yanı sıra çoğu aşk defteri olarak kullanılıyor. Duvarlar halkın matbaasıdır fikriyle hareket eden gençler, binlerce yıllık geçmişi olan, medeniyetlere ev sahipliği yapmış tarihi mekanların duvarlarına çeşitli yazılar yazıyor. Görenlerin içini acıtan yazılamaları görenler, şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Türkiye'de bu yazılamalar için konulmuş kesin bir kural yokken, yurtdışında tarihi esere zarar vermenin ağır yaptırımları bulunuyor. Son olarak, İtalya'ya Erasmus programı ile giden Aziz Mutlu isimli bir öğrenci, 1800 yıllık sütuna para ile ismini kazımış ve büyük tepki uyandırmıştı. Roma Belediyesi ise Aziz Mutlu'nun 2000 Euro para cezası ödemesine karar vermişti.

NARMANLI HAN ÖRNEĞİ 

İstanbul ile ilgili en son gündeme gelen konu ise Narmanlı Han'ın restorasyonu oldu. 19. yüzyılın ilk yarısında yapılan tarihi handa Bedri Rahmi Eyüboğlu, Ahmet Tanpınar gibi önemli insanlar yaşamını sürdürmüş, çoğu önemli eserini burada hayata geçirmişlerdi. Hanın restorasyon sürecinden sonra basın ile paylaşılan fotoğraflarda, hanın aslına uygun olarak restore edilmediği ortaya çıkmış, konu ile ilgili pek çok çevreden tepki gelmişti.

Son olarak, Sirkeci'de Büyük Postane içerisinde bulunan ve vatandaşların PTT gönderi formlarını doldurmak için kullandığı tarihi ahşap masalar yerinden kaldırılmış, olay sosyal medyada tepki toplamıştı. Konu ile ilgili PTT'nin resmi twetter hesabından yapılan açıklamada, "Kültürel ve tarihi değer taşıyan mobilyalarımızın zedelenmemesi adına hazırlanan replikalar en yakın zamanda kullanımınıza sunulacaktır" denildi.


Sibel Gülersöyler / ÖZEL HABER